Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2011/5-851
Karar No: 2012/220

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2011/5-851 Esas 2012/220 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Önceki kararda, davalı idare tarafından kamusal hizmete tahsis amaçlı ve kalıcı nitelikte el atılan taşınmaz için eski malikleri tarafından mülkiyet iddiasında bulunulup bulunulamayacağı, noktasında uyuşmazlık vardır. Ancak, mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli olmaması nedeniyle karar eksik incelemeye dayalı olarak verilmiştir. Bu nedenle, direnme kararı bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: Kamulaştırma Kanunu'nun 35. maddesi, 2981 sayılı Yasanın 10/b maddesi, 3290 sayılı Kanunun 10/c maddesi, 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3”, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi.
Hukuk Genel Kurulu         2011/5-851 E.  ,  2012/220 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 24/02/2010
    NUMARASI : 2010/3-2010/57

    Taraflar arasındaki “Kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bursa 1.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 11.07.2007 gün ve 2005/370 E., 2007/337 K. sayılı kararın incelenmesi davalı Osmangazi Belediye Başkanlığı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin 27.05.2008 gün ve 2008/4215-7055 sayılı ilamı ile;
    (...Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava konusu taşınmazlar üzerinde hisseli satışlar sonucu fiilen yollar oluşmuştur. 3290 sayılı Kanunla değişik 2981 sayılı Kanunun 10/b maddesine göre kadastro tespiti yapılmış ve fiilen yol olarak bırakılan bölümler terkin edilmiş ve bu kadastro işlemi de kesinleşmiştir.
    Kamulaştırma Kanununun 35. maddesi uyarınca özel parselasyon sonunda malikinin muvafakatıyla kamu hizmet ve tesislerine ayrılmış bulunan yerler için eski malikleri tarafından mülkiyet iddiasında bulunulamaz ve karşılığı da istenemez.
    Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi,
    Doğru görülmemiştir...)
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN: Davalı Osmangazi Belediye Başkanlığı vekili

    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ana arterlerde sorumluluğun Büyükşehir Belediyesine ait olduğu, ana arter kapsamında kalan ... ada .. parseldeki ... miktarlı alan yönünden davalı Belediyenin sorumlu olmadığı, bu parselde ana arter dışında kalan ... m2 lik kısım ile .. parselde .. m2 lik kısma ise davalı belediye tarafından asfalt yol yapılmak suretiyle kamusal hizmete tahsis amaçlı ve kalıcı nitelikte el atıldığı, V.. D. mirasçılarına hiçbir bedel ödenmediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile; .. olacak parsel sayılı taşınmazda V.. D. adına kayıtlı ../.. hissenin tamamı ile .. ada, .. parsel sayılı taşınmazda V.. D. adına kayıtlı ../.. hisseden, fen bilirkişisi raporunda ( A) ile gösterilen ana arter niteliğindeki Dal sokak dışında kalan , Kumlu ve Düz sokak kapsamında olan .. m2 lik kısmın tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine, karara raporun eklenmesine, ... parseldeki ../.. hisse yönünden 6.000 t,L ... ada . nolu parselde davalı idarece el atılan .. m2 lik alan yönünden 6 000.00 YTL olmak üzere toplam 12.000,00 YTL kamulaştırmasız el atma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak V.. D. mirasçılarına miras payları oranında ödenmesine karar verilmiştir.
    Davalı Osmangazi Belediye Başkanlığı vekilinin temyizi üzerine Özel Daire’ce karar; Kamulaştırma Kanununun 35. maddesi uyarınca özel parselasyon sonunda malikinin muvafakatiyle kamu hizmet ve tesislerine ayrılmış bulunan yerler için eski malikleri tarafından mülkiyet iddiasında bulunulamayacağı ve karşılığının da istenemeyeceği, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğine işaretle ve ayrıntısı yukarıda yazılı gerekçe ile bozulmuştur.
    Yerel Mahkeme, davaya konu taşınmazların 1985 yılında 2981 Sayılı Yasanın (3290 sayılı yasadan önceki şekli) 10/b maddesi gereğince yapılan şüyulandırma neticesi oluştuğu, şüyulandırma işlemi sırasında, davacıların murisine ait hisseye karşılık, yolda kalan ve şüyulandırma evrakında da yol olarak görünen kısım için arsa tapusu oluşturularak davacıların murisi V.. D. adına tescil edildiği ve halen arsa tapusu ile adına tescilli olduğu, söz konusu şüyulandırma işlemi sırasında fiilen yol olan kısımların yola terkini yapılmayarak, bu kısımlara parsel numarası verilmek suretiyle şahıslar adına hisseli olarak tapuya tescil edildiği, yapılan işlemin kadastro tespiti değil, şüyulandırma işlemi olduğunun ( yürürlükteki 3290 sayılı Kanun 10/c madde uygulaması) anlaşıldığı, böylece; davacıların murisinin arz üzerinde tapu ile malik olduğu hisseye karşılık, şüyulandırma işlemi sırasında yolda kalan kısımdan hisse verilmesi nedeniyle, artık davacıların mülkiyet iddiasında bulunamayacak olmalarının; Anayasa ile güvence altına alınan mülkiyet hakkını zedeleyeceği ve davacılara ait taşınmazın karşılıksız olarak davalı idareye geçmesine sebebiyet vereceği gerekçesi ile önceki kararında direnerek, davanın kabulüne karar vermiş; hükmü davalı Osmangazi Belediye Başkanlığı vekili temyize getirmiştir.
    Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu"nun önüne gelen uyuşmazlık; davalı belediye tarafından asfalt yol yapılmak suretiyle kamusal hizmete tahsis amaçlı ve kalıcı nitelikte el atılan taşınmaz için eski malikleri tarafından mülkiyet iddiasında bulunularak karşılığının istenip istenemeyeceği, noktasında toplanmaktadır.
    Ne var ki, bu uyuşmazlığın sağlıklı bir şekilde çözümü için mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hükme varmaya yeterli olması gerekir.
    Bu nedenle öncelikle mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli olup olmadığı irdelenmelidir.
    Özel Dairenin dava konusu taşınmaz yönünden hisseli satışlar sonucu fiilen yollar oluştuğu, 3290 sayılı Kanunla değişik 2981 sayılı Kanunun 10/b maddesine göre kadastro tespiti yapıldığı ve fiilen yol olarak bırakılan bölümlerin terkin edilerek kadastro işleminin de kesinleştiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karşın mahkemece; yukarıda açıklanan gerekçe ile direnilmiş ise de dava konusu taşınmazların tüm geldi ve gittileri ile birlikte tapu kayıtları, dayanakları ile birlikte kadastro tutanak örnekleri, şüyulandırmaya esas evrakın tamamı dosya içinde bulunmamaktadır.
    Hal böyle olunca, mahkemenin kararı eksik incelemeye dayalıdır.
    Mahkemece, uyuşmazlığın çözümüne yönelik olarak; dava konusu taşınmazların tüm geldi ve gittileri ile birlikte tapu kayıtları, dayanakları ile birlikte kadastro tutanak örnekleri ile şüyulandırmaya esas evrakın tamamının ilgili mercilerden araştırılarak dosya içine alınması, bilirkişi raporu ve tüm belge ve bilgilerin karşılaştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
    Yukarıda açıklanan bu değişik nedenlerle direnme kararının bozulması gerekir.
    SONUÇ:Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen değişik nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 21.03.2012 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.

     

     

     

     

     



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi