12. Ceza Dairesi 2019/3554 E. , 2019/9421 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Hakimliği
Taksirle ölüme neden olma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 16/08/2017 tarihli ve 2017/16638 soruşturma, 2017/9418 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Kocaeli 2. Sulh Ceza Hakimliğince verilen 19/09/2017 tarihli ve 2017/5395 değişik iş sayılı kararı kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda, maktulün sevk ve idaresindeki otomobil ile hareket halinde iken, karşı yönden gelmekte olan şüphelinin sevk ve idaresindeki kamyonun bulunduğu şeride geçerek kamyona çarpması sonucu vefat ettiği, olay sonrasında adli kollukça tanzim edilen olay tespit tutanağına göre maktulün şerit ihlali yaptığından kusurlu, şüphelinin ise kusursuz bulunduğu, başpolis memuru bilirkişi tarafından düzenlenen 02/08/2017 tarihli rapora göre de şüphelinin kusurunun bulunmadığı nazara alınarak şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği; maktulün yakınları müştekilerin itirazlarının ise maktulün kullanımındaki aracın 18-20 metre sürüklendiği, şüphelinin idaresinde olan kamyonun hızının sınırlar dahilinde olması durumunda bu denli bir sürüklenmenin meydana gelemeyeceği gerekçesi ile şüphelinin de olayda kusurlu olduğu noktasında toplandığı ve kanun yararına bozma talepli dilekçe ekinde şüphelinin de olayda kusurlu olduğuna dair trafik kazaları analiz uzmanınca düzenlenmiş uzman görüşü de sunulduğu gözetildiğinde; Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi"nden tarafların kusur durumuna ilişkin rapor alındıktan sonra sonucuna göre hukuki durumun takdir ve tayin edilmesi gerektiği düşünüldüğünden, eksik soruşturmaya dayalı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, ortada 5271 sayılı Kanun’a uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Kanun’un 160. maddesi ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçeleriyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 20/03/2019 gün ve 94660652-105-41-804-2019-Kyb sayılı istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29.03.2019 gün ve 2019/31471 sayılı ihbarnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
UYAP sisteminden temin edilen nüfus kayıt örneğinde şüpheli ...’nın incelemeden önce 03.10.2018 tarihinde öldüğünün tespit edilmiş olması karşısında,
5237 sayılı TCK"nın 64. maddesi uyarınca, bu aşamadan sonra soruşturma yapma ve dava açma olanağının kalmaması nedeniyle, kanun yararına bozma istemi yerinde görülmediğinden, Kocaeli 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 19/09/2017 gün ve 2017/5395 değişik iş sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin CMK"nın 309. maddesi uyarınca REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.09.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.