![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2016/8641
Karar No: 2017/7588
Karar Tarihi: 19.12.2017
Danıştay Danıştay 15. Daire Başkanlığı 2016/8641 Esas 2017/7588 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/8641
Karar No : 2017/7588
Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalılar) :
Vekili :
İstemin Özeti :Davacı vekili tarafından, müvekkilinin ... ili ... Devlet Hastanesi'nde toplum sağlığı teknisyeni olarak görev yapmakta iken bir hastanın ... iline sevki sırasında meydana gelen trafik kazası sonucu ağır yaralandığından bahisle davalı idarenin kusursuz sorumluluk ilkesi uyarınca sorumlu olduğu ileri sürülerek 30.000-TL maddi, 10.000-TL manevi olmak üzere toplam 40.000-TL tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılan dava sonucunda, ... İdare Mahkemesi'nce; Danıştay Onbeşinci Dairesi'nin 08/04/2014 tarih ve E:2013/3328, K:2014/2550 sayılı kararına uyularak, davacının ıslah talebinin reddi yolunda verilen kararın, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmaların Özeti : Davalı Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. Diğer davalı tarafından savunma verilmemiştir.
Düşüncesi :Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının aşağıda yer verilen gerekçe ile onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi'nce, Tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava, davacı vekili tarafından, müvekkilinin ... ili ... Devlet Hastanesi'nde Toplum Sağlığı Teknisyeni olarak görev yapmakta iken bir hastanın ... iline sevki sırasında meydana gelen trafik kazası sonucu ağır yaralandığından bahisle davalı idarenin kusursuz sorumluluk ilkesi uyarınca sorumlu olduğu ileri sürülerek 30.000-TL maddi, 10.000-TL manevi olmak üzere toplam 40.000-TL tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesi'nce, dava konusu olay nedeniyle davacıda meydana gelen maluliyete dayalı zararların kusursuz sorumluluk ilkesi uyarınca tazmin edilmesi gerektiği kanaatine ulaşılmış ve 30.000-TL (taleple bağlı) maddi ve 10.000-TL manevi tazminatın davalı idare tarafından idareye başvuru tarihi olan 18.07.2007 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Dairemiz temyiz aşamasında onanmasına karar verilen İdare mahkemesi kararı hakkında davalı idarelerin istemi üzerine yapılan karar düzeltme kanun yolu aşamasında, davacı tarafından miktar artırım talebinde bulunulmuş, bunun üzerine Dairemizce davalı idarelerin düzeltme istemlerinin reddine ve davacının miktar artırım talebi hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Dairemiz gönderme kararı üzerine davacının miktar artırım talebini inceleyen İdare Mahkemesi'nce; davacının tedavi gördüğü dönemde çalışamadığı dönemde alamadığı 2.664,64TL döner sermaye ek ödemesinin mahkemelerinin ... tarih ve ... sayılı kararı ile davacıya ödenmesine karar verildiği, mahkemelerine sunulan bilirkişi raporunda (hesap raporu) davacının kamu görevlisi olarak görevine devam etmediği düşünülerek davacının aktif ve pasif dönem zararlarının hesaplandığının görüldüğü, davacının hali hazırda kazadan önceki görevine devam ettiği ve maaşında herhangi bir kayıp olmadığı dosya kapsamında anlaşıldığından bilirkişi raporuna bu yönden itibar edilmediği, bu durumda davacının, meydana gelen trafik kazası sonrası aktif olarak sağlık teknisyenliği görevini sürdürmesi, beden gücü kaybına uğramasından sonra da yürüttüğü bu görevin daha fazla efor harcamasını gerektirecek boyut ve nitelikte olmaması (buna ilişkin somut bilgi ve belgenin de bulunmaması) ve aylık ücretinde herhangi bir eksiklik olmaması hususları dikkate alınarak davacıya maddi tazminat ödenmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle davacının miktar artırım (Islah) talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafça, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülen İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Anayasanı 125. maddesinin son fıkrasında idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise idari eylem ve işlemlerden dolayı hakları muhtel olanların idareye karşı tam yargı davası açabilecekleri kurala bağlanmıştır.
İdare, kural olarak, yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup, idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri uyarınca tazmin edilmektedir.
İdari hizmetlerin kuruluş ve işleyişindeki mevcut kusurlardan dolayı meydana gelen zararların, idarece tazmini gerektiği açıktır. Ayrıca, kamu hizmetlerinin görülmesi sırasında, bir görevle ilgili olarak genel külfetler dışında fertlere verilen zararların, eylem ile sonuç arasında nedensellik bağının bulunması koşuluyla, kusursuz sorumluluk esaslarına göre hizmeti sunan idarelerce tazmin edilmesi de gerekmektedir. Başka anlatımla; idare, yürüttüğü hizmetin doğrudan sonucu olan, nedensellik bağı kurulabilen, özel ve olağanüstü zararları kusursuz sorumluluk ilkesi uyarınca tazminle yükümlüdür.
Aksi durum, bu hizmetlerin yürütülmesi sırasında oluşan zararların bir veya birkaç kişiye yükletilmesi sonucunu doğurur ki, bu da, kamu külfetleri karşısında eşitlik, hakkaniyet ve nesafet ilkeleri ile bağdaşmaz.
Buna göre, idare kamu hizmetinin yerine getirilmesi sırasında hizmetin kuruluş ve işleyişinde kusuru olmasa bile, kamu görevlisinin kişisel kusurundan doğmamış olmak koşuluyla, çalışma gücündeki eksilme ya da ölüm durumunda ortaya çıkan maddi zararı, istihdam edenin sorumluluğu kapsamında ve kusursuz sorumluluk ilkesi uyarınca tazmin etmekle yükümlüdür.
Uyuşmazlık konusu olayda, davalı idarelere bağlı ... Devlet Hastanesi'nde sağlı memuru (toplum sağlığı teknisyeni) olarak görev yapan davacı ... iline hasta sevkine refakat ettiği sırada içinde bulunan aracın trafik kazasına karışması sonucu %66,75 oranında meslekte kazanma gücünü kaybedecek şekilde malul kalmıştır. Bakılan davada İdare Mahkemesince davacının düçar olduğu maluliyet oranı nispetinde zararı hesaplatılmış ve dava dilekçesindeki taleple bağlı kalınarak 30.000-TL maddi, 10.000-TL manevi olmak üzere toplam 40.000-TL tazminatın davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Gerek dosya kapsamından gerekse Uyap sistemi üzerinden yapılan incelemelerden; davacının dava konusu olay nedeniyle uğradığı maddi zararının tazmini için (bakılan davanın dışında) öncelikle kazaya sebebiyet veren aracı sigorta ettiren ... Sigorta AŞ aleyhine ... Asliye Hukuk Mahkemesinin ... Esasına kayden tazminat davası açtığı, anılan mahkemece verilen ... tarih ve ve ... sayılı karar ile 57.500-TL tazminatın davacıya ödenmesine karar verildiği, davacı tarafından söz konusu karara rağmen karşılanmadığı düşünülen bakiye maddi zararlar için ayrıca araç sürücüsü ve işleteni aleyhine ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ... Esasına kayden tazminat davası açıldığı ve bu davada da anılan mahkemece verilen ... tarih ve ... sayılı karar ile 334.681,06-TL tazminatın davacıya ödenmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, temyizen incelenen idare mahkemesi kararında davacının miktar artırım (ıslah) isteminin reddine ilişkin olarak gösterilen gerekçeler, çalışma gücü (efor) kaybı zararının niteliği ile yüksek mahkemelerin istikrar kazanmış içtihatlarına uygun olmamakla birlikte, sonuç itibariyle davacının karşılanmayan zararları için araç sürücüsü, işleteni ve sigorta şirketi aleyhine ayrı davalar açtığı ve bu davalar sonucunda bakiye zararlarının tazmine karar verildiği anlaşıldığından, temyiz istemine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin reddine, ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve ... sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.