MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili 03/08/2012 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı .... adına vekaleten ... .... ile yapmış olduğu .... 1. Noterliği 15 Ekim 2004 tarih ve 25083 yevmiye sayılı Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi çerçevesinde taşınmaz sahiplerine ait ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, .... mevkii, 2071 ada 3 sayılı parsel numarasında kayıtlı 5023.00 m2 ve hisselendirildiği parsel 7186 olan bilumum muris ve murisevvelerinin vukuu vefatı ile intikal eden arsa niteliğindeki taşınmaz üzerinde bulunan hak ve hisseleri 1150.00.-TL bedelle; yine müvekkilinin dava dışı... adına vekaleten ... ile yapmış olduğu .... 1. Noterliği 19 Haziran 2007 tarih ve 15919 yevmiye sayılı Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmesi çerçevesinde, taşınmaz sahiplerine ait ..., ... mevki, 2071 ada 2 ve 3 parsel sayısında kayıtlı gayrimenkullerdeki bilcümle mirasçılık hak ve hisselerinin tamamını 2 sayılı parsel 750.00.-TL, 3 sayılı parsel 2500.00.-TL olmak üzere toplam 3250,00.-TL bedelle satın aldığını, bedellerini ödediğini, 2071 ada 2 ve 3 sayılı parselde kök muris ... oğlu ... mirasçılarının bir kısmının hisseleri satış vaadi yoluyla satın aldığını, tapuda intikal işlemleri yapılmadığından tapu kaydının beyanlar hanesine şerh verilmediğini, 2071 ada 2 ve 3 sayılı parselin 08.01.2008 tarih ve 240 yevmiyeli intikal ve satış işlemine ait resmi senedin taraflar ve müdür tarafından imzalandığını, ancak söz konusu senede tevkil vekaletname ile imza atan ...."nün azledildiği halde senede imza attığını ve azledilen kişi vasıtası ile satış vaadinde bulunulan 2071 ada 2 ve 3 sayılı parselin şerhsiz olarak satılması ve tapu kaydına güvenle edinilen taşınmazlarda iyi niyetli üçüncü kişinin iktisabının korunması nedeniyle satışı iptal ettirme imkanı da bulunmadığından, tapu görevlilerinin ihmali ve şahsi hakların tapu siciline şerh verilmemesi nedeni ile müvekkilinin hak kaybına uğradığı ve satış vaadinden ötürü ödediği para ve ileride beklediği menfaatten mahrum kaldığını belirterek; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile davanın kabulü ile tapu memurunun hatalı işlemi nedeniyle müvekkilin uğramış olduğu şimdilik 4.400,00.-TL zararın tapuda yapılan ilk satış tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ... hazinesinden tahsil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davanın reddine, karar verilmiş, hüküm davacı .... tarafından esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya ve dosya kapsamına göre dava, Medeni Kanunun 1007. maddesi gereğince tazminat isteminden kaynaklanmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, davacının iddia ettiği satış vaadi sözleşmesinin tapuya işlenmemesinin nedeninin davacının tapu müdürlüğü tarafından kendisine verilen randevu gününde müracatta bulunmaması olduğu, azledilen vekilin yaptığı satışa ilişkin ileri sürdüğü sebepler açısından ise her ne kadar tazminat istemine dayanak yapılan taşınmazın satışı sırasında azledilen vekil olan .... satışın yapıldığı tarihte azledilmiş olduğu için satış yapmaya yetkisi yok ise de...’a ait hissenin satışı sırasında imza atan ....."ye tevkil eden, ilk vekil ....’in, ... Tapu Müdürlüğünce 29.06.2011 tarihinde düzenlenen muvafakatname ile ...."nün imza attığı 8.1.2008 tarih ve 240 yevmiyeli işleme muvafakat verdiği, resmi senede de imzasının alındığı bu durumda, satışa karşı asıl malik tarafından itiraz edilmediği gibi olur da verildiği anlaşıldığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacıya yükletilmesine 18/04/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.