11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/875 Karar No: 2017/2626 Karar Tarihi: 06.04.2017
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/875 Esas 2017/2626 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2017/875 E. , 2017/2626 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Gerekçeli karar başlığında 29.03.2013 olarak yanlış yazılan suç tarihinin, aracın sanığa muayene için teslim edildiği ve sahte muayenenin yapıldığı 19.03.2009 tarihi olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- Sanık hakkında UYAP ortamında yapılan araştırmada, araç muayenesi sahteciliği eylemleri nedeniyle açılmış, halen mahal mahkemesinde, kesinleşmiş ve temyiz incelemesinde olmak üzere çok sayıda davanın bulunduğunun anlaşılması karşısında; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 gün ve 2013/11-397-2014/202 sayılı kararında açıklandığı üzere, belgelerde sahtecilik suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu ve fiil tarihleri de dikkate alınarak; mükerrer yargılamanın önlenmesi veya zincirleme suç koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesi bakımından, sanık aleyhine araç muayenesinde sahtecilik iddiasıyla açılmış başkaca dava bulunup bulunmadığı araştırılarak, varlığının tespiti halinde dava dosyalarının getirtilip incelendikten sonra, mümkünse birleştirme hususunun düşünülmesi, değilse özetlerinin duruşma tutanağına geçirilip bu davayı ilgilendiren belgelerin onaylı birer suretlerinin dosya içerisine konulması, sanığın eylemlerinin, bir suç işleme kararı altında işlenen zincirleme suçu mu, yoksa ayrı ayrı ve birbirinden bağımsız suçları mı oluşturduğu hususu karar yerinde tartışılarak kesinleşmiş hükmün zincirleme suç kapsamında kaldığının anlaşılması halinde ise ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.03.2016 gün ve 2014/847 Esas, 2016/123 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, zincirleme suça dâhil olan bir suçtan bu durum gözetilmeksizin mahkûmiyet kararı verilmiş ve bu karar kesinleşmiş ise, zincirleme suça konu ikinci suçla ilgili olarak mahkemece; kesinleşen hükme konu eylem de göz önüne alınarak zincirleme suç hükümlerinin uygulanması suretiyle yeni bir hüküm kurup, kesinleşen hükümdeki sonuç cezanın mahsubu suretiyle karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.