
Esas No: 2017/1155
Karar No: 2019/10955
Karar Tarihi: 21.11.2019
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/1155 Esas 2019/10955 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ile davalılar ... ve ...vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların sürücüsü, maliki, trafik sigortacısı ve kasko sigortacısı olduğu aracın, davacıların desteği ...’a çarpması sonucunda vefat ettiğini belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla destekten yoksun kalma tazminatı, defin ve cenaze masrafları ve davacı ...’ın yol masraflarıyla birlikte toplam 25.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsili ile davacı ... 75.000,00 TL, davacı ... 50.000,00TL, davacı ... Baran için ise 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiş,ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini yükselterek, davalı trafik sigortasından 146.390,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 1.610,00 TL cenaze ve defin ve davacı ...’ın zaruri yol masrafı olmak üzere 148.000,00 TL olay tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte davacılara ödenmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; maddi tazminat açısından; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile... için 35.796,51 TL, ... için 178,61 TL, ... için 622,37 TL maddi tazminat ile ..."a ödenmek üzere 800,00 TL cenaze ve defin giderinin 09.11.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte Davalı ... Japon şirketinden alınarak davacılara ayrı ayrı ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, diğer davalılar açısından feragat nedeniyle davanın reddine, manevi tazminat açısından; davanın kısmen kabul kısmen reddine... için 20.000,00 TL, ... için 15.000,00 TL, ... için 15.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte Davalı ... ve ...Dayanıklı Tükt.Malları Paz. San. ve Tic. AŞ"den alınarak davacılara ayrı ayrı ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı ... şirketine yönelik manevi tazminat talebinin feragat nedeni ile reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalılar ... ve ...vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacılar vekili ile davalılar ... ve ...vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece manevi tazminat yönünden... için 20.000,00 TL, ... için 15.000,00 TL, ... için 15.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte Davalı ... ve ...Dayanıklı Tükt.Malların Paz.San. Ve Tic. AŞ"den alınarak davacılara ayrı ayrı ödenmesine karar verilmiştir.
Somut olayda uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla zarar gören, haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. O halde, davalılar yönünden, manevi tazminta ilişkin faiz başlangıcının kaza tarihinden itibaren olması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3-Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekili ile davalılar ... ve ...vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar ... ve ...vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ile davalılar ... ve ...ye geri verilmesine 21/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.