3. Hukuk Dairesi 2020/4991 E. , 2021/1661 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ile dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, 05.08.2011 tarihinden 23.07.2014 tarihine kadar davalı şirket bünyesindeki adreste bulunan villada temizlik ve yemek işleri yaptığını, eşi ..."ın da aynı yerde çalıştığını, sigortalı gösterilmemesi, tatil ve izin haklarının kullandırılmaması, fazla çalışma alacaklarının ödenmemesi nedeni ile eşi ...’ın ALO 176 hattını arayarak şikayette bulunduğunu bu nedenle de işten çıkarıldığını belirterek 2.000,00 TL fazla çalışma ücreti, 500,00 TL yıllık izin ücreti, 500,00 TL hafta tatil ücreti, 500.00 TL genel tatil ücreti, 1.000,00 TL ihbar, 500,00 TL kıdem tazminatı alacaklarından kıdem tazminatına fesih tarihinden itibaren işleyecek mevduat faizi ile birlikte, diğer alacaklar için yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, 09.11.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile fazla çalışma ücretini 4.761,76TL’ye, yıllık izin ücretini 768,21TL’ye, ihbar tazminatını 1.123,81TL’ye, kıdem tazminatını 3.300,20TL’ye yükseltmiştir.
Davalı şirket vekili, şirkete husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, davacının şirketlerinde çalışmadığını, davalı şirket ortağının eşi olan ... nezdinde özel mülkte konut hizmetlisi olarak çalıştığını, beyanla davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin bozma ilamına uyularak, davalı ... Teknik Ltd Şirketi yönünden açılan davanın pasif husumet dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine, dahili davalı ... yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, 370,44 TL ihbar tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 738,99 TL yıllık izin ücret alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 4.761,76 TL fazla çalışma ücret alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı ve dahili davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Somut olayda davacı, davalı şirket bünyesinde bulunan villada yardımcı olarak çalıştığını belirterek hizmet akdinin haksız feshedilmesi nedeni ile işçi alacaklarını talep etmiş, davalı şirket vekili husumet itirazında bulunmuştur. Görevsiz mahkeme olan İş Mahkemesindeki yargılama sırasında, celse arasında ... vekili olarak da vekaletname sunulmuş ve beyanda bulunulmuşsa da davanın ... Teknik Ltd. Şirketi adına açıldığı, ... adına usulüne uygun açılan bir dava bulunmadığından davalı vekilinin sadece ... Teknik Ltd. Şti. vekili olarak oturumlara kabulüne karar verildiği görülmüştür. Ancak Mahkemece, İş Mahkemesince ..."in davaya dahil edildiği belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, davalı ... Teknik Ltd. Şirketi yönünden açılan davanın pasif husumet dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine, dahili davalı ... yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, karar verilmiştir.
Bilindiği üzere, davacı, dava dilekçesinde tarafların kimler olduğunu belirtir ve dava, dava dilekçesinde gösterilen taraflar arasında devam eder. Ancak davanın açılmasından sonra dava dilekçesinde gösterilen taraflarda değişiklik yapılması ihtiyacı ortaya çıkabilir. Bu değişiklik örneğin, taraflardan birinin dava sırasında ölmesinde veya dava yürürken dava konusunun devrinde olduğu gibi zorunlu (yasal) nedenlerle olabileceği gibi, davacının iradesine bağlı (iradi) değişiklik şeklinde de olabilir (Ejder Yılmaz, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi, Ankara 2012, s.812).
İradi taraf değişikliğinde; bu durum davayı değiştirme anlamına geldiğinden, zorunlu taraf değişikliğinden farklı bir rejime tabidir. Mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK) iradi taraf değişikliği hakkında açık bir hüküm içermemekle birlikte, yerleşik Yargıtay uygulaması ile genel olarak, davada iradi taraf değişikliğine izin verilmemiştir. Bu durumun özellikle usul ekonomisi açısından eleştirilere tabi tutulmasını dikkate alan yasa koyucu, 6100 sayılı HMK’nın 124. maddesi ile belirli hallerde iradi taraf değişikliğine olanak veren bir düzenleme getirilmiştir .
Anılan Yasaya göre bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür (m.124/1). Ancak yasa koyucu bu konuda yasalarda yer alan özel hükümleri saklı tutarak (m.124/2) hâkimin izni ile taraf değişikliği yapılabilecek hallere de yer vermiştir. Anılan iki fıkra çerçevesinde maddî bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edileceği gibi, tarafın yanlış veya eksik gösterilmesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması durumunda da hâkimin izniyle taraf değişikliği yapılabilecektir (HMK m.124/3,4). İradî taraf değişikliğine ilişkin hükme istinaden gerek davacı gerekse davalı tarafta, iradî taraf değişikliği yapılması mümkündür.Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 124. maddesine göre taraf değişikliği yapıldığı hallerde karar başlığında sadece taraf değişikliği kabul edilen davalıya yer verilip hüküm de sadece o kişi hakkında kurulmalıdır.
Hükme esas alınan iş sözleşmesinin davacı ile işveren sıfatıyla ... arasında düzenlendiği anlaşılmaktadır.Dava, işveren olmayan davalı ... Teknik Ltd Şti’ne karşı açılmış olup ,davalı şirket vekili husumet itirazında bulunmuştur. Mahkemece, davalı şirket yönünden açılan davada hizmet akdinin tarafının davalı ... olduğu, davalı şirkete husumet yöneltilemeyeceğinden bu davalı adına açılan davada pasif husumet şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine, dahili davalı ... yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, karar verilmiştir. Bu haliyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu 124. maddesi anlamında taraf değişikliği yapılmadığı ...’in davaya dahil edildiği anlaşılmıştır.Zaten davacı iş sözleşmesinin tarafı olduğundan, işverenin kim olduğunu bilebileceği hususu gözetildiğinde, davasını, davalıya yöneltmesi dürüstlük kuralına aykırı davrandığını göstereceği gibi kabul edilebilir bir yanılgıya da dayanmamaktadır.
Türk hukuk sisteminde hüküm, davada taraf olanlara yönelik olarak verilir. Bu kural uyarınca, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmeyen taraf, dava açıldıktan sonra ek bir dilekçe ile davaya dahil edilemeyeceği gibi “mecburi dava arkadaşlığı” dışında ıslah yolu ile dahi taraf değiştirilemez. İhbar olunan kimse davada davalı sıfatının kazanamayacağı gibi, bu kişi aleyhine hüküm de kurulamaz.
HMUK.38 md., HMK.58 md. hükmüne göre dava açıldıktan sonra davaya dahil edilmek suretiyle davalı sıfatını kazanması ve husumetin bu kişilere yöneltilmesi konusunda bir düzenleme yer almamaktadır. 6100 sayılı HMK"nunda dahili dava şeklinde bir müessese bulunmamakta olup; dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen kişiler dışında hüküm kurulamayacağı gibi mecburi dava arkadaşlığı dışında dahili dava edilerek yargılama yapılması uygun da görülmemektedir.
Hal böyle olunca, mahkemece; Hukuk Muhakemeleri Kanunu 124. maddesi anlamında taraf değişikliği yapılmadığı gibi Usul Yasasında da dava açıldıktan sonra diğer kişilerin davaya dahil edilmek suretiyle davalı sıfatını kazanması ve husumetin bu kişilere yöneltilmesi konusunda bir düzenleme yer almadığı gözetilmeden, ...’in dahili davalı olarak kabulü ile onun hakkında da hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma nedenine göre davacının tüm, dahili davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, dahili davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.