Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/4330 Esas 2017/6390 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4330
Karar No: 2017/6390
Karar Tarihi: 14.09.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/4330 Esas 2017/6390 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2017/4330 E.  ,  2017/6390 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.11.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne davanın niteliği gereği duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, İİK"nın 121. maddesi uyarınca alacaklının açmış olduğu ortaklığın giderilmesi davasıdır.
    Davacı vekili, davalılardan borçlu ...’in borcundan dolayı İİK"nın 121. maddesine dayanarak icra mahkemesinden alınan yetki belgesi uyarınca davalının paylı maliki olduğu eski 978 yeni 125 ada 123 parsel ve eski 977 yeni 125 ada 124 parsel sayılı taşınmazda satış suretiyle ortaklığın giderilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş,Hükmü bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.Elbirliği mülkiyetinde borçlu ortağın alacaklısı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Paylı mülkiyette ise, borçlu paydaşın alacaklısı, borçlunun bağımsız payının haczini ve satışını isteyebileceğinden yetki belgesine dayanarak taşınmazın paydaşlığının giderilmesini istemesi yasa koyucunun amacına uygun değildir. 5578 sayılı Kanunla değiştirilen 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi gereğince bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne sebeple gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda bu arazilerin ifraz edilemeyeceği, payların 3. şahıslara satılamayacağı, devredilemeyeceği hükmü mevcutken, 5403 sayılı Kanunun 8. maddesinde 30.04.2014 tarihli ve 6537 sayılı Kanunun 4. maddesi ile yapılan ve 15.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikle "Tarım arazileri Bakanlıkça belirlenen büyüklüklerin altında ifraz edilemez, hisselendirilemez. Hazine taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedi artırılamaz...." şeklinde düzenleme yapıldığından asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altındaki arazilerde de payın üçüncü şahıslara satışı ve devri mümkün hale gelmiştir. Somut olaya gelince;
    1-Dava konusu tarla niteliğindeki eski 978 yeni 125 ada 123 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına göre; borçlu ...’in 7/64 Müstakil payı mevcut olduğu, yine dava konusu tarla niteliğindeki eski 977 yeni 125 ada 124 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına göre; borçlu ...’in 3/32 i Müstakil payı mevcut olduğu anlaşılmaktadır,Ortaklığın giderilmesi talep edilen taşınmazda borçlu davalının müstakil payı mevcut olup yukarıda açıklandığı gibi 5403 sayılı Kanunun değişik 8. maddesi gereğince alacaklı davacı tarafından haczedilen bu payın doğrudan icra yoluyla satışı istenebileceğinden, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır.
    Açıklanan nedenlerle mahkemece dava konusu taşınmaza ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekili ’nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 14.09.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.