16. Hukuk Dairesi 2016/3514 E. , 2018/7406 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Öncelikle çekişme konusu 1376 sayılı parselin dayanak tapu kaydının, varsa komşu taşınmazların dayanak kayıtlarıyla birlikte yukarıda değinilen ilkeler ışığında mahalline uygulanması, tapu kaydının revizyon gördüğü diğer parsellerin bir kısmının hükmen ... adına tescil edildikleri dikkate alınarak o parsellerle ilgili davalarda kesinleşen olguların da eldeki dava bakımından değerlendirilmesi; kayıt sınırlarının değişebilir nitelik taşıdığının saptanması durumunda kayda miktarıyla geçerli kapsam tayin edilmesi, çekişmeli taşınmazın bu kapsam dışında kalması halinde imar-ihya ve zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması, zilyetlik süresi yönünden tespit malikinin taşınmazı haricen satın aldığı 1979 yılından itibaren tespitin yapıldığı 1983 yılına kadar 20 yıllık müstakil zilyetlik süresi dolmadığından, bayiinin zilyetliğinin de soruşturulması, davalının kendi zilyetliği ile bayiinin zilyetliğinin birbirine eklenip eklenmeyeceğinin değerlendirilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 1376 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının kısmen iptali ile 13.04.2010 tarihli bilirkişi rapor ve eki krokisinde (B) harfi ile gösterilen 13930 metrekare alanın Erdemli Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/438 Esas, 2014/550 Karar sayılı veraset ilamında gösterilen miras payları oranında mirasçıları adına, (A) harfi ile gösterilen 5910 metrekare alanın ise son parsel numarası üzerinden davacı ... adına kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili ve bir kısım davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece özetle, dava konusu 1376 parsel sayılı taşınmaza dayanak tapu kaydı sınırlarının değişebilir ve genişletilmeye elverişli nitelikte olup miktarıyla geçerli olduğu, bu tapu kaydının dava dışı birçok parsele revizyon gördüğü ve bu taşınmazların yüzölçümünün tapu miktarını fazlasıyla aştığı, çekişmeli taşınmazın miktar itibariyle tapu kaydı kapsamı dışında kaldığı, ancak 13.04.2010 tarihli bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 13930 metrekarelik kısım yönünden davalı taraf lehine zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleştiği, (A) harfi ile gösterilen 5910 metrekarelik kısım yönünden ise ekonomik amaca uygun zilyetlik koşulunun davalılar lehine oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 5910 metrekarelik kısmın son parsel numarası verilerek davacı ... adına, (B) harfi ile gösterilen 13930 metrekarelik kısmın miras payları oranında tespit maliki mirasçıları adına tesciline karar verilmiştir.
Çekişmeli 1376 parsel sayılı taşınmaz dayanağı Haziran 1315 tarih, 4 sıra numaralı tapu kaydı “çay”, “cebel”, “tarik” hudutları itibariyle değişebilir ve genişletilmeye elverişli nitelikte olup, Mahkemece, çekişmeli taşınmazın miktar itibariyle tapu kaydı kapsamında kalmadığının kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Mahkemenin 3402 sayılı Yasa’nın 14. ve 17. maddeleri gereğince davalılar lehine iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı noktasındaki değerlendirmesine gelince, Bozma ilamından önce 1999 yılında yapılan keşfe katılan ziraatçı bilirkişiden alınan raporda; (A) harfi ile gösterilen 2.926,72 metrekarelik kısımda taşlık, kayalık ve çalılık vasfının hakim olduğu, tarımsal faaliyete uygun olmadığı belirtilmişken, bozma ilamından sonra 2013 yılında yapılan keşfe katılan ziraatçı bilirkişiden alınan raporda; (B) harfi ile gösterilen 13930 metrekarelik kısmın imar-ihya edildiği, makineyle eğimin yok edilip, taş ve kayaların zeminden çıkartılıp duvar oluşturulduğu, üzerine modern plastik seralar yapılıp sebze yetiştirildiği, bir kısmında da (1 yaş) narenciye fidanları bulunduğu belirtilmiştir. Bozma ilamı sonrası yapılan keşifte alınan ziraatçı bilirkişi raporunda (B) harfi ile bahsedilen kısım, bozma öncesi yapılan keşfe katılan ziraatçı bilirkişi raporunda (A) harfi ile bahsedilen kısma tekabül etmektedir. Yine fen ve ... bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazın 1969 tarihli hava fotoğrafında “makilik”, 1987 yılı hava fotoğrafından üretilen 1990 tarihli memleket haritasında ise “çalılık” olduğu belirtilmiştir. Ayrıca dosya kapsamındaki genel tanık ve yerel bilirkişi beyanlarından da, dava konusu taşınmazın taşlık, kayalık yerlerden olup, yalnızca bunlar arasında kalan kelete tabir edilen yerlerin ekildiği, yer yer kendiliğinden yetişen harnup ve yabani zeytinlerin bulunduğu, halen üzerinde sera ve fidanların bulunduğu belirtilen kısmın yargılama sırasında mevcut hale getirildiği, bundan önce bu kısmın da diğer kısımlar gibi olduğu anlaşılmaktadır. Ziraat bilirkişi raporuna ekli fotoğraflardan da dava konusu taşınmazın imar-ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilmediği ve taşınmaz üzerinde iktisaba elverişli ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunmadığı görülmekle birlikte, yargılama sırasında oluşturulduğu anlaşılan seranın yapılması da taşınmazın imar-ihya edildiği anlamına gelmez. O halde, (A) bölümü hakkındaki davanın reddinde isabetsizlik bulunmamakla beraber mahkemece, dava konusu taşınmazın tamamında 3402 sayılı Yasa’nın 14. ve 17. maddeleri gereğince davalı taraf lehine iktisap koşullarının oluşmadığı göz önünde bulundurularak, davacı Hazinenin davasının bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 13930 metrekarelik bölümü yönünden de kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, davacı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 05.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Y/T