Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15439
Karar No: 2017/3373

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/15439 Esas 2017/3373 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/15439 E.  ,  2017/3373 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Kadastro sırasında ... mahallesi, Terziini mevkiinde bulunan 436 ada 1 parsel sayılı 28164,78 m² yüzölçümlü taşınmaz, 3402 sayılı Kanunun geçici 8. maddesi gereğince, tutanağının edinme sütununda, taşınmazın ..."in zilyet ve kullanımında olmasına karşın zilyetlik koşullarının tam ve kesin olarak oluşmadığı belirlenmesi yapıldıktan sonra beyanlar hanesine "Taşınmaz ..., ..., ..., ... kullanımında olup üzerindeki zeytin ağaçları kendilerine aittir." şerhi verilmek suretiyle, tarla vasfı ile davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacılar vekili, taşınmaz üzerindeki imar - ihya işlemlerinin tamamlandığı ve zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu iddiasıyla dava açmıştır.
    Mahkemece davanın reddine ve dava konusu parselin tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 09/11/2012 gün ve 2012/7214 E. - 12375 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "...İncelenen dosya kapsamına, dosyadaki bilirkişi raporlarına göre, yörede 1969 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında çekişmeli taşınmaz ve çevresi paftasında "çalılık" belirtmesi yapılarak tesbit dışı bırakılmış, 1998 yılında yapılan ... kadastrosu çalışmalarında ise ... sınırları dışında gösterilmiş ve bu işlemler itiraz edilmeksizin kesinleşmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucu, arazi kadastrosu sırasında çalılık olarak tespit dışı bırakılan bir yer üzerindeki zilyetliğe, yörede yapılacak ... kadastrosu sonucu tahdit dışında bırakılma tarihinden itibaren değer verilebileceği, tahditten önce sürdürülen zilyetliğin değerlendirilemeyeceği, somut olayda ise ... kadastrosu işleminin 1998 yılında kesinleştiği belirtilerek bu tarihten dava tarihine kadar kanunda belirtilen 20 yıllık olağanüstü kazandırıcı zamaşımı zilyetlik süresinin dolmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
    6831 sayılı Kanunun 1/J maddesine göre toprak muhafaza karakteri taşımayan makilik - fundalık ile örtülü yerler ... sayılmazlar. Bu nedenle, 3402 sayılı Kanunun 17. maddesine göre ... sayılmayan bu gibi yerlerin imar - ihya ve zilyetlikle kazanılması mümkündür.
    Bilirkişi raporuna göre, taşınmazın öncesinin çalılık ve eğiminin de % 11 olduğu bildirildiğine göre, makilik kavramı içerisinde yeralan çalılık alanlardan eğimi % 12"den düşük olanların toprak muhafaza karakteri taşıdığından sözedilemez. Bu durumda, toprak muhafaza karakteri taşımayan çalılık alanlar esasen ... sayılmıyacağından, bu tür yerlerde sürdürülen zilyetliğin başlangıç tarihinin ... kadastrosunun kesinleştiği tarihten değil, tespit dışı bırakıldığı tarihten başlayacağı dikkate alınmalıdır. Mahkemece, tahdidin kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresi dolmadığı gerekçesi ile salt bu nedenle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
    Bu nedenle, yapılacak bilirkişi incelemesi sonucu taşınmazların en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarında açık alanda gözükmesine rağmen, meyilinin % 12"nin altında olduğu ve eylemli durum itibariyle deliceliklerden aşılanmak suretiyle kazanılmadığı, aksine kişilerce bizzat düzenli şekilde dikilmek suretiyle yetiştirilmiş zeytin ağaçları ile kaplı olduğunun belirlenmesi
    halinde, bu tür yerlerin zilyetlikle kazanmaya elverişli yerlerden olduğu düşünülerek zilyetliğin başlangıç tarihinin 1969 yılında yapılan genel kadastronun kesinleşme tarihinden itibaren dikkate alınması gerektiği düşünülmelidir.
    Ayrıca, dosyaya sunulan ... bilirkişi raporu ekindeki memleket haritasında çekişmeli taşınmaz, kadastro paftası ile 1963 - 1979 ve 2000 tarihli memleket haritaları ölçekleri eşitlenip çakıştırılmadan parsel bazında gösterildiğinden, bilirkişinin raporu denetlenemediği gibi, taşınmazın 1963 - 1979 ve 2000 tarihli memleket haritalarına esas alınan hava fotoğraflarındaki konumunun belirlenmediği; yine, ormancı bilirkişi raporunda taşınmaz üzerinde 30-35 yaşlarında zeytin ağaçları bulunduğu ve eğiminin % 11 olduğu, 1976 tarihli hava fotoğraflarında taşınmazın tamamına yakınının üzerinde herhangi bir mahsül olmayan boş arazi, küçük bir kısmının çalılık olarak gözüktüğü, 1995 tarihli hava fotoğraflarında taşınmazın üzerinde zeytin ağaçları dikili olan tarım arazisi olarak gözüktüğü açıklanmış, ziraatci bilirkişi tarafından düzenlenen raporda da; taşınmaz üzerinde toplam 320 adet zeytin ağacı bulunduğu, zeytin ağaçlarının 300 tanesinin 35-40 yaşlarında olduğu, 20 tanesinin 8-10 yaşlarında olduğu bildirildiği halde, bu ağaçların yaşlarına göre dağılımları belirtilmediği gibi, aşı yaşlarına göre de imar, ihya ve zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususları irdelenerek raporda tartışılmamıştır.
    Ayrıca, 1958 yılında yörede çıkan yangında taşınmazın içinde bulunan ağaçların tahrip olduğu ziraat bilirkişi tarafından bildirildiğine göre, ... Yönetiminden taşınmazın da içinde bulunduğu bölgede 1958 yılında ... yangınının bulunup bulunmadığı, yangın var ise buna ilişkin tüm rapor ve belgelerin getirtilerek incelenip taşınmaz üzerindeki yangından önceki bitki örtüsünün tespit edilmesi ve yine 1958 tarihinden önceki hava fotoğrafları ve memleket haritası var ise getirtilerek incelenmesi gerekmektedir." hususlarına değinilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kabulü ile; davaya konu ... ili, ... ilçesi,... mevkii, 436 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına olan tespitinin iptali ile tespitteki niteliği ile davacılar adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yörede 766 sayılı Kanuna göre yapılıp 1969 yılında kesinleşen genel arazi kadastrosu, 6831 sayılı Kanuna göre yapılıp 1998 yılında kesinleşen ... kadastrosu ile 5841 sayılı Kanunun 3. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen geçici 8. maddesine göre yapılan ek kadastro çalışmaları bulunmaktadır.
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Temyize konu 436 ada 1 parsel sayılı taşınmazın dört tarafı Keldağı Devlet Ormanı ile çevrili olup taşınmaz ... bütünlüğü içinde bulunmakta ve 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi uyarınca ... içi açıklığı niteliğindedir. ... içi açıklık niteliğinde bulunan taşınmaz zilyetlikle kazanılamaz ve özel mülke dönüşmez. Bu yönler gözetilmeden mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesinde açıklanan ... içi açıklık niteliğinde olduğu, gerek 26.05.1958 tarihli ... Tahdit ve Tescil Talimatnamesinde gerekse 25.06.1970 günlü Resmî Gazetede yayımlanan 31.05.1970 gün ve 531 sıra no"lu ... Tahdit ve Tescil Yönetmeliğinin 33/3 ve 19.08.1974 günlü Resmî Gazetede yayımlanan 25.07.1974 tarihli ... Kadastro Yönetmeliğinin 40/A ve 30.05.1984 günlü Resmî Gazetede yayımlanan ... Kadastro Yönetmeliğinin 30/1 ve 02.09.1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ... Kadastro Yönetmeliğinin 23/1 ve 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ... Kadastro Yönetmeliğinin 26/a maddesinde "... 6831 sayılı Kanunun 17. maddesinde yer alan ... içinde bulunan doğal olarak ağaç ve ağaççık içermeyen, genel olarak otsu bitki veya bazı durumlarda yer yer odunsu bitkiler içeren açıklıkların ... olarak sınırlandırılacağı" öngörülmüştür.
    6831 sayılı Kanunun 17. maddesi, ... içi açıklıklarda tarım ve inşaat yapılmasına, hayvancılık amacı ile ağıl yapılmasına, bu kesimlerin özel mülke dönüşmesine izin vermez.
    6831 sayılı Kanun, madde: 17/1-2
    Devlet ormanları içinde bu ormanların korunması, istihsal ve imarı ile alakalı olarak yapılacak her nevi bina ve tesisler müstesna olmak üzere; her çeşit bina ve ağıl inşaası ve hayvanların
    barınmasına mahsus yerler yapılması ve tarla açılması, işlemesi, ekilmesi ve ... içinde yerleşilmesi yasaktır.
    Devlet Ormanlarının herhangi bir suretle yanmasından veya açıklıklarından faydalanılarak işgal, açma veya herhangi şekilde olursa olsun kesme, sökme, budama veya boğma yollarıyla elde edilecek yerlerle buralarda yapılacak her türlü yapı ve tesisler, şahıslar adına tapuya tescil olunamaz. Buralara doğrudan doğruya ... idaresince el konulur. Yanan ... alanlarındaki her türlü emval ... Genel Müdürlüğünce değerlendirilir (17/06/2004 gün ve 5192 sayılı Kanun ile değişik hali).
    Kanun metninden açıkça anlaşıldığı gibi, hangi nedenle olursa olsun ... içi açıklıklarda tarım, inşaat ve hayvancılık yapmak amacı ile ağıl yapılamaz. Bu tür yerler özel mülk olamaz. Yönetim derhal el koyma hakkına sahiptir. ... içi açıklıklardan yararlanabilmek için zorunlu olarak ... kullanılacaktır. Bu kullanım nedeniyle yeni açma, genişletme, yangın oluşması önlenemeyecek ve ... bütünlüğü bozulacaktır.
    Ayrıca, bu tür taşınmazların öncesinin ... olma zorunluluğu yoktur. Zira, öncesi ... olan ve ormandan açılan taşınmazlar, 6831 sayılı Kanunun 1. maddesi ve Yargıtay uygulamaları gereği oluşan kesin içtihatlara göre zaten ... sayılmaktadır. 17. maddede tanımı yapılan olgu, öncesi ... iken açılan yerlerle beraber ayrıca [HANGİ NEDENLE OLURSA OLSUN ... İÇİ AÇIKLIKLARIN KAZANILAMAYACAĞI İLKESİNİ İÇERMEKTEDİR VE AMACI ... BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAKTIR]. Bu tür yerlerin 15.07.2004 günlü Resmi Gazetede yayımlanan ... Kadastrosunun Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 26/a maddesi gereğince ... olarak sınırlandırılması gerekir.
    Kanun koyucu ayrı bir kavram oluşturmuş ve hangi nedenle olursa olsun ... içi açıklıklarda tarım ve inşaat ile özel mülke dönüşme yolunu kapamıştır. Bu itibarla, dava konusu taşınmazın memleket haritasında açık alanda gözükmesi bu olguyu değiştirmez. Etrafı ormanla çevrili olan taşınmazlar, özel mülke dönüşüp tarım ve inşaata açıldığında ... bütünlüğünün bozulacağı tartışmasızdır. Dairemizin bu yoldaki kararları Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ve yerleşik kararlar halini almıştır [Y.H.G.K.’nun 10.12.1997 gün ve 1997/20 - 830/1034, 10.12.1997 gün ve 1997/20 - 808/1039, 08.02.1999 gün ve 1999/7-22-43, 13.10.1999 gün ve 1999/8-689 - 822, 03.04.2002 gün ve 2002/8-230-261 ve 22.10.2003 gün 2003/20-665/614 sayılı ve yine ... kadastrosunun kesinleştiği tarihten sonra 20 yıldan fazla süre geçse dahi ... içi açıklık konumunda olan taşımazların zilyedlik yoluyla kazanılamayacağı konusundaki 11.10.2004 gün ve 2004/7-531-582 sayılı kararları].
    Tapu ve zilyetlik yoluyla kişi ve kurumların ormandan toprak kazanmasını sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları da Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.
    Ayrıca; ... içi açıklık ve boşluklar ile ... ve toprak muhafaza karakteri taşıyan funda ve makilik alanlar, yasa gereği ... sayıldığı için, 15.07.2004 günlü Resmî Gazetede yayımlanan ... Kadastro Yönetmeliğinin 26. maddesinin (a) ve (j) bentleri gereğince Devlet Ormanı olarak sınırlandırılması öngörülmüştür. Bu tür yerler zilyetlik yolu ile kazanılamaz ve özel mülk olarak tescil edilemez.
    Mahkemece değinilen yönler gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dava konusu taşınmazın özel mülke dönüşmesini sağlayacak biçimde davanın kabulü yolunda hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 18/04/2017 günü oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi