BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/50 Esas 2019/389 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2017/50
Karar No: 2019/389
Karar Tarihi: 08.05.2019

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/50 Esas 2019/389 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/50 Esas
KARAR NO : 2019/389

DAVA : İtirazın İptali (Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/01/2017
KARAR TARİHİ : 08/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin uluslararası nakliye işiyle iştigal etmekte olduğunu, takip borçlusu ile müvekkili şirket arasında takip borçlusu şirketin emtialarının taraflarca kararlaştırılan noktalara taşınması konusunda anlaşıldığını, bunun üzerine taraflar arasındaki ticari münasebet gereğince müvekkili tarafından davalının talep ettiği noktalara emtiaların eksiksiz bir şekilde sevkiyatı gerçekleştirilerek teslim edildiğini ve neticesinde bu hizmetler karşılığında davalı yana faturalar tanzim edildiğini, ancak davalı (borçlu) tarafın haksız bir şekilde herhangi bir yazılı gerekçe belirtmeden farklı tarihlerde iade ve fiyat farkı faturaları kestiğini, bu iade faturalarının hangi sebeple kesildiğine ilişkin yazılı gerekçenin de davalı yanca belirtilmediğinden söz konusu faturaların müvekkil şirket tarafından kabul edilmediğini ve söz konusu faturaların 23.03.2016 tarihli, ... numaralı, 5.075,45TL lik fatura düzenlenerek iade edildiğini, ayrıca dilekçe ekinde sunulan faturalarda yer alan miktarlar alt alta toplandığında davalının müvekkili şirkete olan borç miktarının ortaya çıktığını, alacak talebindeki haklıllıklarının faturalar ve cari hesap kayıtlarıyla da desteklendiğini, taraflar arasındaki anlaşma neticesinde kurulan ticari ilişki neticesinde müvekkili şirketin edim yükümlülüğünü ifa ettiğini, alacağını alamaması sebebiyle davalı aleyhine ... 35. İcra Müdürlüğü’nün ... E. sayılı dosyası ile söz konusu fatura alacağına istinaden ilamsız takip başlattığını, davalı tarafın söz konusu takibe yine kötüniyetli olarak itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, gelinen aşamada davalı tarafa yapılan tüm yazılı ve sözlü uyarılara rağmen bu güne kadar herhangi bir ödeme yapılmamasıyla birlikte alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine de sırf zaman kazanabilmek için itiraz edildiğini beyanla ... 35. İcra Müdürlüğünün ... E. Sayılı dosyasından başlatılan ilamsız icra takibindeki takip konusu faiz ve fer’ileri ile birlikte tüm borca karşı yapılan haksız ve mesnetsiz itirazın iptaline, icra takibinin 5.075,45 TL tutarındaki asıl alacak üzerinden devamına, takibe haksız ve kötü niyetli itiraz eden davalının takip konusu alacağın %20’dan aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı şirket arasında müvekkilinin emtialarının taraflarca kararlaştırılan noktalara taşınması konusunda anlaşma olduğunu, Mahkememizin iş bu davada yetkisiz, yetkili mahkemenin ise Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacı şirketin ... Fabrikasının üretip sattığı ürünleri taşımakla ve ayıpsız bir şekilde teslim etmkele mükellef olduğunu, iş bu taşıma eyleminde şirketler alacak-borç durumunun cari hesaplar üzerinden yürütüleceği hususunda mutabakata vardıklarını ve cari hesaba istinaden ödemeler yapıldığını, davacının bazı ürünleri ayıplı teslim etmiş, bazılarını ise hiç teslim etmemiş olduğunu, bu konuda davacı ile görüşüldüğünü ve zararların davacıya yansıtılacağı hususunda anlaşma sağlandığını, davacıya Mart 205'den itibaren iade faturaları yansıtıldığını ve davacının söz konusu faturaları itiraz etmeksizin kabul etttiğini, davacının Mart 2015'ten Temmuz 2015'e kadar olan yansıtma faturalarını kabul etmesine rağmen faturalar kendisine gönderildikten aylar sonra nedensiz yere 21/12/2015 tarihinde elektronik ortamda iade ettiğini, davacı tarafın kabul etmesine rağmen kendisine gönderilen faturaları 6 ay sonra iade etmesinin hukuken kabul edilebilir olmadığını, taraflar arasında ticari ilişki kapsamında ayıplı ürün nedeniyle konuşulup davacıya kesilen yansıtma faturalarını davacının 6 ay sonra iade etmesinin basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğüne aykırı olduğunu, davacı şirketin TTK madde 21 gereğince, faturalara 8 gün içerisinde itiraz etmemesi ve taraflar arasındaki ilişkinin devam etmesi hasebiyle fatura içeriğinin kabul edildiğinin kabulü gerektiğini, tüm bu hususlar uyarınca müvekkili şirketin davacı şirkete borcu olmadığını, aksine müvekkili şirketin davacı şirketten cari hesapta görüleceği üzere 82,11 TL alacağı olduğunu beyanla haksız davanın usulden reddine, aksi takdirde, izah edilen sebeplerden dolayı esastan reddine, haksız dava nedeniyle dava değerinin %20'sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce ... 35. İcra Dairesinin ... Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davacı tarafından, davalı aleyhine 23/03/2016 tarihli fatura dayanak yapılmak suretiyle 5.075,45 TL asıl alacak ve 191,27 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.266,72 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 18/08/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalının, aynı tarihli dilekçesi ile icra dairesinin yetkisine, borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan 01/04/2014 tarihli sözleşmenin 10.3. maddesinde taraflar arasında çıkacak uyuşmazlıklarda İstanbul İcra Daireleri ile Mahkemelerinin yetkili olduğu hususunda yetki anlaşması olduğu anlaşılmakla davalının icra dairesi ile Mahkememizin yetkisine itirazının reddine karar verilmiş ve esas yönünden inceleme yapılmıştır.
Davacının ticari defterleri üzerinde Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi tarafından yapılan inceleme neticesinde düzenlenen raporda özetle; davacının incelemeye sunulan ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduklarını, davacının kendi defterlerine göre davalıdan 5.075,45 TL alacaklı olduğunu tespit etmiştir. Davalının ticari defterlerinde talimat mahkemesince görevlendirilen mali müşavir bilirkişi tarafından yapılan inceleme neticesinde düzenlenen raporda özetle; davacı tarafından davalı aleyhine, davalının düzenlediği 9 adet faturaya istinaden 5.075,45 TL tutarlı fatura düzenlendiğini, davalı tarafından düzenlenen bu 9 adet faturanın içeriğinin nakliye, fiyat farkı, fire ve zayii bedeli olduğunu, davacı tarafından düzenlenen söz konusu 5.075,45 TL tutarlı iade faturasının davalının defterlerinde kayıtlı olduğunu, davalının bu faturaya istinaden aynı tutarda iade faturası düzenlediğini ve hesap sonunda davacıdan alacaklı olduğunu, davalı tarafından düzenlenen iade faturasının, davacının defterlerinde kayıtlı olmadığını tespit ve beyan etmiştir. Her iki rapor taraflara tebliğ edilmiş, Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacının icra takibine dayanak yaptığı 5.075,45 TL tutarlı faturanın, davalı tarafından davacı adına düzenlenen ve ayıplı teslim-geç teslim nedeniyle düzenlendiği iddia edilen 9 adet faturanın iadesi amacıyla düzenlendiği, her iki tarafın incelenen ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş oldukları ve bu kapsamda davacının defterlerinde olan ve davalının defterleri ile çelişmeyen kayıtların lehine kesin delil teşkil edeceği, takip konusu iade faturasının davalı tarafından kayıtlarına alındığı ve karşılığında davacı adına bir iade faturasının düzenlendiği, bu iade faturasının ise davacının defterlerinde kayıtlı olmadığı, her ne kadar davalı taraf, davacı ile iade faturası kesilmesi konusunda anlaştıklarını iddia etmiş ise de, takip konusu faturanın düzenlenme sebebini oluşturan ve ayıplı-geç teslim iddiasına dayanan 9 adet fatura içeriğinin davalı tarafından ispat edilemediği, teslimin geç ya da ayıplı olduğuna dair davacıya yapılmış bir ihbar olmadığı, bu şekilde davacının iade fatura düzenlemekte ve takipte haklı olduğu anlaşılmakla talep edildiği şekilde itirazın iptali ile takibin asıl alacak üzerinden devamına, alacak likit ve itiraz haksız olduğundan davalının hüküm altına alınan alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜ ile davalının ... 35. İcra Dairesinin ... Esas sayılı dosyasına itirazının asıl alacak 5.075,45 TL yönünden İPTALİ ile takibin bu miktar üzerinden takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile DEVAMINA,
2-Hüküm altına alınan 5.075,45 TL alacak üzerinden hesaplanan 1.015,09 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar ve ilam harcı 346,70 TL'den peşin alınan 86,68 TL harcın mahsubu ile kalan 260,02 TL'nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 250,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.450,00 TL yargılama gideri ile 118,08 TL ilk harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/05/2019


Katip ...
E-imza


Hakim ...
E-imza




Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.