11. Hukuk Dairesi 2016/1168 E. , 2017/863 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... (Kapatılan) 5. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 22/05/2014 gün ve 2012/278 - 2014/207 sayılı kararı onayan Daire"nin 13/10/2015 gün ve 2014/13678 - 2015/10394 sayılı kararı aleyhinde asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ... Serbest Bölgesi içinde faaliyette bulunduğunu, dava dışı ... A.Ş."ye yerini kiraya verdiğini, burada anılan firmanın tekne yapımına başladığını, kira bedelinin ödenmemesi nedeniyle sözleşmenin 08.06.2010 tarihinde feshedildiğini, teknenin davalı banka tarafından haczedildiğini, resmi olarak müvekkiline yedi emin olarak teslim edilmediğini, ancak tekne üzerinde fiilen gözetim ve koruma görevini ifa ettiklerini, İİK"nın 95,138. maddeleri uyarınca malın muhafaza giderini haciz yaptıranın ödemesi gerektiğini ileri sürerek, asıl davada 100.000 TL yedi emin ücretinin tahsilini talep ve dava etmiş, birleşen davada ise teknenin icra takibi sonrası davalıya 23.01.2012 tarihi itibariyle ihale edildiğini, malik sıfatını kazanmasına rağmen tekneyi başka yere taşımadığını, 14 aydır deposunu işgal ettiğini ileri sürerek, davalının müdahalesinin menini, 67.950,00 TL işgal bedelinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, sonradan ıslah dilekçesiyle asıl ve birleşen davadaki tazminat taleplerini yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, asıl davanın pasif husumetten reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne, el atmanın önlenmesine, 67.950,00 TL"nin davalıdan tahsiline, ıslahla talep edilen fazlaya ilişkin istemin reddine dair verilen kararın asıl ve birleşen davada davacı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.
Asıl ve birleşen davada davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1-Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin asıl davaya yönelik tüm, birleşen davaya yönelik aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen diğer karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekili, birleşen davada dava konusu teknenin müvekkiline ait depodan taşınması suretiyle davalının müdahalesinin sonlandırılmasını ve aynı zamanda maddi tazminat ödemesini talep etmiştir. Davacı taraf, her biri ayrı bir davaya konu olabilecek istemlerini tek bir dava içinde talep etmiştir. Davacının davalıya karşı ileri sürebileceği farklı istemlerini tek bir davada isteyebilmesi mümkün olup, bu duruma objektif dava birleşmesi denilmektedir. Mahkemece, birleşen davada “davacının işletme hakkı sahibi olduğu ... Serbest Bölge içerisindeki iş yerinde bulunan teknenin davacı iş yerinden çıkarılması yolu ile el atmanın önlenmesine, davacının tazminat isteminin kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine" karar verilmiştir. Davacının el atmanın önlenmesi talebi kabul edilmesine ve davacı şirket kendisini vekille temsil ettirmesine rağmen bu talep yönünden ayrıca vekalet ücreti takdir edilmemiştir. Bu durum karşısında, davacının kabul edilen el atmanın önlenmesi talebi yönünden davacı yararına maktu vekalet ücreti tayin edilmesi gerekirken, anılan talep yönünden vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de anılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekirken, yazılı şekilde onanmış olduğundan, davacı vekilinin birleşen davaya yönelik karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 13.10.2015 Tarih, 2014/13678 Esas-2015/10394 Karar sayılı onama kararın kaldırılarak hükmün düzelterek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin asıl davaya yönelik tüm, birleşen davaya yönelik diğer karar düzeltme istemlerinin HUMK’nun 442. maddesi gereğince REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin birleşen davaya yönelik karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Dairemizin 13.10.2015 Tarih, 2014/13678 Esas-2015/10394 Karar sayılı onama kararının kaldırılarak kararın hüküm fıkrasının davacı yararına 7.774,50 TL nispi vekalet ücreti hükmedilmesine ilişkin cümlesinden sonra gelmek üzere “davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden birleşen davadaki el atmanın önlenmesi talebi yönünden 1.500,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve kararın düzeltilmiş bu durumu ile ONANMASINA, ödediği karar düzeltme, temyiz başvurma ve temyiz ilam harcının isteği halinde karar düzeltme isteyen birleşen davaya yönelik davacıya iadesine, aşağıda yazılı bakiye 7,80 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 275,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen asıl davaya yönelik davacıdan alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 16/02/2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava; hacizli malın davacıya ait işyerinde satış tarihine kadar bekletildiği iddiasına dayalı işgal bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece,hacizli malın satış tarihine kadar oluşan muhafaza bedelinden dava dışı borçlunun sorumlu olduğu,davalı alacaklı bankanın sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle asıl dava husumetten reddedilmiş, karar onanmış, karar düzeltme istemi ise daire çoğunluğunca reddedilmiştir.
6100 sayılı HMK"nun 33 (1086 sayılı HUMK"nun 76.) maddesi gereğince hukuki tavsif (niteleme) ve uygulanacak kanun maddesinin tespiti hakime aittir.
Anayasanın 18. maddesinde ise angarya yasaklanmıştır.
Somut olayda,davalı alacaklı bankanın kayden haciz koydurduğu tekne,cebri icra yoluyla satış tarihine kadar davacıya ait yeri işgal etmiş, satış ile birlikte banka, hacizli malın sahibi olmuştur.
Davacı, hacizli malın davacıya ait işyerinden alınması ve kendisine yedieminlik ücreti takdiri için müteaddit defa icra müdürlüğüne talepte bulunmuş olmasına rağmen, gerek müdürlükçe, gerekse davalı alacaklı vekilince hacizli mal için muhafaza ve yediemine tevdi işlemi yapılmamış, yaptırılmamıştır. Diğer taraftan, hacizli teknenin önceki maliki dava dışı borçlu ... A.Ş. davacının kiracısı iken kira bedellerini ödemediği için kira sözleşmesi feshedilmiş ve hacizli tekne mecurda kalmıştır. Hacizli mal ile ilgili olarak satış tarihine ve icra müdürlüğünce malın alıcıya teslimi tarihine kadar davacının herhangi bir işlem yapması mümkün olmamıştır.
Kira sözleşmesinin feshinden itibaren fuzulen işgal edilen işyerinin ecrimisil bedelinden teknenin sahibi ... A.Ş. haksız işgal hukuki sebebine bağlı olarak sorumludur. Alacaklı banka ise alacağını temin zımmında kayden haciz koydurmak suretiyle tekne üzerinde tasarruf yetkisini kısıtlaması, ayrıca satış tarihine kadar teknenin zilyetliğini yediemine tevdi ettirmemek suretiyle davacının koruma altına bırakmış bulunması, kural olarak mahcuz malın muhafaza giderlerinin alacaklı tarafından karşılanmasının gerekmesi nedeniyle bu korumadan davalının yarar sağlamış olmasından ötürü ecrimisilden borçlu yanında eksik tesessül (818 sayılı eski BK. 51,6098 sayılı TBK 61.madde) hükümleri gereğince sorumludur.
O halde davacının icra müdürlüğünden hacizli malın işyerinden kaldırılması ve yedieminlik ücreti ödenmesini talep ettiği tarih ile cebri satış sonucu davalı alacaklıya teslim tarihine kadar olan ecrimisil tazminatı istemini davalı alacaklıya yöneltmesinde usule aykırılık bulunmamaktadır. Davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerektiği düşüncesiyle Daire çoğunluğunun kanaatine katılmıyoruz.