Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5605
Karar No: 2017/3357
Karar Tarihi: 18.04.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/5605 Esas 2017/3357 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/5605 E.  ,  2017/3357 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili 29/09/2010 tarihli dava dilekçesinde; müvekkilinin ... ili .... mahallesi 2150 parsel sayılı taşınmazın 1000 m2"lik kısmını 30/07/1992 tarihinde satın aldığını, Orman Yönetimi tarafından açılan tapu iptali ve tescil davası sonucu tapusunun iptal edildiğini, müvekkilinin zararının karşılanmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 100.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece; davanın zamanaşımı sebebiyle reddine karar verilmiş, hükmün davacı tarafindan temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 10/12/2012 tarih, 2012/12809-25596 E.-K. sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; [“...Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; dava konusu edilen.... ili, ..., ... mahallesinde 6870 metrekare yüz ölçümlü 2150 parsel sayılı taşınmaz, 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı halde, sonradan yapılan genel kadastro çalışmaları sırasında hata ile ikinci kez kadastrosunun yapılarak, şahıslar adına yolsuz olarak tescil edildiği; davacının, tapu kaydında orman ile ilgili hiçbir tahdit bulunmayan taşınmazdaki 1000/6870 oranındaki hisseyi 26.10.1992 tarihinde önceki malikinden satın aldığı ve ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin kesinleşen 2009/335 Esas, 2009/344 karar sayılı ilamı ile dava konusu taşınmazın (A1) ile gösterilen 185 m2"lik kısmı ile (A4) ile gösterilen 19 m2"lik kısmı dışında kalan bölümlerinin 1942 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalması nedeniyle davacıya ait hissenin tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verildiği anlaşılmıştır.
    4721 sayılı TMK"nın 1007.maddesinde "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder." hükmü yer almakta olup burada, Devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Kusursuz sorumluluk, tapu siciline bağlı çıkarların ve ayni hakların yanlış tescili sonucu değişmesi ya da yitirilmesi ile bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır. Çünkü; sicillerin doğru tutulmasını üstlenen ve taahhüt eden devlet, gerçeğe aykırı ve dayanaksız kayıtlardan doğan zararları da ödemekle yükümlüdür. Kusurun varlığı ya da yokluğu, devletin sorumluluğu için önem taşımayıp sadece, Devletin memuruna rücuu sırasındaki iç ilişkide önemlidir.
    Açıklanan nedenlerle; TMK"nın 1007.maddesinde düzenlenen objektif (kusursuz) sorumluluk halinin, 818 sayılı Borçlar Kanununun 41. ve devamı maddesinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğu ile ilgisi bulunmadığından, aynı Kanunun 60.maddesindeki zamanaşımı
    kurallarının uygulanma imkanı olmadığı gibi, TMK"nın 1007. maddesine dayanılarak açılan davalar için de, ayrıca zamanaşımı süresi belirlenmemiştir. Bu itibarla, 818 sayılı Borçlar Kanununun 125. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 146) maddesindeki 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanması esastır. Bu durumda;
    1- Mahkemece, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptali nedeniyle uğranılan maddi zararın TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemiyle açılan davada, davacının maddi tazminata ilişkin talebi ile ilgili olarak zamanaşımı süresinin dolmadığı gözetilip, davacının gerçek zararının tespiti için öncelikle dava konusu taşınmazın niteliğinin arsa mı, yoksa arazi mi olduğu belirlenip, bu konuda taraflara delillerini ibraz etmek üzere süre verildikten sonra, mahallinde yapılacak keşif sonucunda, taşınmaz arsa vasfında ise emsal karşılaştırması yapılarak; arazi vasfında ise gelir metodu esas alınarak dava tarihindeki değerinin tespiti için alınacak bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,
    2- Davacı, dava dilekçesinde manevi tazminat da talep etmiş olup, manevi zarar kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil, onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu, tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan, acılarını içinde gizleyenleri tazminat haklarından yoksun bırakmamak için yasalar manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır.
    Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; davacıya ait tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi, manevi tazminatın koşullarını düzenleyen 818 sayılı Borçlar Kanununun 49.maddesi uyarınca eşya zararı niteliğinde olması ve eşya zararının da kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak bir eylem olmaması nedeniyle manevi tazminat talebinin, koşulları oluşmadığından reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,
    3- Kabule göre de; dava konusu taşınmazın tapu kaydının, mahkeme kararı ile orman sınırları içerisinde kaldığından bahisle iptal edilmesinden sonra, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca uygulama yapılıp yapılmadığı araştırılarak, taşınmaz sonradan Hazine lehine orman sınırları dışına çıkarılan yer haline gelmiş ise; 26.04.2012 gün ve 28275 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe giren 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazine"ye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkındaki Yasanın 7.maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca işlem yapılıp yapılmadığının araştırılmaması, doğru görülmemiştir.”] gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu; Davanın kısmen kabulüne, 90.869,53.- TL tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptali nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların TMK"nın 1007.maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına
    18/04/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi