11. Hukuk Dairesi 2016/1283 E. , 2017/906 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/02/2015 tarih ve 2014/52-2015/100sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili tarafından keşide edilen ve alacaklısının davalı olduğu 79.000,00 TL bedelli bononun davalı tarafından dava dışı ..."e ciro edildiğini, ... tarafından bu bononun icraya konulduğunu, bunun üzerine müvekkili tarafından bu bonodan dolayı davalı ve ... aleyhine menfi tespit davası açıldığını, yapılan yargılama neticesinde davalı yönünden davanın kabulüne, ... yönünden ise davanın reddine karar verildiğini, bu kararın Yargıtay aşamasından geçerek kesinleştiğini, ... tarafından müvekkiline yönelik icra takibinin devam ettirildiğini, icra dosyasında haczedilen müvekkiline ait taşınır ve diğer taşınmazların satışının önüne geçmek adına müvekkilinin nam ve hesabına borcun dava dışı Halil İbrahim Ramazanoğlu tarafından ödendiğini, buna ilişkin olarak müvekkili tarafından da Halil İbrahim Ramazanoğlu’na taşınmaz devredildiğini ileri sürerek müvekkilinin nam ve hesabına ödenen 58.864,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davanın tamamen hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dava konusu borcun üçüncü bir kişi tarafından ödendiğini ve rücu şartlarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının dava konusu bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığının ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin kesinleşen ilamı ile tespit edildiği, ancak ... tarafından devam ettirilen icra takibini sonlandırmak için davacı adına ... tarafından ödendiği iddia olunan 58.864,00 TL"nin davalıdan tahsili için işbu davanın açıldığı, fakat dosyada herhangi bir ödemenin görülmediği, üstelik alacaklı vekili tarafından icra dosyasında takipten feragat edildiği için takibin durduğu, buna göre iddia edilen 58.864,00 TL ödemenin ispat edilemediği ve rücu koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, borçlu olunmadığı tespit edilen bono nedeniyle ödenen paranın istirdadı istemine ilişkin olup, mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, davacı vekili, müvekkilinin dava konusu bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığının ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin dosyası ile sabit olduğunu, bu bonoyu ciro yoluyla alan dava dışı ... tarafından başlatılan icra takibi neticesinde dava dışı ...’nun müvekkilinden devraldığı taşınmaz karşılığında müvekkilinin nam ve hesabına icra takibine konu borcu ödediğini, bunun üzerine ... vekilinin ödeme dolayısıyla icra dosyasından feragat ettiğini ileri sürmesine ve dava dilekçesine ekli, borcun dava dışı ... tarafından müvekkilinin nam ve hesabına ödendiğine dair belgeler sunmasına rağmen, mahkemece, davacı iddiaları değerlendirilmeden ve hiçbir araştırma yapılmadan davanın reddine karar verilmiştir. Bu durumda, mahkemece, anılan hususlar değerlendirilip, icra dosyasının alacaklısı olan ... vekilinin icra dosyasından feragatinin ödeme nedenine dayanıp dayanmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davacının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 20/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.