16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/556 Karar No: 2018/1944 Karar Tarihi: 19.06.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/556 Esas 2018/1944 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bir kişi, silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan yargılandı. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın temyizi için başvuruda bulunuldu ancak temyiz dilekçesi yasal prosedürlere göre eksik olduğu için reddedildi. Bu karar, yeni kanunlarla beraber temyiz başvurularında sebep gösterme zorunluluğunu öngörmeyen bir yaklaşım benimsendiği için oluştu. Kanun yolu başvuruları ve temyiz dilekçeleri, kanun maddelerine uygun olarak hazırlanmadığı takdirde, temyiz istemi reddedilebilir. Tanzim edilen kararda, CMK madde 294/2 ve madde 298'e dikkat çekilirken AİHM kararları da belirtilmiştir. Madde 289 ise usulüne uygun açılmış bir temyiz davasının sınırlı inceleme ilkesinin istisnasını temsil eder.
16. Ceza Dairesi 2018/556 E. , 2018/1944 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : İstinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; İstinaf Mahkemelerinin sisteme dahil olmasıyla kanun yolu yargılamasında yeni bir anlayışı benimseyen kanun koyucunun, hem maddi olay hem de hukuki denetim yapacak olan istinaf başvurusunda sebep gösterme zorunluluğu öngörmezken (5271 sayılı Kanun CMK. madde 273/4), incelemesi hukuki denetimle sınırlı (CMK. madde 294/2) olan temyiz yolunda; mülga 1412 sayılı CMUK"tan (madde 305.) da farklı şekilde, re"sen temyiz tercihinden vazgeçerek, temyiz davasını açan ve sınırlayan temyiz dilekçesinde/layihasında temyiz edenin hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini/temyiz sebeplerini göstermek zorunda olduğunu (CMK madde 294/1) şart koşmuş ve temyiz dilekçesinin temyiz sebeplerini içermemesi durumunda; tıpkı başvurunun süresi içinde yapılmaması, hükmün temyiz edilemez olması ya da temyiz edenin buna hakkı bulunmaması hallerinde olduğu gibi usulüne uygun açılmış bir temyiz davasından bahsedilemeyeceğinden temyiz isteminin reddedilmesini (CMK madde 298) emretmiş (F. Yenisey-A. Nuhoğlu, Ceza Muhakemesi Hukuku sh.923, Centel-Zafer Ceza Muhakemesi Hukuku sh.826, C. Şahin-N. Göktürk Ceza Muhakemesi Hukuku sh.278) olmasına, anılan kanunun 289. maddesinin, usulüne uygun açılmış bir temyiz davasının “sınırlı inceleme ilkesinin” bir istisnasını teşkil etmesine (F.Yenisey-A.Nuhoğlu, age sh.905), şartları ve usulü açık bir şekilde ortaya konulmak şartıyla (AİHM Galstyan/Ermenistan Başvuru no; 26986/03 15.01.2007 t.) öngörülen usul şartlarına uyulmaması sebebiyle kanun yolu başvurusunun reddedilmesinin bu hakkın ihlali sonucunu doğurmayacağının (AİHM Sjöö/İsveç Başvuru no;37604/97) da istikrar kazanmış yargısal kararlarla kabul edilmesine nazaran; sanık müdafii tarafından Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihinden sonra ancak gerekçeli kararın tebliğinden önce İstinaf Mahkemesine savunma dilekçesi ve temyiz başvuru dilekçesi olarak vermiş olduğu, e-imza tarihi 02.12.2017, UYAP kayıt tarihi 04.12.2017 olan ek savunma ve tahliye talepli dilekçelerinin tutukluluk halinin devamı kararına itiraz niteliğinde ve ayrıca ilk derece mahkemesi kararına yönelik olup temyiz dilekçesi niteliğinde olmadığı değerlendirilmekle; sanık müdafiinin 17.12.2017 tarihli temyiz dilekçesinin ve sanığın 07.12.2017 tarihli tahliye talepli dilekçesinin temyiz sebeplerini içermediği, yine 16.05.2018 tarihinde ilave temyiz gerekçeleri olarak sunulan dilekçenin ise yasal temyiz süresinden sonra olduğu anlaşılmakla; temyiz isteminin 5271 sayılı CMK’nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE, 19.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.