22. Hukuk Dairesi 2017/11556 E. , 2018/8094 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalılar vekillerince tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin otuz Mart yerel seçimlerinden sonra şirketin ekonomik durumu gerekçe gösterilerek feshedildiğini belirterek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı ve fazla çalışma ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalılar davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, süresi içerisinde davacı ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacı ve davalı şirketin tüm , davalı belediyenin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, birkısım işçilik alacaklarının tahsili istemi ile açılan davada, ..."nın husumet ehliyeti bulunup bulunmadığı konusundadır.
24.12.2004 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 5272 sayılı Belediye Kanunu’nun 70. maddesinde “Belediye kendisine verilen görev ve hizmet alanlarında, ilgili mevzuatta belirtilen usullere göre şirket kurabilir.” hükmü düzenlenmiştir. 13.07.2005 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda, aynı yöndeki hükme kanunun yine 70. maddesinde yer verilmiştir.
Belediyeler, Anayasa’nın 127. maddesinde kabul edildiği üzere, kamu tüzel kişiliğine haizdir. İlgili mevzuatta belediyelere, yüklenen görevlerin yerine getirebilmesi için, önemli hak ve yetkiler verilmiş; kamusal ayrıcalıklar tanınmıştır. Diğer taraftan, merkezi idareye de, belediyeler üzerinde vesayet yetkisi verilmiştir.
Belediyeler tarafından kurulan veya ortak olunan şirketler, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi sermaye şirketleri olup, belediyelerin tüzel kişiliğinden ayrı ve bağımsız özel hukuk tüzel kişileridir.
Dosya içeriğine göre, davacı, davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğunu belirterek talep konusu alacakların davalılardan müştereken tahsilini talep etmiştir.Davalı ... vekili, 2011 yılından sonra davalı şirket ile herhangi bir hizmet alım ihalesi yapılmadığını, diğer davalı ile aralarında asıl-alt işveren ilişkisi bulunmadığını savunmuştur. Mahkemece, davalılar arasında asıl-alt işveren ilişkisi bulunduğu gerekçesi ile davalıların hüküm altına alınan alacaklardan dayanışmalı olarak sorumlu olduklarına karar verilmiştir.
Ticaret sicil kayıtlarına göre, davalı şirket, hertürlü yapım işi ile ilgili etüdleri projeleri düzenlemek,mühendilik ve danışmanlık hizmetlerini yapmak, imar ve bayındırlık hizmetlerine ilişkin girişimlerde bulunmak, toplu konut yapmak, sosyal tesis yapmak, bunları işletmek, kiraya vermek, turistik amaçlı yatırımlar yapmak gibi konularda, hisselerinin %99"u davalı Belediyeye, bakiyesi Bornova Belediyesine ait olmak üzere kurulmuştur. Davacı, ... İmar Turizm Teknik Hiz. Ltd. Şti. temsilcisinin makam şoförü olarak çalışmıştır.Dosya kapsamına göre, davalılar arasında hizmet alım sözleşmesi bulunduğu ve davacının bu sözleşme kapsamında çalıştırıldığı kanıtlanmış değildir. Bu kapsamda muvazaa olgusundan bahsedilmemiş ve muvazaayı ispata yarar delil de sunulmamıştır. ... İmar Turizm Teknik Hiz. Ltd. Şti."nin davalı belediyeden ayrı ve bağımsız bir tüzel kişiliği bulunmaktadır. Bu durumda, ... Belediye Başkanlığına yöneltilen davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.03.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.