17. Hukuk Dairesi 2017/4897 E. , 2019/10954 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleteni ve trafik sigortacısı olduğu aracın davacıların yaya olan desteklerine çarparak ölümüne neden olduğunu, kazanın davalı tarafın kusurundan kaynaklandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile her bir davacı için 1.000,000"er TL destekten yoksun kalma tazminatı ile davacı ... için 100.000,00 TL diğer davacılar için ayrı ayrı 50.000,00"er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminata ilişkin talebini, davacı ... için 106.933,20 TL’ye, davacı ... için 21.510,02 TL’ye, davacı ... için ise 5.736,18 TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece; Dairemizin ilgili bozma ilamına uyulmasına karar verilerek toplanan delillere göre, davacı eş ...in maddi tazminat talebinin kabulü ile 9.157,33 TL maddi tazminatın kaza tarihinden (10.06.2012) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacı küçükler Görkem ve ... yönünden maddi tazminat davası konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafın fazlaya ilişkin ek dava açma hususunda muhtariyetine, davacıların manevi tazminat davasının kısmen kabul ve kısmen reddine, davacı ... için 15.000,00 TL manevi tazminat ile davacı ... ve ... için ayrı ayrı 8.000,00"er TL manevi tazminatın kaza tarihinden (10.06.2012) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."tan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince yapılan yargılamada toplanan delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, davanın 14/08/2012 tarihinde açıldığı, yargılama sırasında 19/12/2013 tarihinde ibraname düzelendiği, 137.992,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davalı ... şirketi tarafından yapılan ödemelerin tazminat hesabının yapıldığı güne kadar geçen süreye ilişkin yasal faizi hesaplanıp güncelleştirilerek hesaplanan maddi tazminattan mahsup edilmiştir. Ancak davalı ... şirketi tarafından dava açıldıktan sonra ödeme yapılmıştır. Dava açıldıktan sonra yapılan ödemelere faiz uygulanarak güncelleme yapılması doğru değildir. Mahkemece yargılama aşamasında asıl alacak için yapılan ödemelerin faiz uygulanmaksızın hesaplanan tazminattan mahsubu için ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
Kabule göre, 19/12/2013 tarihli ibranamede, kararın maddi tazminat kısmı temyiz edildiğinden, temyiz edilmeyen kısımla ilgili herhangi bir talepte bulunulmayacağı ve yine 08/04/2016 tarihli davacı vekilinin beyanında, maddi tazminatın sadece temyiz edilmeyen kısmı yönünden ibra edildiği belirtilmiştir. Daire’ce “...Destekten yoksun kalan çocukların İstanbul"da yaşadığı, eğitim durumları da dikkate alındığında her iki çocuk içinde 22 yaşa kadar destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması gerektiği halde yazılı şekilde 18 yaşa kadar hesaplama yapan rapora itibar edilmesi de isabetli bulunmamıştır...” gerektiği gerekçesi ile yerel mahkeme kararı bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen, davacı çocuklar yönünden önceki hükmün temyiz edilmediği ve hükümde belirlenen tazminat bedellerinin davacı tarafa ödenerek davanın konusuz kaldığı, davacının da davalı tarafı ibra ettiği gerekçesi ile konusuz kalan davada esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 21/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.