13. Hukuk Dairesi 2016/29099 E. , 2019/2892 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, ikinci el otomobili 20/11/2014 tarihinde davalıdan satın aldığını, muhtelif hasarları için takip eden günlerde garanti kapsamında servise götürdüğünü ve aracın beyin tabir edilen kısmının daha önce açılıp iyi kapatılmadığından su sızıp arıza verdiğini, km sayacında 57.249 km göstermesine rağmen gerçekte 80. 686 km olduğunu öğrendiğini, sonuç olarak dava konusu araçta beyninin açılmış olmasının önemli bir değer kaybı meydana getirdiğini, zararın tazmini için davalıya ihtarda bulunmuş ise de zararının giderilmediğini belirterek, 4.477,29 TL"nin temerrüt tarihi 10/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, aracın şirket tarafından ikinci el olarak alınıp, çok az kullanıldıktan sonra davacıya satıldığını, araçtaki arızaların garanti kapsamında tamir edilerek giderildiğini, bu nedenle de km ile oynanan aracın garanti kapsamında onarılmasının söz konusu olmayacağını, ayrıca km farkının ikinci el fiyatını etkilemediğini, kaldı ki aldıktan sonra bile yine basit bir muayene ile anlaşılacak bu durumu süresinde ihbar etmediğini, kilometre ile oynanıp oynanmadığı veya hangi malik tarafından bunun yapıldığını bilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3.maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
1-Somut olayda, davalı bir ticaret şirketi olup işlerinin ticari olduğu, alım- satım sebebiyle de anılan kanunda satıcı, Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlandığından, davacı tarafın dava konusu bu hukuki işlem içerisinde tüketici konumunda olduğunun ve taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğunun kabulü gerekir. Bu itibarla uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görev konusu, kamu düzenine ilişkin olup, re"sen gözetilir. Görev konusunda kazanılmış hak olmaz. O halde, mahkemece, müstakil Tüketici Mahkemesi var ise davaya bakmakla Tüketici Mahkemeleri görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmesi, müstakil Tüketici Mahkemesi yok ise ara kararı ile uyuşmazlığa Tüketici Mahkemesi sıfatı ile bakılmasına karar verilmek suretiyle uyuşmazlığın çözülmesi gerekirken, yazılı şekilde davaya Asliye Hukuk Mahkemesi olarak bakılmış olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.