11. Hukuk Dairesi 2016/1648 E. , 2017/890 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasında görülen davada verilen 02/12/2015 tarih ve 2014/1016-2015/462 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 14/02/2017 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili ile davalılardan ... vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalılardanarasında mal alım satım sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme gereğince müvekkilinin malları dört sevkiyat halinde davalıya göndermeyi taahhüt ettiğini ve ödemenin akreditif aracılığı ile yapılmasının kararlaştırıldığını, malların taşınması için davalı ... ile anlaşma sağlandığını, davalı taşıyıcı ile gönderilen malların dava dışı ı tarafından sahte teslimat emri sunulmak suretiyle çekildiğini, malın alıcı olmayan ilgisiz 3. bir firmaya teslim edildiğini ve müvekkilinin malların bedelini alamadığını ileri sürerek, 369.783 ABD"nin faizi ile davalılardan tahsilini talep etmiş, yargılama aşamasında bir kısmın davalılar hakkındaki davayı takip edilmemiş bir kısım davalılar yönünden ise davadan feragat edilmiştir.
Davalı ... vekili, taşıyan konumundaki müvekkili şirketin alım satım ve buna bağlı akreditif ilişkisi ile hiçbir alakası olmadığını, navlun sözleşmesi ile üstlendiği taahhüdünü yerine getirdikten sonra malları boşaltma limanında kendisine konşimento ibraz eden yetkili hamile teslim ettiğini, elinde malı teslim eden orijinal konşimento olmayan davacının emtia üzerinde hak iddia etmesinin söz konusu olamayacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
./..
Mahkemece, davalı taşıyıcının sorumluluğunun konşimentonun düzgün ciro silsilesi ile düzenlenip düzenlenmediğini denetlemekle sınırlı olduğu, ordinoyu ibraz edenin gerçek hak sahipliğini araştırma yükümlülüğünün bulunmadığı ancak 6762 sayılı TTK"nın 1052. maddesi gereğince, mal varma limanına ulaştığında taşıyıcının gönderilene ihbar yükümlülüğünün bulunduğu, davalı taşıyıcı ihbarda bulunduğunu ileri sürmüş ise de bunu ispatlayamadığı, davalının davacı şirketin tahsil edemediği mal bedelinden davacıya karşı sorumlu olduğu gerekçesi ile davalı taşıyıcı yönünden davanın kabulü ile 369.783 USD" nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa"nın 4/A maddesi gereğince işleyecek dolar faizi ile birlikte bu davalıdan tahsiline, davalı bankalar yönünden davanın açılmamış sayılmasına, diğer davalılar hakkındaki davanın ise feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı ..vekili temyiz etmiştir.
Dava, gemi ile taşınan malların alıcısına teslim edilmemesi iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Davacı, malların sahte ordino ile malı gönderilene ya da alıcıya değil, üçüncü bir şahsa teslim ettiğini, davalı ise orijinal konşimentoyu ibraz eden yetkili hamile malı teslim ettiğini, mallar üzerindeki hak sahipliği bakımından yalnızca konşimentonun esas alınabileceğini savunmuştur.
Mahkemece, taşıyıcının sorumluluğunun konşimentonun düzgün ciro silsilesi ile düzenlenip düzenlenmediğini denetlemekle sınırlı olduğu, bunun ötesinde teslim belgesi yani ordinonun sahteliğini bir başka deyişle ordinoyu ibraz edenin gerçek hak sahipliğini araştırma yükümlülüğünün bulunmadığı, ancak 6762 sayılı TTK nın 1052. maddesi gereğince mal varma limanına ulaştığında taşıyıcının gönderilene ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesi ile davalı ... Nakliyat ve Ticaret Ltd. Şti"nin sorumluluğu kabul edilmiştir.
6762 sayılı TTK"nın 1052/(1).maddesinde ""Geminin tamamı taşıtana tahsis edildiğinde kaptan, boşaltmaya hazır olunca bunu gönderilene bildirir. Kaptan gönderileni tanımıyorsa boşaltmaya hazır olduğunu mahallin adetine göre ilan eder"" denilmektedir. Her ne kadar ikinci cümlede ""kaptan gönderileni tanımıyorsa"" sözcükleri yer almışssa da, bunu"" gönderilenin belli olmaması "" biçiminde anlamak gerekir. Bu durum, konşimentonun emre yazılı olup bir ihbar adresini ihtiva etmemesi veya meşru hamilin de kendiliğinden ortaya çıkmaması halinde söz konusu olabilir.
Dosyada mübrez konşimentoda ihbar adresi kısmında yer almakta olup, hamilin kendiliğinden ortaya çıkmaması gibi bir durum da söz konusu olmadığına göre, taşıyıcının gönderilene ihbar yükümlülüğü bulunduğundan ve bu yükümlülüğünü yerine getirmediğinden söz edilemez.
Bu itibarla, TTK"nın 1052/(1). maddesi gereğince ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmediği gerekçesi ile davanın anılan davalı yönünden kabulü cihetine gidilmesi doğru olmamış, hükmün temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı .... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün anılan davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı ... verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 16/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.