16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/1012 Karar No: 2018/1921 Karar Tarihi: 19.06.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1012 Esas 2018/1921 Karar Sayılı İlamı
Özet:
16. Ceza Dairesi tarafından verilen 2018/1012 E., 2018/1921 K. sayılı kararda, suçun silahlı terör örgütüne üye olma olduğu ve mahkumiyet kararı verildiği belirtilmiştir. Kararın temyiz edilmesi sonrasında, yapılan incelemede tüm usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği ve yargılama sürecinde ileri sürülen iddia ve savunmaların tartışıldığı belirtilmiştir. Suçun temadi eden suçlardan olduğu ve hükümde yer alan suç tarihinin yanlış yazıldığı, doğrusunun 15.07.2016 olduğu belirtilmiştir. Kararda yer alan kanun maddeleri ise şöyledir: 5237 sayılı TCK'nın 314/2. maddesi, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi, TCK'nın 62, 53, 58/9 ve 63. maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2018/1012 E. , 2018/1921 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : 5237 sayılı TCK"nın 314/2. maddesi, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi, TCK"nın 62, 53, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet (istinaf başvurusunun esastan reddine dair)
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "24.05.2017" yerine "15.07.2016" olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası kabul edilmiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 19.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.