
Esas No: 2018/593
Karar No: 2019/9373
Karar Tarihi: 25.09.2019
Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/593 Esas 2019/9373 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK"nın 85/1, 22/3, 62, 53/1-a-b-c-d-e-2-3, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1)Dosya içeriğine göre; sanığın sevk ve idaresindeki otobüs ile bölünmüş yolda seyri sırasında önünde kırmızı ışıkta beklemekte olan katılan Ruhmetullah’ın sevk ve idaresindeki araca çarpması neticesinde, dört kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan olayda, sanığın kırmızı ışığı gördüğü anda fren yapmış olmasına rağmen duramayarak önündeki araca çarpması göz önünde bulundurulduğunda, TCK"nın 22/3. maddesinde tanımlı bilinçli taksirin koşullarının oluşmadığı gözetilmeden yazılı şekilde fazla ceza tayini,
2)Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanun"un 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekmekte olup, dava konusu olayda sanık asli kusurlu olmakla birlikte yaralanan kişi sayısı, yaralanmaların niteliği, maddede öngörülen cezanın alt sınırı nazara alınmak suretiyle, cezada orantılılık ilkesi ile adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, alt sınırdan çok fazla uzaklaşılarak teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini;
3) 5237 sayılı TCK"nın 53/6. maddesinde, belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet hâlinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebileceği düzenlenmiş olup, aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca tayin olunacak güvenlik tedbirinin süresinin, fiilin ağırlığı ile orantılı, adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun olacak şekilde belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, sürücü belgesinin asgari hadden çok fazla uzaklaşmak suretiyle 2 yıl 6 ay süre ile geri alınmasına karar verilmesi,
4)5237 satılı TCK’nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının taksirli suçlarda uygulama olanağı bulunmadığı gözetilmeden, hüküm kurulurken anılan madde ile sanık hakkında hak yoksunluklarına hükmedilmesi,
5)Yargılama aşamasında kendisini tek bir vekil ile temsil ettiren katılanlar lehine bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, her bir katılan için ayrı ayrı vekalet ücretiine hükmedilmesi,
6)Dört kişinin yaralanması ile neticelenen olayda; temel cezanın belirlenmesi sırasında TCK ‘nın 89/4. maddesi yerine TCK’nın 85/1. maddesinin dayanak yasa maddesi olarak gösterilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 25.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.