22. Hukuk Dairesi 2016/27897 E. , 2020/830 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı şirketin ihale yolu ile aldığı işlerde temizlik işçisi olarak 18/09/1995 tarihinde çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin 01/06/2012 tarihinde işveren tarafından haklı bir neden olmaksızın feshedildiğini, yıllık izinlerini kullanmadığını ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davalı şirketin ...Türk Dil ve Tarih Kurumu’na bağlı olarak Türk Dil Kurumu Başkanlığı"nın temizlik işlerini üstlendiğini, iş sözleşmesinin 31/05/2012 tarihinde sona erdiğini, davacının hiç ara vermeden 01/06/2012 tarihinden itibaren yine Atatürk Kültür Türk Dil ve Tarih Kurumu’na bağlı olan Türk Tarih Kurumu Başkanlığı nezdinde dava dışı Halim İnş. Taah. Ltd. Şti. bünyesinde çalışmaya başladığını, davacının da 01/06/2012 tarihli istifa dilekçesi ile aynı tarihten itibaren Türk Tarih Kurumunda çalışacağını bildirdiğini, iş sözleşmenin işveren tarafından feshedilmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Davacı iş sözleşmesinin işverence feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı talep etmiş, mahkemece davacının, Türk Dil Kurumu"nun temizlik hizmetlerini üstlenen ...-... Temizlik Ltd.Şti.’nin elemanı olarak çalışmakta iken 31/05/2012 tarihinde işten ayrılarak 01/06/2012 tarihinde Türk Tarih Kurumu"nun işini üstlenen ... İnş. Nak. Tic. Ltd. Şti."nin işçisi olarak çalışmaya başladığı, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından feshedilmediği, esasen davacının aynı kurum bünyesinde fakat bir başka alt işveren nezdinde ara vermeksizin çalışmasını sürdürdüğü kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir.Dosya kapsamındaki Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre, davacının 1995 yılından itibaren davalı şirket bünyesinde farklı kurum ve kuruluşlara ait işyerinde çalıştığı, son olarak Türk Dil Kurumu bünyesinde çalışmakta iken 01/06/2012 tarihinde bir başka şirket bünyesinde ve Türk Tarih Kurumu’nda çalışmaya başladığına dair işe giriş bildirgesi verildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca davacı tarafından ...-... Temizlik Hizmetleri Limited Şirketi’ne hitaben yazılan tarihsiz dilekçede, “1.6.2012 tarihi itibariyle Türk Tarih Kurumunda göreve başlıyorum.” denildiği, dilekçedeki imzanın davacıya ait olduğu dosya kapsamı ile sabittir.Davacı işçi iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiğini ileri sürmesine rağmen, davalı taraf iş sözleşmesinin feshedilmediğini, davacının ara vermeden aynı Kurum bünyesinde faaliyet gösteren Türk Tarih Kurumu bünyesinde çalışmaya devam ettiğini savunmuştur. Mahkemece, iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedilmediği devam ettiği gibi bir sonuca varılmış ise de, davacının iş sözleşmesi Türk Dil Kurumu bünyesindeki hizmet alım sözleşmesi sona ermeden 03 (istifa) kodu ile sona ermiştir. Dosyadaki hizmet alım sözleşmelerine göre davalı şirket ile Türk Dil Kurumu arasında düzenlenen 2012/27730 ihale kayıt numaralı hizmet alım sözleşmesi 16/05/2012-30/04/2013 tarihleri arasındaki dönemi kapsamaktadır. Davacının bu işyerine 16/05/2012 tarihinde girişi, 31/05/2012 tarihinde ise çıkışı yapılmıştır. Somut olayda, davalı şirketin Türk Dil Kurumu bünyesinde üstlendiği işin bitmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Aynı şekilde, davacının işe başladığı dava dışı şirket ile Türk Dil Kurumu arasında herhangi bir sözleşme bulunmamaktadır. Bu halde, davacının 31/05/2012 tarihinde davalı şirkete ait Türk Dil Kurumu’ndaki işinden ayrılarak, ertesi gün dava dışı bir başka şirkete ait Türk Tarih Kurumundaki işe başlaması arasında, bu iki durumun zaman olarak birbirini takip etmesi dışında herhangi bir bağlantı bulunmamaktadır. Davalı şirket ile Türk Dil Kurumu arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu dosya kapsamı ile sabit ise de, dava dışı şirket ile davalı şirket arasında herhangi bir işyeri devri bulunmamaktadır. Her iki şirketin, birisi Türk Dil Kurumu, diğeri Türk Tarih Kurumu bünyesinde olmak üzere iki farklı hizmet alım sözleşmesini eş zamanlı olarak sürdürdüğü açık olduğuna göre, mahkemece somut olayda iş sözleşmesinin devam ettiği sonucuna varılması isabetli görülmemiştir.Bu halde davacının davalı şirket bünyesindeki iş sözleşmesinin 31/05/2012 sona erdiğinin kabulü gerekir. Mahkemece iş sözleşmesinin sona erdiği kabul edilmeli, bu bağlamda iş sözleşmesinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona erip ermediği konusunda araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmelidir. Davacı asıl yargılama sırasında; “Ben, Türk Dil Kurumu’nun ...’da bulunan binasında şirketin işçisi olarak çalışıyordum, temizlik işçisi idim, 31/05/2012 de görevim sona erdi daha doğrusu davalı şirket benim iş akdimi feshetti ve ben 01/06/2012 den itibaren ... Ltd. Şti bünyesinde ...’de bulunan Türk Tarih Kurumu bünyesinde çalışmaya başladım. Halen de bahsi geçen yerde çalışıyorum” şeklinde beyanda bulunmuştur. Ayrıca, 01/06/2012 tarihli dilekçe ile dilekçedeki imza konusunda davacı asilin beyanı alınmış olup, davacı “..Doğrudur yazıyı oğlum yazdı, imzayı da ben attım, çünkü davalı ...-... Ltd. Şti bana yeniden sigortamın yapılması için böyle bir dilekçe vermem gerektiğini söyledi, ben de bu yüzden oğluma dilekçeyi yazdırdım ve altını imzaladım” demek suretiyle ilgili belgenin davalı işveren tarafından yazdırıldığını ileri sürmüştür. Feshe yönelik değerlendirme yapılırken davacı bu beyanları da dikkate alınarak, gerekirse tanıklar da yeniden dinlenilmek suretiyle feshe yönelik araştırma yapılmalı, bu araştırmanın sonucuna göre dosya kapsamındaki tüm deliller yeniden birlikte incelenerek iş sözleşmesinin kıdem tazminatın hak kazanacak şekilde sona erip ermediği belirlenmelidir. Eksik inceleme ve hatalı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.01.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.