3. Hukuk Dairesi 2013/20077 E. , 2014/282 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : CEYHAN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/03/2013
NUMARASI : 2012/25-2013/249
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin davalıdan adi yazılı sözleşme ile satın aldığı taşınmazı, dava dışı C.. U.. isimli şahsa yine adi sözleşme ile sattığını, davalının taşınmazın tapusu olmadığı, Hazineye ecrimisil ödeyerek kullanabileceğini söyleyerek taşınmazı sattığını, oysa daha sonra C.. l"in davaya konu taşınmazın yine dava dışı şahıs adına kayıtlı olduğunu öğrenerek davacı aleyhine alacak davası açtığını iddia ederek, müvekkili adına ileride doğabilecek olan zararlar için son alıcı olan C.. "e satmış olduğu bedel ve aleyhine açılmış olan dava değeri 58.500 TL"nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulune uygun tebligat yapılmış, davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; resmi şekilde yapılmayan taşınmaz satış sözleşmelerinin geçersiz olup, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre verilen şeylerin iadesinin gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, tarafların sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak; kural olarak, açılan bir davada varılacak olan vicdani kanaat ile hüküm kurulması başka bir davada incelenmekte olan bir hukuksal ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise, mahkeme o davanın sonuçlanmasını beklemek üzere yargılamayı erteleyebilir.
Davaların aynı sebepten (HUMK. mad.43/2) doğması veya biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde iki dava arasında bağlantı varsayılır. Buna göre, bir davada hüküm verilmesi, diğer bir davada incelenmekte ve kesin olarak karara bağlanacak olan bir hukuksal ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise, iki dava arasında bağlantı varsayılacaktır.
Tüm bunlardan çıkacak sonuca göre; diğer bir dava hakkında verilecek hükmün bekletilecek davada verilecek hükmü mutlaka etkileyecek nitelikte olması gerekecektir (Kuru, Baki: Hukuk Muhakemeleri Usulü, C.III, Ank. 1982, sh. 2344 vd).
Dosya arasında bulunan Ceyhan 2.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2011/474 E.- 2012/320 K. sayılı dava dosyasına bakıldığında; Celal Uluğtekin isimli davacının, davalı olan (davacımız) A.. K.. aleyhine, davalıdan harici senetle satın aldığı davaya konu taşınmazın, dava dışı 3.kişi adına kayıtlı olduğunu öğrendiğinden bahisle satış nedeniyle ödediği bedelin tahsili istemine dayalı alacak davası olduğu, mahkemece davanın kabulüne, satım bedelinin davalıdan tahsiline karar verildiği, kararın henüz kesinleşmediği görülmektedir.
Şu halde, her iki dava arasında fiili ve huhuki irtibat bulunduğu, biri hakkında verilecek kararın diğer davayı da etkileyeceği, dikkate alınarak 2.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2011/474 E.-2012/320 K. sayılı dava dosyasının kesinleşmesi beklenmeden karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.