Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/3505 Esas 2017/2592 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3505
Karar No: 2017/2592
Karar Tarihi: 06.04.2017

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/3505 Esas 2017/2592 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2015/3505 E.  ,  2017/2592 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin, hükmolunan cezanın türü ve süresine görü koşulları bulunmadığından 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulaması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddine oybirliğiyle karar verildikten sonra gereği görüşüldü:
    Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanununda öngörülen bütün unsurlarını taşıması gerekli olup, unsurların eksikliği halinde bononun özel belge niteliğinde olacağı ve belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdirinin hakime ait olduğu cihetle; suça konu bonoların duruşmaya getirilip incelenmek suretiyle, özellikleri tutanağa geçirilip unsurlarının tam olup olmadığı ve iğfal kabiliyetlerinin bulunup bulunmadığı belirlendikten sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması,
    2-5237 sayılı TCK"nın 43. maddesi uyarınca; “bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi” durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup, suça konu senetlerin aynı anda icra takibine konulduğu olayda zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağı bulunmadığının sahte belge sayısı dikkate alınarak TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    3-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince istem gibi BOZULMASINA, ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 06.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.