21. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/3441 Karar No: 2016/5086 Karar Tarihi: ...03.2016
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/3441 Esas 2016/5086 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2016/3441 E. , 2016/5086 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, geçirmiş olduğu kazanın iş kazası olduğunun ve davalı şirketin kusurlu olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Davacılar murisi ..."nun ....09.2012 tarihinde ölümü ile sonuçlanan olayın iş kazası olduğunun tespiti ile davalı işverenin kusur oranının tespitini istemiştir. Mahkemece; davacıların olayın iş kazası olduğunun tespitine ilişkin talebinin olay ... ca iş kazası olarak belirlenip müteveffa sigortalının hak sahiplerine iş kazası ölüm geliri bağlanması nedeni ile konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, davacıların olayda davalı şirketin ağır kusurlu olduğunun tespitine ilişkin talebinin kısmen kabulü ile, olayda davalı şirketin % ... oranında kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacıların murisinin ....09.2012 tarihinde geçirdiği kaza neticesinde vefat ettiği ve Kurumca dava açıldıktan sonra olayın iş kazası olarak kabul edildiği, bilirkişi heyetince düzenlenen rapor gereğince mahkemece hükümdeki gibi karar verildiği anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK"nın 106. maddesinde; “Tespit davası yoluyla mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir. Tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır. Maddi vakıalar, tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamaz.” hükmü yer almaktadır. Anılan Yasa maddesi gereğince; bir tespit davasının kabule şayan olabilmesi için bu davanın konusunu oluşturan hukuki ilişkinin var olup olmadığının mahkemece hemen tespit edilmesinde davacının menfaatinin (hukuki yararının) bulunması gerekir. Tespit davasında davacı, kendisi için söz konusu olan tehlikeli veya tereddütlü durumun ortaya çıkaracağı zararın, ancak tespit davası ile giderilebileceğini kanıtlamalıdır.
Somut olayda ise; davacıların, dava dilekçesinde herhangi bir tazminat talebinde bulunmadığı, geçirilen iş kazasındaki kusur oranının tespitinin talep edildiği, sadece kusur oranının tespitini içeren bir mahkeme kararının infaz kabiliyetinin bulunmadığı, kusur oranının tespitine yönelik bir kararın infazı için davacıların maddi-manevi zararlarının tazminine yönelik bir eda davası açması gerektiği, ancak maddi-manevi tazminat davalarında kusur oranının mahkemece herhalde değerlendirileceği, bu itibarla sadece kusur oranının tespitine yönelik bir davada davacıların hukuki yararının bulunmadığı gözardı edilerek, davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerekirken, yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, ....03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.