Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/1431 Esas 2016/5081 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1431
Karar No: 2016/5081
Karar Tarihi: 24.03.2016

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/1431 Esas 2016/5081 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/1431 E.  ,  2016/5081 K.
"İçtihat Metni"




Davacı, 21/07/1992-31/12/1993 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalısı olmadığının tespiti ile 01/08/2008 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R


1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
Davacı dava dilekçesi ve ıslahla; davacının 21.07.1992-31.12.1993 tarihleri arasında bağ-kur sigortalısı olmadığının tespiti ile, 01.08.2008 tarihi itibari ile yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulup, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizin E, K sayılı ilamında 5510 sayılı Yasa"nın geçici 17. maddesi uyarınca değerlendirme yapılarak sonuca gidilmesinden bahsedilmişse de; bozma sonrası 23.04.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6645 sayılı Yasanın 56. Maddesi ile 5510 sayılı Yasaya eklenen geçici 63. maddesi davacı lehine olup uygulanması gerekecektir.
5510 sayılı Yasa geçici 63. maddesinde düzenlenen “Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlarla tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, Kuruma kayıt ve tescilleri yapıldığı hâlde, bu maddenin yayımlandığı ayın sonu itibarıyla 12 ay ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunanların, bu sürelere ilişkin prim borçlarını, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay başından itibaren üç ay içinde ödememeleri veya ilgili kanunları uyarınca yapılandırmamaları hâlinde, prim ödemesi bulunan sigortalıların daha önce ödedikleri primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla, prim ödemesi bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla sigortalılığı durdurulur. Durdurulan süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek bunlara Kurum alacakları arasında yer verilmez. …” hükmü gözetilerek, Kurumdan davacının sigortalılığının anılan yasal düzenleme kapsamına girip girmediği ve

durdurulması gereken tarih sorularak ihtilaf konusu dönemde davacının 5510 sayılı Yasanın 4. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılık süreleri belirlenerek, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında yapılan değerlendirmede, mahkemece verilen kabul kararı eksik inceleme ve araştırma nedeniyle isabetsizdir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
24.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.