20. Ceza Dairesi 2019/5910 E. , 2020/1824 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : BATMAN 4. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Denetimli serbestlik tedbiri kararına ilişkin olan ve hükme esas alınan Batman (Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/143 esas ve 2011/88 karar sayılı dosyasına ait kovuşturma ve soruşturma aşamasında düzenlenen belgelerin, suça konu maddenin analizine ilişkin raporun, asılları veya onaylı örneklerinin denetime imkan verecek şekilde dosya içerisine konulması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Suç tarihinde yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191. maddesi ile hüküm tarihinden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürülüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191. maddesi hükümlerinin ayrı ayrı uygulanıp karşılaştırma yapılması, sonucuna göre lehe Kanunun tespit edilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken belirtilen nitelikte karşılaştırma yapılmadan hüküm kurulması,
3-Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4-28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla TCK"nın 191. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle, TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan, "kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır." hükmü gözetildiğinde dosya kapsamına göre; sanığa Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğünün 20.12.2011 tarihli davetnamesi 20.01.2011 tarihinde tebliğ edilerek 10 gün içerisinde adı geçen müdürlüğe gelmesi konusunda ihtarda bulunulduğu; bu ihtardan sonra sanığın denetime başladığı, 27.01.2012 tarihli görüşmeye katıldığı, Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 24.08.2012 tarihli, 2011/1253 sayılı yazısında ise “.......gereğince tebligat çıkartılmış olup, 20.01.2012 tarihinde tebligat parçası tebliğsiz olarak iade edildiği anlaşılmış olduğundan; 7201 sayılı Tebligat Kanununun 35. maddesine göre 16.07.2012 tarihinde tebligat yapılmış, ancak adı geçen şahıs 10 gün içerisinde şube müdürlüğüne gelmemiştir....” denilerek ilamın bila infaz iade edildiğinin belirtildiği, Tebligat Kanununun 35. maddesine göre yapılan tebligata ilişkin mazbatada “tebliğin mevzuu” olarak “çağrı yazısı....15/06/2012” şeklinde ibarenin bulunduğu, sanığın yükümlülüklerini ne şekilde ihlal ettiğine ve bu hususta kendisine herhangi bir uyarı yapıldığına ilişkin bir belgeye ise rastlanmadığı anlaşılmış olup, sanığın yükümlülüklerini ihlal edip edip etmediğinin, etmiş ise ne şekilde ettiğinin, bu hususta kendisine uyarı yapılıp yapılmadığının araştırılması ve sonucuna göre 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklik kapsamında ısrar koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazı bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, 12.03.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.