11. Ceza Dairesi 2015/2094 E. , 2017/2643 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık
HÜKÜM : Resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet Dolandırıcılık suçundan beraat
I- Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak verilen beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesinin 11. fıkrasına göre; ""Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir. "
Buna göre, sanık denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlediğinde mahkeme daha önce açıklanmasını geri bıraktığı mahkûmiyet hükmünü açıklayacak, bu hükümde hukuka aykırılık olsa bile hükmü değiştiremeyecektir.
Ancak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararından sonra; sanığın ölmesi, dava zamanaşımı süresinin dolması, şikâyete tabi suçlarda şikâyetten vazgeçilmesi, yürürlüğe giren yeni kanunla fiilin suç olmaktan çıkarılması veya daha az cezayı gerektiren ya da önödemeye tabi bir suç olarak düzenlenmesi gibi durumlarda, mahkemenin bunları dikkate alarak yeni bir hüküm kurması adil yargılama, maddî gerçeğe ulaşma ve çabukluk ilkeleri gereğince zorunludur.
Somut olayda, 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinin 8. fıkrasının son cümlesine göre, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 28.04.2010 tarihi ile denetim süresi içinde sanığın işlediği ikinci suçun suç tarihi olan 28.07.2010 arasında dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında: sanığa yüklenen "nitelikli dolandırıcılık" suçunun yasada gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırı itibarıyla tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK"nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen uzatmalı dava zamanaşımının, 22.03.2005 suç tarihinden, hükmün açıklandığı 26.09.2013 tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden, sanık hakkındaki kamu davasının düşürülmesi yerine, sanığın beraatine karar verilmesi,
Yasaya aykırı. Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Kanunun 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkında dolandırıcılık suçundan açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK"nın 102/4 ve 104/2. maddeleri ile 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE,
2- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesinin 11. fıkrasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi üzerine, denetim süresi içinde sanığın kasıtlı suç işlemesi halinde hükmün açıklanacağının öngörüldüğü, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararından sonra; sanığın ölmesi, dava zamanaşımı süresinin dolması, şikâyete tabi suçlarda şikâyetten vazgeçilmesi, yürürlüğe giren yeni kanunla fiilin suç olmaktan çıkarılması veya daha az cezayı gerektiren ya da önödemeye tabi bir suç olarak düzenlenmesi gibi durumlar dışında bu hükümde değişiklik yapılamayacağı gözetilmeden, önceki hüküm ortadan kaldırılıp yeniden ve değişik hüküm kurularak belirlenen hapis cezasının ertelenmesine karar verilmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamıştır.
Sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Açıklanması geri bırakılan hükümde, sanığın 765 sayılı TCK’nın 342/1 ve 59. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesine rağmen, denetim süresi içinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkındaki açıklanması geri bırakılan hükmün aynen açıklanması yerine, bu hüküm ortadan kaldırılarak sanığın 765 sayılı TCK"nın 342/1, 80 ve 59. maddeleri uyarınca 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek yeniden hüküm kurulması.
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasa"mn 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından 765 sayılı TCK"nın 80. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılması, aynı Kanun"un 342/1 ve 59. maddeleri uygulanarak sonuç cezanın 1 yıl 8 ay hapis olarak belirlenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06.04.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi