13. Hukuk Dairesi 2016/27438 E. , 2019/2901 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı banka, davalıların miras bırakanı ile Banka arasında 09.07.2012 tarihli 19.850,00 TL bedelli ... sözleşmesi akdedildiği, üst üste ödenmeyen ... taksitleri sonucu tüm borcun muaccel hale geldiği, kat tarihi itibariyle toplam borç olan 20.248,94 TL’nin mirasçılar ..., ... ve ...’e gönderilen hesap kat ihtarnamesine rağmen ödenmeyince ilamsız takibe geçildiğini beyan ederek; itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiş, dava ... Emeklilik A.Ş"ye ihbar edilmiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, İİK"nun 67/3. Maddesi hükmü gereğince davacının icra inkar tazminatına yönelik talebinin reddine, davalıların kötü niyet tazminatına ilişkin taleplerinin reddine, davacıların sigorta şirketine karşı dava açmakta muhtariyetine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dava, mirasbırakan tarafından kullanılan ... nedeniyle ödenmeyen ... taksitlerinin tahsiline yönelik mirasçılar aleyhine başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, mirasbırakan ...’in kullandığı, 09.07.2012 tarihli 19.850,00 TL tutarlı tüketici kredisi nedeniyle 09.07.2012 başlangıç 24.07.2017 bitiş tarihli 5 yıl süreli hayat sigortası poliçesi tanzim edildiği, mirasbırakanın 14.03.2013 tarihinde öldüğü, geriye davalı olan mirasçıların kaldığı, davacı bankanın, ... borçlarının ödenmesi için sigorta şirketine yaptığı müracaatının "kanser hastalığına ilişkin bilginin verilmediği" gerekçesi ile reddi üzerine, mirasçı olan davalılar hakkında ... 18. İcra Müdürlüğünün 2013/12927 sayılı dosyasından takip başlatıldığı, davalıların itirazı üzerine eldeki bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, dosyaya kazandırılan bilirkişi raporu hükme esas alınarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun (TTK) 1487/1. maddesi "Hayat sigortası ile sigortacı, belli bir prim karşılığında, sigorta ettirene veya onun belirlediği kişiye, sigortalının ölümü veya hayatta kalması hâlinde, sigorta bedelini ödemeyi üstlenir." düzenlemesini, 1493/7. maddesi ise "Sigortacıdan edimi istem ve tahsil yetkisi, aksi kararlaştırılmadıkça, lehtara aittir." düzenlemesini içermektedir.
Somut uyuşmazlıkta, sigorta poliçelerinin davacı banka tarafından açılan kredilere teminat olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Tüketici kredisi sözleşmesinde ve tüm sigorta poliçelerinin üzerinde ... veren bankanın adına dain-i mürtehin kaydı bulunacağı yazılı olup, sigorta şirketinin menfi yanıtına karşı, davacı banka lehtar olduğu sigorta poliçesindeki hakları talep ettiğinde, sigorta şirketinin ona karşı ileri sürebileceği bir defi ve itiraz hakkı bulunmamaktadır. Davacıların murisi, bankadan kullandığı krediye teminat oluşturmak üzere bankanın talebiyle hayat sigortası yaptırmıştır. Esasen ... veren bankanın talebi ile tüketici tarafından yaptırılan hayat sigortası, tüketicinin kendi isteğiyle yaptığı bir sigorta olmayıp, bankanın talebi üzerine ... alacağına teminat oluşturmak üzere yapılan bir sigortadır. Sigorta poliçesinde tüketici sigortalı, banka lehtar, sigorta poliçesini düzenleyen ise sigorta şirketidir. Riskin gerçekleşmesi durumunda banka, poliçede yazılı teminatın dain-i mürtehinidir. Bu nedenle, rizikonun gerçekleşmesi halinde bankanın poliçe teminatı kapsamında kalan bakiye ... alacağını, öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi gerekir. Banka lehtar konumunda olduğundan, sigorta şirketi bankaya karşı, tüketicinin ... sorunları olduğunu, örneğin, kalp hastası veya kanser hastalığını gizlediğini ileri süremez. Çünkü, sigorta poliçesini düzenleyen, bankanın kendisi veya yetkili acentesidir. Bankanın elinde hayat sigortası poliçesi gibi kolayca alacağını tahsil etme imkanı varken, sigortacının ödeme talebini geri çevirdiği şeklindeki bir gerekçeyle, poliçe limiti kapsamında kalan alacağı için icra takibi başlatması veya dava açması TMK 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırılık oluşturur.
Bu nedenle tüketici işlemi niteliğindeki banka kredileri nedeniyle, hayat sigortası yapılmış olması durumunda, bankanın poliçe limitleri dahilinde kalan ... alacağını öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi zorunludur. Bu husus, banka tarafından tüketicinin mirasçıları ( halefleri ) hakkında dava açılabilmesinin ön şartıdır. Banka sadece poliçe limitinin yeterli olmadığı bakiye alacak için tüketicinin mirasçılarından talepte bulunabilir. ... kullanan tüketici adına yapılan hayat sigortası poliçesi mevcutken, bankanın tüketicinin ölümü nedeniyle, tüketicinin mirasçılarından ödenmeyen bakiye ... alacağının tahsili için dava açması veya icra takibi başlatması, sigorta hukukunun temel ilkelerine ve sigorta yapılmasının amacına aykırılık oluşturacağı gibi, sigorta yapılmasına duyulan güven ve itimadı da zedeler. Bu nedenle banka alacağını öncelikle sigorta poliçesinden tahsil etmelidir. Medeni Kanun"un 2. maddesinde, "Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” hükmü düzenlenmiştir. Buna göre, tüm hukuki yollar davacı banka tarafından tüketilmeden mirasçıya karşı takip başlatılmış olması, dürüstlük kuralına uygun düşmemektedir. Mahkemece, bu husus gözetilerek vaktinden evvel açıldığı anlaşılan davanın usulden reddi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulmasını gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bent gereğince hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, 2.nolu bentte açıklanan nedenle davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 29,20 TL harcın davacıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.