1. Ceza Dairesi 2016/2703 E. , 2017/4097 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : TCK"nun 86/1, 86/3-e, 87/1-d, 29, 62, 53/1, 54, 63. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası.
Katılan ..."in, 30/12/2015 tarihinde SEGBİS sistemi aracılığıyla yüzüne karşı tefhim edilen hükmü, bir haftalık yasal süreden sonra 21/01/2016 tarihinde temyiz ettiği anlaşılmakla, temyiz isteminin CMUK’nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE karar verilmiştir.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ..."in katılan ..." e yönelik eyleminin sübutu kabul, tahrike ve takdire ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin derecesi ve niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozma üzerine verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1- Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın tüm aşamalarda, katılanı bıçakladıktan sonra 112 acil ve 155 polis imdat hattını aradığını ve yardım istediğini beyan etmesi üzerine Dairemizin 2014/3441 Esas 2015/2680 Karar sayılı ilamında 112 acil hattını kimin aradığının araştırılması ve sonucuna göre sanık hakkında TCK"nun 36. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulduğu, Mahkemenin anılan hususu araştırdığı, gelen telefon kayıtlarında 155 polis imdatı arayan numaranın tanık ... ait olduğu ve konuşma kayıtlarının da bir kadına ait olduğu şüpheye mahal vermeyecek şekilde açık olmakla, bozma sonrasında sanık ..."in kendisini suçtan kurtarmaya yönelik çelişkili savunmalarına itibar edilerek, sanık hakkında, katılana bıçakla üç-dört kez vurarak kalbe nafiz şekilde ve sağ bacağından yaralaması nedeniyle katılanda yaşamsal tehlike oluşturduğu olay sonucu TCK"nun 36. maddesinde düzenlenmiş bulunan gönüllü vazgeçme hükümlerini uygulayarak sanık hakkında öldürmeye teşebbüs yerine kasten yaralamadan hüküm kurulması,
2-Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı Kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri doğrultusunda sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sanığın katılana karşı eyleminden dolayı aleyhe temyiz olmadığından, CMUK"nun 326/son maddesinin bu suç yönünden gözetilerek, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 21/11/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.