Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/30594
Karar No: 2018/8146
Karar Tarihi: 29.03.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/30594 Esas 2018/8146 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2015/30594 E.  ,  2018/8146 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı isteminin özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 09.06.1997-22.07.2011 tarihleri arasında müşteri ilişkileri yönetmeni olarak çalıştığını, çalıştığı süre boyunca yapmış olduğu fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini beyanla hafta tatili, genel tatil ve fazla mesai alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı cevabının özeti:
    Davalı vekili, dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, iş sözleşmesine göre davacıya ödenen ücretin, fazla mesai ücretlerini de kapsadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme kararının özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Somut olayda dava konusu fazla mesai alacağının tanık beyanları ile alarm kayıtlarına göre tespit edildiği, buna göre davacının haftanın beş günü 08:30-22:00 saatleri arası bir buçuk saat ara dinlenme sonrası haftalık on beş saat fazla mesaisine ek olarak dosyaya ibraz edilen alarm kayıtları değerlendirilerek davacının cumartesi günü yaptığı çalışmalarla birlikte fazla mesai hesaplanmış ise de dosya kapsamında dinlenen davacı tanıklarının beyanları, alarm kayıtları ve davacı tanığı olarak dinlenen ...’ın Dairemizce incelenen dosyasında (Dairemiz 2017/41674 esas- 2017/21047 karar) kabul edilen fazla mesaisi gözetilerek, davacının cumartesi günü çalışmaları ve yılın yoğun dönemi olan dört aylık yaz dönemi dışında haftalık on saat fazla mesai yaptığı kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde kabulü isabetli olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    3-4857 sayılı İş Kanununun 41.maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, fazla çalışma saat ücreti, normal çalışma saat ücretinin yüzde elli fazlasıdır. İşçiye fazla çalışma yaptığı saatler için normal çalışma ücreti ödenmişse, sadece kalan yüzde elli kısmı ödenir.
    Kıdem ve ihbar tazminatı dışındaki işçilik alacaklarının çıplak ücretten hesaplanması gereklidir.
    Somut olayda, fazla mesai ücretinin hesabı konusunda Mahkemece benimsenen rapora göre davacının fazla mesai ücretinin giydirilmiş ücret üzerinden hesaplandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda fazla mesai ücreti alacaklarının yukarıda açıklanan ve Dairemizce benimsenen ilkesel kararlar doğrultusunda, çıplak ücret üzerinden hesaplanması gerekirken giydirilmiş ücret üzerinden yapılan hesaplamaya itibar edilerek karar verilmesi hatalıdır.
    4-HMK.’nın 26. Maddesi “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü uyarınca taleple bağlılık kuralına aykırı olarak talepten fazlasına karar verilmesi usule aykırıdır.
    Somut olayda davacı işçi davalı işyerinde yasal olarak yarım gün çalışma yapılması gereken 29 Ekim ve arife günlerinde tam gün çalıştığını belirttiği halde mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda söz konusu alacağın davacının talebi aşılarak hesaplandığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, dava konusu genel tatil ücreti alacağının, dava dilekçesinde talep edilen çalışma düzeni dikkate alınarak hesaplanması gerekirken davacının talebi aşılarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
    5-Somut olayda, davacı vekili müvekkilinin hafta tatili, fazla mesai ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği ancak her bir alacak için talep ettiği miktarı belirtmediği gibi alınan bilirkişi raporu sonrasında ibraz ettiği ıslah dilekçesinde de alacak miktarlarını açıklamadığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca Mahkemece öncelikle davacı vekilinden her bir alacak için ne miktar talepte bulunduğu hususu açıklattırılarak sonuca gidilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Kabule göre de Dairemiz uygulamasında, işçinin davasını açtığı veya ıslah yoluyla dava konusunu arttırdığı aşamada mahkemece ne miktarda indirim yapılacağı bilinemediğinden, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarından yapılan indirimlerden dolayı reddine karar verilen miktar bakımından kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalı yararına vekalet ücretine hükmedilemeyeceği gözetilmeksizin davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi isabetli olmamıştır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 29.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi