14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/4409 Karar No: 2017/6389 Karar Tarihi: 14.09.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/4409 Esas 2017/6389 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2015/4409 E. , 2017/6389 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalı aleyhine 02.05.2014 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve gerekli önlemlerin alınması istemine ilişkindir.Davacı, davalıya ait 209 ada 2 parsel sayılı taşınmaz içerisinde bulunan su arkının yukarıda bulunan ormandan gelen yağmur suları nedeniyle taştığını ve kendisine ait 1 parsel sayılı taşınmaz ile her iki taşınmaz arasında bulunan duvara zarar verdiğini, davalının su arkını temizlememesi ve su arkının küçük olması sebebiyle bu zararların meydana geldiğini ileri sürerek davalının verdiği zararın önlenmesini, su arkının temizliğinin yapılmasını ve genişletilmesini, sınırdaki duvardan uzaklaştırılmasını ve diğer gerekli tedbirlerin alınmasını talep etmiştir. Davalı, taşınmazları ayıran ve davacı tarafından yaptırılan duvarın zamanla arazinin ağırlığından dolayı çöktüğünü, bu nedenle ormandan gelen yağmur sularının duvara zarar verdiğini ve davacının arazisine taştığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile davalının taşınmazında bulunan arktaki suyun taşması suretiyle davacının taşınmazına yapmış olduğu elatmanın önlenmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesi gereğince; Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bunların yanında hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. (HMK m.26/1) Somut olaya gelince; her ne kadar davanın kabulü ile elatmanın önlenmesine karar verilmiş ise de mahkemece, davacının diğer talepleri hakkında hüküm kurulmamış, müdahalenin önlenmesi için alınması gereken önlemler hükümde açık ve net bir şekilde belirtilmemiştir. Dolayısıyla karar bu haliyle infaza elverişli değildir.O halde mahkemece, elatmanın önlenmesi için ne gibi önlemler alınabileceği hususunda önceki bilirkişilerden ek rapor alınarak, gerekirse konusunda uzman bilirkişiler eşliğinde yeniden keşif yapılmak suretiyle yeni bir rapor aldırılarak, infaza elverişli şekilde hüküm kurulması gerekirken, yazılı olduğu üzere infazda tereddüt yaratacak biçimde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.09.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.