BAM Hukuk Mahkemeleri Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/886 Esas 2022/408 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2018/886
Karar No: 2022/408
Karar Tarihi: 15.04.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/886 Esas 2022/408 Karar Sayılı İlamı

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/886
KARAR NO : 2022/408

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/09/2018
KARAR TARİHİ : 15/04/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafın davalı taraftan 25.836,40 USD cari hesap alacağının olduğunu, alacağın tahsili amacıyla önce Bursa .... İcra Müdürlüğünün .... esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın yetkiye, borca ve ferilerine itirazı ile takibin durdurulduğunu, takibin Bakırköy ... İcra müdürlüğünün .... esas sayılı dosyası ile tekrar başlatıldığını, davalı tarafa icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, beyanla Bakırköy ..... İcra Müdürlüğünün .... esas sayılı dosyasına itirazın iptaline, takibin devamına, davalı tarafın aleyhine 20 den aşağı olmamak üzere İcra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 2015-2017 yılları arasında ticari ilişki kurulduğunu, bir süre sonra sonlandırıldığını, ticari ilişkinin TL endeksli olduğunu, döviz kur farklı alacağın mevcut olmasının mümkün olmadığını, davacı tarafa borçlarının olmadığını, hatta alacaklı olduklarını beyanla, davanın reddine, dava değerinin %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi 14/03/2022 havale tarihli raporunda; Davacı ..... TEKS. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.'ne ait ticari defterlerin Bursa .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Talimat Sayılı Dosyası ile 20.04.2021 tarihli bilirkişi raporu ve ..... talimat sayılı 06.12.2021 tarihli bilirkişi ek raporu ile incelendiği, davacı tarafın 2015-2016-2017 yılı yasal defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, kayıtların muhasebe uygulama esaslarına ve genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine göre yapıldığı tespit edildiği, davalı tarafın 2015 yılına ait ticari defterler ve kayıtlarının (HMK md.222TTK 64 m/mülga TTK 85 m.) sahibi lehine delil niteliği bulunduğu, 2016-2017 yılına ait envanter defterlerinin incelemeye sunulmadığı, 2016-2017 yılı ticari defterler ve kayıtlarının (HMK md.222TTK 64 m/mülga TTK 85 m.) sahibi lehine delil niteliği bulunup bulunmadığının takdirinin mahkemeye bırakıldığı, davacı tarafın Ticari Defter Ve Kayıtları davacı ... TEKS. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.'ne ait ticari defterlerin Bursa .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Talimat Sayılı Dosyası ile 20.04.2021 tarihli Bilirkişi Raporu ve ... talimat sayılı 06.12.2021 tarihli bilirkişi ek raporu ile incelendiği, davacı tarafın ticari defterlerinin incelendiği kök raporda, ticari ilişkinin 09.05.2015 tarihinde başladığı, 31.12.2017 tarihinde sona erdiği, ticari defter kayıtlara göre dava tarihi itibariyle davacının davalıya 2.010,66 ti borcunun olduğunun tespit edildiği, Davalı Tarafın Ticari Defter Ve Kayıtları davalı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresinde, 2015 yılı: davacı taraf ile cari hesap ilişkisinin 09.05.2015 tarihli 9.078,54 TL (A) tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 31.12.2015 tarihinde davalı tarafın davacı tarafa 16.681,78 TL borçlu olduğu, 2016 yılı: 01.01.2016 tarihinde davalı tarafın davacı tarafa 16.681,78 TL borçlu olduğu, 31.12.2016 tarihinde davalı tarafın davacı tarafa 2.933,59 TL borçlu olduğu, 2017 yılı: 01.01.2017 tarihinde davalı tarafın davacı tarafa 2.933,59 TL borçlu olduğu, 14.03.2017-30.12.2017 tarihinde davalı tarafın davacı taraftan 2.010,62TL alacaklı olduğu, tarafların Ticari Defter Ve Kayıtları karşılaştırıldığında takip tarihi itibariyle, her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre davalı tarafın davacı taraftan 2.010,66 TL alacaklı olduğu, davacı tarafın ticari defterlerinin incelendiği kök raporda, taraflar arasındaki anlaşmazlığın, davacının sözleşmeye istinaden düzenlediği 09.03.2017 tarihli ... numaralı KDV dahil 99.127,10 TL tutarlı kur farkı faturasından kaynaklandığının tespit edildiği, davacı Tarafın Kur Farkı Faturası Ve Davalı Tarafın İade Faturasının İrdelenmesi davacı tarafın kur farkı faturası, 09.03.2017 tarihli .... numaralı KDV dahil 99.127,10 TL tutarlı faturanın, açıklama kısmında kur farkı 68 diye yazıldığı, miktar ve birim fiyatlarının belirtildiği, faturanın teslim eden ile teslim alan kısımlarının bulunmadığı, imza karşılığı teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, davalı tarafın iade faturası, 14.03.2017 tarihli .... numaralı KDV dahil 99.127,10 TL tutarlı faturanın, açıklama kısmında İADE diye yazıldığı, miktar ve birim fiyatlarının belirtildiği, faturanın teslim eden ile teslim alan kısımlarının bulunmadığı, imza karşılığı teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, iş bu faturaların, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarına usulüne uygun olarak işlendiği, dosya muhteviyatında bulunan davacı tarafın defterlerinin incelendiği bilirkişi raporunda, davacı tarafın yasal defterlerine usulüne uygun olarak işlendiği, dolayısıyla iş bu faturaların tarafların tiçari defter ve kayıtlarına usulüne uygun olarak işlendiğinin teşspit edildiği, tarafların iş bu faturalara itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında herhangi bir tevsik edici belgeye rastlanılmadığı, “Türk Ticaret Kanununun madde 21-(2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” ifadesinin yer aldığı, taraflar arasında 2015-2016-2017 yılında bs-ba formu beyanı yönünden herhangi bir adet ve tutar farkının bulunmadığı, taraf beyanlarının birbirini karşılıklı olarak teyit ettiği, kur değerlenemes,/farkı tutarlarının talep edilebilmesi için taraflar arasında imzalanan/yapılan bir sözleşmenin veya uygulanan bir teamülün bulunmasının/oluşmasının gerektiği, davacı tarafın ticari defterlerinin incelendiği kök raporda, tarafların ticari ilişki içinde bulundukları sürece her satın alım sırasında satın alma sözleşmesi düzenlendiği ve sözleşme şartlarının, matbu halde her satın alma sözleşmesinde yer aldığı, davalı tarafından düzenlenen satın alma sözleşme şartlarının 8. Maddesinde, “alışlarımızda merkez bankası günlük döviz satış kuru geçerlidir.” ifadesinin yer aldığı, taraflar arasında yapılmış yazılı sözleşmenin mevcut olduğunun beyan edildiği, davacı tarafın ticari defterlerinin incelendiği ek raporda, davacı tarafın kayıtlarında yapılan detaylı incelemede, 2015 yılından beri süre gelen ticaretlerinde, tekstil sektöründe kumaş satışlarında piyasa uygulamalarında olduğu gibi satışlarının döviz bazında olduğu, düzenledikleri faturaların altlarına merkez bankasının günlük döviz satış kurunu baz alarak döviz cinsinden de tutarı yazıkları ve cari hesaplarına döviz bazında da yansıttıkları yukarıda cari muavinden de görüleceği üzere tespit edilmiştir. aynı şekilde yapılan satışlara istinaden alınan ödemelerin (çek, nakit, eft, havale) de tahsil günündeki merkez bankası döviz kurunu baz alarak döviz cinsine çevrildiğinin tespit edildiği, buna göre tüm ticari ilişki süreci değerlendirdiğinde, 2015-2017 yılları içerisinde yapılan ticarette | insi” zatışlar ve tahsilatları ayrıştırıldıktan sonra satışların toplamının 198.882,78 usd olduğu, tahsilatların toplamının 173.046,38 usd olduğu, kalan bakiye tutarının 25.836,40 usd davacının davalıdan alacaklı olduğunun tespit edildiği, dosya muhteviyatında bulunan, davalı tarafından düzenlenen satin alma sözleşmelerinin sözleşme şartlarının 8. maddesinde, “alışlarımızda merkez bankası günlük döviz satış kuru geçerlidir." ifadesinin yer aldığı, tarafların sözleşmeleri kaşeleri ile imzaladığı, dosya muhteviyatında bulunan, davacı tarafından davalı tarafa düzenlenen faturaların TL olarak düzenlendiği, faturaların alt kısımlarına döviz kurunun, cinsinin ve karşılığının yazıldığı, alt kısımdaki hesaplamanın miktar-birim ve döviz cinsinden yapıldığı, bu durumu bir örnekle açıklamak gerekirse; 15.03.2016 tarihli, ... numaralı, KDV dahil 65.551,11 TL tutarlı faturanın en alt kısmında,..... 15.585 MT * 1,35 USD =21.039,75 USD, 21.039,75 USD * KUR 2,8848=60.695,47 TL, 60.695,47 TL* KDV 0,08=65.551,11 TL olarak hesaplama yapıldığı, iş bu faturaların davacı ve davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarına işlendiği, davalı tarafın iş bu faturalara itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında herhangi bir tevsik edici belgeye rastlanılmadığı, tarafların ticari defter ve kayıtlarının birbirini teyit ettiği, netice itibariyle: tarafların ticari defterlerde kayıtlı olarak davacı tarafın alacağının gözükmediği, davacı tarafın takip tarihi itibariyle 25.836,40 Usd kur farkı talebinin olduğu, davalı tarafın ticari defterlerinde herhangi bir kur farkı/değerlemesi kaydının/işleminin yapılmadığı, davacı tarafın takip tarihi itibariyle 25.836,40 Usd kur farkı talebinin yukarıda irdelenen ve incelenen hususlar çerçevesinde sayın mahkemenin takdirine bırakıldığı, tarafların tazminat, muhakeme masrafları ve benzeri taleplerinin, mahkemenin takdirlerine ait olduğu sonuç ve kanaatini bildirmiştir.
Talimat mahkemesinde alınan 20/04/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda; Davacının 2015, 2016,2017 yılı defterlerinin açılış ve kapanış beratlarının T.T.K’nun 64. ile 213. sayılı V.U.K.’nun 220. ve 222.inci maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak oluşturulduğu, kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulduğu, tutulması zorunlu diğer defterlerin de birbirlerini doğruladığı, davalının hesabının 120 Alıcılar hesap grubu altında (....) kodu ile takip
edildiği, ticari ilişkinin 09.05.2015 tarihinde başladığı ve 31.12.2017 tarihinde sona erdiği, ticari defter kayıtlarına göre dava tarihi itibariyle davacının davalıya 2.010,66 TL borcunun göründüğü, taraflar arasındaki anlaşmazlığın; davacının sözleşmeye istinaden düzenlediği ekte sunulan 09.03.2017 tarih, ..... nolu, 99.127,10 TL( kdv dahil)kur farkı faturasından kaynaklandığının davacı tarafından iddia edildiği,14.02.2017 tarihinde de faturanın davalı tarafından iadesi ile tekrar davacı tarafından cari hesaba girildiği, 2015 yılından beri süre gelen ticari ilişkide başka kur farkı faturalarının kayıtlarda olmadığı, ancak döviz bazında davacının satışlarının olduğu ve tahsilatlarını da
döviz bazında yaptıklarını beyan ettikleri, beyana istinaden dosyasına sunulan faturalar incelendiğinde bazı fatura altlarında Usd bazında tutarlarının da yazılı olduğunun
göründüğü, tarafların ticari ilişki içinde bulundukları sürece her satın alım sırasında satın alma
sözleşmesi düzenlendiği ve sözleşmenin şartlarının, matbu halde her satın alma sözleşmesinde yer aldığı, davalı ..... Kumaşcılık firması tarafından düzenlenen Satın Alma
Sözleşme şartlarının 8.maddesinde; “Alışlarımızda Merkez bankasının günlük döviz satış kuru geçerlidir” yer aldığı,
davacı ...... Teks. San.Tic. Ltd. Şti.’nin 2017 yılı Bs (Satış Beyannamesi)
beyanına göre ..... Kumaşcılık Ltd.Şti’ne 1 adet belge ile kdv hariç 91.784,35 TL
mal/hizmet sattığını beyan ettiği, taraflar arasında yapılmış yazılı bir sözleşmenin mevcut olması, davacının ticari defterlerine ve davalının icra müdürlüğüne yapmış olduğu itirazda da borca itiraz etmesi, ticari ilişkinin olmadığına dair bir beyanının olmaması ile ticari ilişkininin mevcut olduğu anlaşıldığı Bakırköy. ..... İcra Müdürlüğü'nün ..... E. sayılı dosyası incelendiğinde davacı tarafından takip tarihine kadar temerrüt faizi talep edilmemiş olması nedeniyle tarafımdan faiz hesaplaması yapılmadığı, sonuç ve kanaatini bildirmiştir.
Talimat mahkemesinde alınan 07/12/2021 havale tarihli bilirkişi ek raporunda; Kök raporda da belirtildiği gibi; “Tarafların ticari ilişki içinde bulundukları sürece her satın alım sırasında satın alma sözleşmesi düzenlendiği ve sözleşmenin şartlarının, matbu halde her satın alma sözleşmesinde yer aldığı, davalı ..... Kumaşçılık firması tarafından düzenlenen Satın Alma Sözleşme şartlarının 8. Maddesinde; ''Alışlarımızda Merkez Bankasının günlük döviz satış kuru geçerlidir” yer aldığı, döviz bazında davacının satışlarının olduğu ve tahsilatlarını da döviz bazında yaptıklarını beyan ettikleri, beyana istinaden dosyasına sunulan faturalar incelendiğinde bazı fatura altlarında Usd bazında tutarlarının da yazılı olduğunun göründüğü,” tespit edildiği, davacı tarafın kayıtlarında yapılan detaylı incelemede; 2015 yılından beri süre gelen ticaretlerinde -tekstil sektöründe kumaş satışlarında piyasa uygulamalarında olduğu gibi satışlarının döviz bazında olduğu, düzenledikleri faturaların altlarına merkez bankasının günlük dâviz satış kurunu baz alarak döviz cinsinden de tutarı yazdıkları ve cari hesaplarına döviz bazında da yansıttıkları yukarıdaki cari muavinden de görüleceği üzere tespit edildiği, aynı şekilde yapılan satışlara istinaden alınan ödemelerin ((çek, nakit(eft-havale)) de tahsil günündeki Merkez Bankası döviz kurunu baz alarak döviz cinsine çevrildiği, tespit edildiği, şöyle ki; 24.06.2015 tarih ...... nolu faturaya konu mal bedeli TL cinsinden 11.216,79 TL iken fatura altında “Merkez Bankası Efektif Döviz Satış Kuru (1usd/2,6758)” baz alınarak 11.216,79 TL/2,6758z 4.191,57 USD olarak faturada belirtildiği, aynı şekilde tahsilatlarında da; 11.08.2015 tarihinde girişi yapılan 112.500,00 TL'lik çek, tahsil günü olan 31.05.2016 tarihinde (Merkez Bankası Efektif Döviz Satış Kuru (1usd/2,9613) baz alınarak 37.790,07 Usd olarak kayıtlara alındığı, ayrıca davalı firma ile TL bazında yapılan satışlarda mevcut olup yukarıdaki muavin içerisinde işaretlenmiş açıklamalarına da TL olarak belirtilmiş ve tahsilatları da TL cinsinden kayıtlara geçmiş ve tekrar döviz bazında değerlemesi yapılmadığı, uygulamada her ne kadar TL satışları ve döviz satışları ayrı cari hesaplarda tutulsa da bu işletmede her ikiside bir arada tutulmuş, TL faturalarına karşılık 07.10.2015 - tarihinde girişi yapılan 100,000 TL'lik çekin 30.09.2016 tarihinde 92.259,43 TL'lik kısmı TL satış karşılığı olarak düşülmüş kalan kısmı dövize çevrilerek hesaba yansıtıldığı, buna göre tüm ticari ilişki süreci değerlendirildiğinde; 2015-2017 yılları içerisinde yapılan ticarette TL cinsi satışlar ve tahsilatları ayrıştırıldıktan sonra satışların toplamının 198.882,78 Usd olduğu, tahsilatların toplamının 173.046,38 Usd olduğu, kalan bakiye 25.836,40 Usd davacının davalıdan alacaklı olduğu görüldüğü, bu alacağa istinaden davacı tarafından düzenlenen 09.03.2017 tarih, ....... nolu, 99.127,10 TL( kdv dahil) kur farkı faturasının, 14.02.2017 tarihinde davalı tarafından iadesi ile tekrar davacı tarafından cari hesaba girildiği görüldüğü, kesilen ve iade alınan faturaların e-fatura olması sebebi ile portal üzerinden kesilen faturaların kabulü zorunlu olup kayıtlarına alınmak durumunda kalınmış ve iadesi de aynı şekilde kayıtlara işlendiği, davacının davalıdan alacaklı olduğu görülen bakiye 25.836,40 Usd yönünden yapılan tespit ve değerlendirmelerini bildirmiştir.
DOSYANIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacının, bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK'nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı icra dosyasına yapmış olduğu itirazında müvekkilleri şirketin alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan etmiştir.
Bakırköy ..... İcra Müdürlüğünün ...... esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 25.836,40 USD asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü'nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re'sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK'nun 83 ilâ 85 ve HMK'nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacı tarafın 2015-2016-2017 yılı yasal defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, davalı tarafın 2015 yılına ait ticari defterler ve kayıtlarının (hmk md.222ttk 64 m/mülga ttk 85 m.) sahibi lehine delil niteliği bulunduğu, 2016-2017 yılına ait envanter defterlerinin incelemeye sunulmadığı, 2016-2017 yılı ticari defterler ve kayıtlarının (hmk md.222ttk 64 m/mülga ttk 85 m.) sahibi lehine delil niteliği bulunup bulunmadığının takdirinin mahkemeye bırakıldığı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 09.05.2015 tarihinde başladığı, 31.12.2017 tarihinde sona erdiği, taraflar arasındaki anlaşmazlığın, davacının sözleşmeye istinaden düzenlediği 09.03.2017 tarihli ..... numaralı kdv dahil 99.127,10 tl tutarlı kur farkı faturasından kaynaklandığının tespit edildiği, davacı tarafın kur farkı faturası ve davalı tarafın iade faturasının irdelenmesi davacı tarafın kur farkı faturası, 09.03.2017 tarihli ...... numaralı kdv dahil 99.127,10 tl tutarlı faturanın, açıklama kısmında kur farkı 68 diye yazıldığı anlaşılmakla öncelikle taraflar arasındaki sorunun çözümü için kur farkının talep edilip edilemeyeceğinin belirlenmesinin yapılması gerekli olup, kur farkı talep edilebilmesi için, kur farkı uygulamasına dair bir yazılı bir sözleşme veya taraflar arasında bu yönde oluşmuş bir teamülün bulunması gerektiği, (ist.bam .....e-..... k.) ve ancak her ne kadar, tarafların ticari ilişki içinde bulundukları sürece her satın alım sırasında satın alma sözleşmesi düzenlendiği ve sözleşme şartlarının, matbu halde her satın alma sözleşmesinde yer aldığı, davalı tarafından düzenlenen satın alma sözleşme şartlarının 8. maddesinde, “alışlarımızda merkez bankası günlük döviz satış kuru geçerlidir.” ifadesinin yer alsa dahi bu ibare yalnızca taraflar arasında ticari ilişkinin döviz kuru üzerinden yürütüldüğünü göstermekte olup ayrıca bu ticari ilişkilerde meydana gelebilecek kur farkının da istenebileceği sonucunu taşımadığı anlaşılmakla, taraflar arasında kur farkına ilişkin yazılı bir sözleşme olmadığı veya yine taraflar arasında teamül olacak kadar kur farkı uygulaması bulunmadığı sabit görülerek, davanın reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 2.328,10 TL harcın mahsubuyla bakiye 2.247,40 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesap edilen 19.437,63 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK'nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/04/2022

Katip ...
e-imzalıdır


Hakim ...
e-imzalıdır




Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.