21. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/17366 Karar No: 2016/4943 Karar Tarihi: 22.03.2016
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/17366 Esas 2016/4943 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2015/17366 E. , 2016/4943 K. "İçtihat Metni"
Davacı, 01.10.1997-31.12.2009 tarihleri arasında SSK ile çakışan günler haricinde Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 01.10.1997-31.12.2009 tarihleri arasında SSK ile çakışan günler hariç olmak üzere Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK"nın 297 ve 298.maddelerine göre yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur. Hakimin son oturumda tutanağa yazdırıp tefhim ettiği karar (hüküm sonucu), esas karar olup, sonradan yazılan gerekçeli kararın hüküm sonucu ve gerekçe bölümünün bu karara aykırı olmaması gerekir. Oysa zaptın 26.05.2014 günlü oturumda tefhim edilen hüküm sonucu ile gerekçeli kararın gerekçe bölümünün aykırı olduğu duruşma tutanağı ve gerekçeli kararın incelenmesinden açıkça anlaşılmaktadır. Bu aykırılığın giderilmesi suretiyle gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gereği açıktır. Mahkemece hüküm fıkrasında 31.12.1997-31.12.1999 tarihleri arasında kabul kararı verilmiş ise de hükmün gerekçe kısmında 31.12.1997-31.12.2009 tarihleri arasında 506 sayılı yasa kapsamında SSK lı çalışmaları hariç tutulmak üzere 2926 sayılı yasa kapsamında tarım Bağ-kur sigortalısı sayılması gerektiği belirtilmiş olup kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazların kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,22.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.