Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4322
Karar No: 2022/2678
Karar Tarihi: 11.04.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/4322 Esas 2022/2678 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2021/4322 E.  ,  2022/2678 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 20/01/2014 gününde verilen dilekçe ile ecrimisil talebi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/02/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    1.DAVA
    1.1. Davacı vekili, dava konusu 4186 ada 26 parsel sayılı taşınmazın 1/2 hissesinin müvekkili ..., 1/2 hissesinin diğer müvekkili ...' e ait olduğunu, dava konusu taşınmaza davalı idarece yol yapımı şeklinde kamulaştırma yapılmaksızın haksız olarak elatıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkillerinin maliki olduğu dava konusu taşınmaza davalı ... tarafından 20/01/2009 tarihinde fiilen el koyma nedeniyle mahrum kaldıkları 2010, 2011, 2012, 2013, 2014 yıllarına ait yıllık geliri 2.000,00 TL'den geriye dönük 5 yıllık gelir toplamı 10.000,00 TL'nin her dönem sonu ve dava tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    2.CEVAP
    2.1. Davalı vekili, müvekkili idarece dava konusu taşınmaza fiilen el atılmadığını ve müvekkili idarece kullanılmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    3. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    3.1. İlk Derece Mahkemesi, davanın kısmen kabulü ile 20/01/2009 - 20/01/2010 dönemine ait olmak üzere 1.200,00 TL, 20/01/2010 - 20/01/2011 dönemine ait olmak üzere 1.298,00 TL, 20/01/2011 - 20/01/2012 dönemine ait olmak üzere 1.362,00 TL, 20/01/2012-20/01/2013 dönemine ait olmak üzere 1.506,00 TL, 20/01/2013/20/01/2014 dönemine ait olmak üzere 1.742,00 TL ecrimisilin dönem sonlarından itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiştir.
    4. Yargıtay Bozma Kararı
    4.1. Hükmü, davalı vekili ve davacılar vekili temyiz etmişlerdir.
    4.2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 11.04.2019 tarih ve 2018/3249 Esas, 2019/4058 Karar sayılı ilamı ile; uyuşmazlık konusu taşınmazın bulunduğu yerde yeniden keşif icrasıyla davacı tanıklarının dinlenilmeleri, haksız bir elatmanın bulunup bulunmadığının ve elatma söz konusu ise hangi tarihte yapıldığının belirlenmesi, taraflar arası görülen kamulaştırmasız elatma dava dosyasının istenip incelenerek, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.
    5. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
    5.1. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulü ile; 20/01/2009-20/01/2010 dönemi için 1.200,00 TL, 20/01/2010-20/01/2011 dönemi için 1.212,00 TL, 20/01/2011-20/01/2012 dönemi için 1.320,00 TL, 20/01/2012-20/01/2013 dönemi için 1.464,00 TL, 20/01/2013/20/01/2014 dönemi için 1.548,00 TL olmak üzere toplam 6.744,00 TL ecrimisilin dönem sonlarından itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiştir.
    6. TEMYİZ
    6.1 İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili ve davacılar vekili temyiz etmiştir.
    6.2 Temyiz Nedenleri
    6.2.1. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; müvekkili idarece dava konusu taşınmaza fiilen el atılmadığını ve müvekkili idarece kullanılmadığını, ecrimisile karar verilebilmesi için somut zarar meydana gelmesi gerektiğini, elatılan yerlerin tespiti, nasıl el atıldığı, sorumlu idarenin kim olduğu, tazminat miktarlarının belirlenmesi yönünden yeterli araştırma yapılmadan karar verildiğini ileri sürmüştür.
    6.2.2. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; ecrimisil bedelinin düşük belirlendiğini ileri sürmüştür.
    7.YARGITAY KARARI
    7.1. Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme:
    7.1.2. Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
    7.2. Hukuki sebep
    7.2.1. 6100 sayılı HMK'nin 307. maddesinde feragatin, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu belirtilmiştir. Aynı Yasanın 308. maddesi gereğince de kabul, davacının talep sonucuna davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. Kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur.
    7.2.2. 6100 sayılı HMK'nin "Feragat ve kabulün şekli" başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
    7.2.3. Davanın geri alınmasında ise, 6100 sayılı HMK'nun 123. maddesinde "Davacı, hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabilir." şeklinde hüküm altına alınmıştır. Madde metninden anlaşıldığı üzere, davacı, davalının muvafakatı ile davayı geri alabilir. Davalının rızasının açık olması gerekir; zımni muvafakat yeterli değildir. Davalı, davacının davayı geri almasına açık bir şekilde muvafakat ederse mahkemece, davanın esası hakkında karar verilmeyip geri alınma ve davalının da buna muvafakat etmesi nedeniyle davanın son bulduğunu belirtmekle yetinmelidir.
    7.3. Temyiz nedenlerinin değerlendirilmesi
    7.3.1. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, bu nedenle reddine karar vermek gerekmiştir.
    7.3.2. Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; kural olarak talep sonucunun ortadan kaldırılması veya azaltılabilmesi feragat ve davanın geri alınması yoluyla mümkündür. Talep sonucunun azaltılması kısmi feragat yoluyla veya talebin gelecekte tekrar ileri sürülmesi şartıyla, davacının da karşı tarafça kabul edilmesi halinde, davanın geri alınması yoluyla yapılabilir. Davalı vekili 24.06.2014 tarihli öninceleme celsesinde imzalı beyanı ile 20.01.2013 ve 20.01.2014 tarihleri arasındaki ecrimisil talebini atiye bırakmış ve buna karşılık davalı taraf 25.06.2014 tarihli dilekçesinde buna muvafakat etmediğini beyan etmişse de davacının beyanı HMK 123. maddesinde belirtilen davanın geri alınması niteliğinde olmayıp dava dilekçesine belirttiği talebin sınırlandırılması yoluyla kısmi feragat niteliğindedir.
    7.3.3. Mahkemece sınırlandırılan talep hakkında kısmi feragat nedeniyle red kararı verilmesi gerekirken 20.01.2013 ve 20.01.2014 tarihleri arasında ecrimisilin hüküm altına alınması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    7.3.4. Kabule göre de; ecrimisil davalarında talep olması halinde, bilirkişi tarafından her yıl için saptanan ecrimisil miktarına tahakkuk tarihleri olan dönem sonlarından (her yıl için 31 Aralık tarihinden) itibaren yasal oranda faize hükmedilmesi gerekir. Mahkemece, ecrimisil hesabında esas alınan dönemin yıl sonu itibariyle değerlendirmesi gerekirken, dava açma tarihinden itibaren dönem sonu itibariyle faiz işletilmesi de isabetsizdir.
    SONUÇ: Yukarıda (7.3.1) No'lu paragrafta açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (7.3.2), (7.3.3.) ve (7.3.4.) no'lu paragraflarda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi