(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi 2015/8110 E. , 2015/9255 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... İli ... İlçesi ... Köyü ... parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-11.10.2011 gün ve 662 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 58. maddesi ile “10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu"nun eki (I) sayılı cetvelin 48 inci ve 51 inci sıraları ile anılan Kanunun eki (II) sayılı cetvelin "B) Özel Bütçeli Diğer İdareler" bölümünün 19 uncu sırası yürürlükten kaldırılmış, anılan Kanunun eki (II) sayılı cetvelin "B) Özel Bütçeli Diğer İdareler" bölümüne "42) Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü" sırası eklenmiştir” hükmü uyarınca yapılan düzenleme ile özel bütçeli idareler kapsamına alınan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü"nün 492 sayılı Harçlar Yasası"nın 13/J maddesi hükmünden kaynaklanan yargı harçlarından muafiyetinin ortadan kalktığı gözetilmeden davalı idarenin harçtan muaf tutulması,
2-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tesbiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesinin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden;
a-Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3 numaralı bendinin hükümden çıkartılarak yerine "3-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 21,15 TL harcın davacı idareden alınarak Hazineye irad kaydına" ibareleri yazılmak,
b-Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2 numaralı bendinin "ğ" fıkrasında yer alan "kamulaştırma bedellerinin" kelimesinden sonra gelmek üzere "davalıların paylarına düşen bedele 19/05/2011 tarihinden itibaren karar tarihine kadar işleyecek yasal faiziyle birlikte" ibaresi eklenmek,
Suretiyle 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde gözetilerek HUMK.nun 438. maddesi uyarınca hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 02.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.