16. Hukuk Dairesi 2018/5313 E. , 2018/7422 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., Büyükboyalık Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 1951 yılında yapılan ... sırasında ziraate elverişsiz taşlık arazi olması nedeniyle tespit harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle, 31.10.2013 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabul kısmen reddine, 09.10.2014 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 24.416,32 metrekare kısmın tarla vasfı ile davacı ... adına tesciline, (B) harfi ile gösterilen 2.140,20 metrekare kısmın ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... Başkanlığı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ... sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği sebebiyle tescili istemine ilişkindir. Mahkemece özetle; keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına göre davacının taşınmazı uzun yıllardır zilyetliğinde bulundurup imar-ihya ederek tarla haline getirdiği, 1991 tarihli hava fotoğrafının bilirkişi tarafından incelenmesi neticesinde temyize konu (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü yönünden davacı lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle bu bölüm yönünden davanın kabulüyle davacı ... adına tesciline karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır. Yargılama sırasında mahkemece, dava konusu taşınmazın imar durumu sadece ...’ndan sorulmuş, taşınmazın imar planı içerisinde kalmadığına dair yazı cevabı üzerine davacı yönünden zilyetlikle edinme şartlarının oluşup oluşmadığı dava tarihi esas alınarak değerlendirilmiştir. Dairemizin 08.06.2017 tarihli geri çevirme ilamı gereğince taşınmazın imar durumu ... Başkanlığı’ndan sorulmuş ve yazı cevabında 16.02.2007 tarihinde onaylanan 1/25000 ölçekli "2023 Başkent Ankara nazım imar planı" kapsamında kaldığı belirtilmiştir. O halde, temyize konu bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 24.416,32 metrekarelik taşınmaz bölümü yönünden zilyetlikle edinme koşullarının oluşup oluşmadığının dava tarihi olan 2013 yılı değil imar planının onaylandığı 2007 yılı esas alınarak belirlenmesi gerekir. Doğru sonuca ulaşabilmek için, dava konusu taşınmazın imar planının onaylandığı 2007 yılından 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığı"ndan tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosyaya konulmalı, bundan sonra 3 kişilik ziraat mühendisi ile jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti aracılığıyla yapılacak keşifte, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılmalı, temin edilebilen en eski ve imar tarihine en yakın tarihli uydu fotoğrafları değerlendirilmeli, çekişmeli taşınmaz bölümünde imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazilerin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmazların ... paftasındaki konumları bilgisayar programı aracılığıyla ölçekleri eşitlenmek suretiyle uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı, 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu vasıtasıyla taşınmazların öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadıkları, hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı ve hangi tarihte tamamlandığı, zilyetliğin hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü belirtilmeli ve dava konusu taşınmazın iktisap edilebilmesi için, yoğun emek ve para sarf edilerek tarıma elverişli hale getirildikten sonra imar-ihyanın tamamlandığı tarihten, imar planının onaylandığı tarihe kadar 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin davacı lehine aralıksız, nizasız geçmesi gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır. Mahkemece belirtildiği şekilde araştırma yapılmaksızın eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı ... vekili ve davalı ... Başkanlığı vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 05.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.