22. Hukuk Dairesi 2015/30611 E. , 2018/8152 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 05.06.2014 tarihine kadar mağaza sorumlusu olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işverence haklı neden olmaksızın feshedildiğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatlarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin doğruluk ve bağlılığa uymayan eylemleri üzerine haklı nedenle feshedildiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedilip feshedilmediği noktasındadır.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanun"un 25/II. maddesinde öngörülen ve işverene derhal fesih yetkisi tanıyan haklı sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz. Yargılama sırasında bu sebeplerin ağırlıkları her olayın özelliğine göre değerlendirilmelidir. İşçinin iyiniyet ve ahlak kurallarına uymayan davranışı sonucunda iş ilişkisine devam etmek işveren açısından çekilmez hale gelmişse, diğer bir anlatımla güven temeli çökmüşse işverenin haklı sebeple derhal fesih hakkı doğar. Buna karşılık, işçinin davranışı taraflar arasında bulunması gereken güven temelini çökertecek ağırlıkta bulunmamakla, iş ilişkisine devamı tam anlamıyla çekilmez hale getirmemekle birlikte, işin normal işleyişini bozuyorsa, işyerindeki uyumu olumsuz yönde etkiliyor ve işverenden bu nedenle iş ilişkisini yürütmesi normal olarak beklenemiyorsa 4857 sayılı Kanun"un 18/1. maddesi gereği geçerli fesih hakkı doğar.
Somut olayda, davacı iş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürmüş, davalı işveren ise iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur. Mahkemece davacının şirket kurallarına aykırı olarak satış yaptığı, son kullanım tarihi yaklaşan ürünleri envanter açıklarını azaltmak gayreti ile satışa çıkardığı, şirket tarafından belirlenen ücretten daha düşük rakamlar ile ürün satışı yaptığı ve bu durum karşısında kendi cebinden şirket kasasına para eklediği ve böylelikle davacının işyeri kurallarına aykırı davrandığı gerekçe gösterilerek iş sözleşmesinin davalı işverence haklı nedenle feshedildiği kabul edilerek kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamına göre davacının son kullanma tarihi yaklaşan 7,00 TL tutarındaki ürünü aradaki farkı cebinden ödemek suretiyle müşteriye 4,00 TL’ye sattığı hususu tartışmasızdır. Davacının bu şekilde gerekçede de belirtildiği üzere mağazada oluşması muhtemel envanter açığının önüne geçmeyi amaçladığı anlaşılmış olup davacının işyerindeki kıdemi ve görev tanımının 5.maddesindeki “İlk giren ilk çıkar kuralına göre eski ürünlerin yeni gelen ürünlerin üzerine dizilmesini sağlamak” ve 17. maddesindeki “Mağaza envanter sayımlarını envanter prosedürüne uygun olarak yapmak, envanterlerin şirket tarafından belirlenmiş olan sınırlar dahilinde sonuçlanabilmesi için gereken önlemleri almak ve Bölge sorumlusu ile birlikte gereken çalışmaları yapmak.” düzenlemeler ile birlikte değerlendirildiğinde davacının feshe konu davranışı işyeri kurallarına aykırı olsa da haklı fesih sebebini oluşturacak boyuta ulaşmadığından, kıdem ve ihbar tazminatlarının hüküm altına alınması gerekirken haklı fesih nedeni bulunduğu tespiti ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.