11. Hukuk Dairesi 2016/991 E. , 2017/903 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24/06/2015 tarih ve 2013/411-2015/579 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davalı şirket ile davalı banka arasında imzalanan genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesine teminat olmak üzere davalı ...’in iki adet gayrimenkulünü rehin verdiğini, asıl borçlu şirketin kullandığı krediyi geri ödememesi üzerine hesabın kat edilerek rehinin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapıldığını, gayrimenkulleri satın almak isteyen müvekkili ile davalı ... arasında her iki gayrimenkulün toplam satış bedelinin 325.000,00 TL olduğu ve asıl borçlu şirketin davalı bankaya olan toplam borç miktarının da müvekkil tarafından ödenmesi halinde belirlenen toplam satış bedelinden düşeceği hususunda sözleşme yapıldığını, bunun üzerine davalı bankanın şube müdürü ile yapılan görüşmede asıl borçlu şirketinin bankaya toplam 232.000,00 TL borcunun olduğunun ve başka bir borcunun olmadığının bildirdiğini, davalı banka şube müdürünün bu beyanı karşısında aynı gün 232.000,00 TL’nin bankaya yatırıldığını, paranın yatırılmasından sonra banka tarafından taşınmazlar üzerindeki 150/c şerhlerinin kaldırıldığını ve 18/02/2011 tarihinde müvekkili tarafından söz konusu gayrimenkullerin ipotekli olarak satın alındığını, kalan 93.000,00 TL’nin ise davalı ...’e teslim edildiğini, müvekkili tarafından müracaat edilmesine rağmen gayrimenkuller üzerindeki ipoteğin asıl borçlu şirketin borcu olduğu gerekçesiyle kaldırılmadığını, ipoteğin kaldırılması için müvekkilinin ayrıca 61.000,00 TL ödemek zorunda kaldığını, müvekkili tarafından fazladan ödenen 61.000,00 TL’den davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek 61.000,00 TL’nin reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili; davacı tarafından açılan davanın hukuki dayanaktan yoksun olup maddi gerçeklerle örtüşmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili; davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak müvekkili yönünden davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu taşınmazların ipotek senedindeki koşullar kapsamında bankanın asıl borçlunun başka borçlar için de ipoteklere dayanabileceği, taşınmazların satış sözleşmesinin davacı ve davalı ... açısından bağlayıcı olduğundan fazla bedel ödemesinin davalı şirket ve davalı banka açısından sorumluluk doğurmayacağı gerekçesiyle 61.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."den tahsiline ve diğer davalılar açısından davanın husumetten reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 1.018,60 TL harcın temyiz edene iadesine, 20/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.