Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/7314 Esas 2017/6465 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7314
Karar No: 2017/6465
Karar Tarihi: 15.09.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/7314 Esas 2017/6465 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalılar aleyhine, ortaklığın giderilmesine ilişkin davada, mahkeme davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, davacı ve davalılar hükmün verilmesinden ve kararın temyizinden sonra verdikleri dilekçelerle davadan feragat ettiklerini bildirmişlerdir. Feragatin kati bir hükmün hukuki neticelerini hasıl edeceği belirtilmiştir. Bu nedenle, kararın davacı ve davalıların davadan feragati hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 307. maddesi: Feragatin, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu belirtilmiştir.
- 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun “Feragat ve kabulün şekli” başlıklı 309. maddesi: Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
14. Hukuk Dairesi         2016/7314 E.  ,  2017/6465 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.12.2015 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ..., ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, ortaklığın giderilmesine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü davalılar ... ..., ... temyiz etmiştir.
    Davacı ve davalılar hükmün verilmesinden ve kararın temyizinden sonra verdikleri dilekçelerle davadan feragat ettiklerini bildirmişlerdir.
    6100 sayılı HMK’nun 307. maddesinde feragatin, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu belirtilmiştir.
    6100 sayılı HMK’nun “Feragat ve kabulün şekli” başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
    Yukarıda belirtildiği üzere feragatin kati bir hükmün hukuki neticelerini hasıl edeceği hükme bağlanmıştır. Yine belirtmek gerekir ki feragatin geçerliliği karşı tarafın muvafakatine bağlı değildir. Etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğurur. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları da bu doğrultudadır. (11.4.1940 tarihli ve 70 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.5.1992 tarihli ve 1992/2-250/364 sayılı Kararı) Bu nedenle kararın davacı ve davalıların davadan feragati hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 15.09.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.














    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.