Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2012/3-18
Karar No: 2012/224
Karar Tarihi: 21.03.2012

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/3-18 Esas 2012/224 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalının maliki olduğu taşınmaza proje çizilmesi ve inşaat ruhsatı alınması için anlaşma sağlandığını ve proje yapılarak ruhsat alındığını, ancak daha sonra davalının projenin uygulanmasından vazgeçtiğini ve teknik uygulama sorumluluğunun sona erdiğini iddia ederek, ödenmemiş teknik uygulama sorumluluğu ücretinin tahsili talebinde bulundu. Davalı, fiilen iş ilişkisinin sona erdiğini iddia ederek davanın reddini istedi. Mahkeme, taraflar arasında yazılı bir TUS sözleşmesi olmadığına ve davacının inşaata hazırlık aşamasındaki ücretini almış olduğuna dikkat çekerek, inşaat safhasında davacının vermediği hizmetin ücretini talep etmesinin yasalara ve hakkaniyete aykırı olduğuna hükmetti. Davalı vekili temyiz ederek bozma talebinde bulundu. Hukuk Genel Kurulu, önceki kararda direnmenin usul ve yasaya aykırı olduğuna hükmederek direnme kararını bozdu.
Kanun maddeleri: 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun, madde 5 ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 429. maddesi.
Hukuk Genel Kurulu         2012/3-18 E.  ,  2012/224 K.
  • ALACAK DAVASI
  • TEKNİK UYGULAMA SORUMLULUĞU (TUS) SÖZLEŞMESİ
  • TEKNİK UYGULAMA SORUMLULUĞU ÜCRETİ
  • YAPI DENETİMİ HAKKINDA KANUN (4708) Madde 5

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki “alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Edirne 2 Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 2.6.2010 gün ve 2010/50-393 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 15.03.2011 gün ve 2010/22125-3963 sayılı ilamı ile,

(Davacı vekili dilekçesi ile; davalının maliki bulunduğu taşınmaza, proje çizilmesi ve inşaat ruhsatı alınması için taraflar arasında anlaşma sağlandığını ve proje yapılarak 28.12.2005 tarihinde yapı ruhsatı alındığını; davalı taraf daha sonra projenin uygulanmasından vazgeçtiğini, bu nedenle davacının teknik uygulama sorumluluğunun da 26.03.2007 tarihinde sona erdiğini; toplam 15 aylık teknik uygulama sorumluluğu ücretinin ilk 9 aylık bölümünü davalı ödemiş ise de, son 6 aylık döneme ait  toplam 3.749.67 TL"lik ücreti ödemediğini iddia ederek; fatura bedeli olan 3.749.67 TL.nin 23.10.2009 tarihinden itibaren  işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan  tahsiline karar  verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ile müvekkili arasındaki ilişkinin Edirne 2.Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/181 Esas-2007/320 Karar sayılı kararına göre 27.10.2006 tarihinde fiilen sona erdiğini; fiilen iş ilişkisi bittikten sonra TUS görevi yaptığından bahisle alacak  talebinde bulunmasının hukuka aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece; "...Taraflar arasında yapılmış yazılı bir TUS sözleşmesi bulunmamaktadır. Davalının taşınmazı üzerine yapılacak bina için 28/12/2005 tarihinde proje ruhsatı alındığı, sonrasında henüz inşaat başlamadan ruhsatın 26/03/2006 tarihinde  iptal edildiği davalının taşınmaz üzerine başka bir şirketle yeniden anlaşması sonucu bina inşa ettirdiği anlaşılmaktadır. Teknik uygulama sorumluluğu ücretinin  hakedilebilmesi için inşaatın fiilen başlaması şart değildir.  Dolayısı ile İnşaat Mühendisleri Odasının   belirlediği ücretlerin esas alınması gerekmiştir, gerekçesiyle " davanın kabulü cihetine gidilmiş,  hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.

Davada; ödenmeyen teknik uygulama sorumluluğu ücretinin tahsili talep edilmiştir.

4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun"un 5.maddesinde; "Yapı denetimi hizmet sözleşmeleri yapı sahibi ile  yapı denetim kuruluşu arasında akdedilir. Bu sözleşmenin  bir sureti taahhütname ekinde ilgili idareye verilir" hükmüne amirdir. Öncelikle taraflar arasında  böyle bir sözleşmenin yapılmadığı mahkemenin de  kabulündedir. Yazılı bir sözleşme bulunmadığına göre,  davacı;  teknik uygulama sorumluluğu ücreti talep edebilmesi için, ücret  talep ettiği hizmeti vermiş olduğunu kanıtlaması gerekir. Yapı Denetimi Uygulama yönetmeliğinin 5.maddesinde, bu hizmetin neler olduğu tek tek sayılmıştır.  Bu hizmetlerden bir kısmı inşaata hazırlık aşamasına ilişkin olup, bir kısmı da  inşaat safhasında  yapılması gereken işlere ilişkindir. Davacı, dava dilekçesinde de belirtildiği üzere inşaata hazırlık aşamasındaki ücretini (ilk 9 aylık ücretini) almıştır. Davacının yaptığı projeye göre inşaata başlanılmadığı ve  dolayısıyla inşaat safhasında davacının vermiş olduğu bir hizmet bulunmadığına göre, davacının vermemiş  olduğu hizmetin ücretini talep etmesi  yasalara  ve hakkaniyete aykırıdır

Mahkemece, yukarıdaki hususlar gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme  sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.)

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. 

TEMYİZ EDEN: Davalı  vekili 

HUKUK GENEL KURULU KARARI 

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici  nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 21.03.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi