Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/17621
Karar No: 2014/196
Karar Tarihi: 14.01.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/17621 Esas 2014/196 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/17621 E.  ,  2014/196 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KOZAN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 18/03/2013
    NUMARASI : 2011/40-2013/185

    Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalılar vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalılar vek.Av. O.. T.. geldi. Aleyhine temyiz olunan davacı vek.Av. A.. A.. geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili olan davacının dava konusu tarlayı davacıların murisinden 6.7.1999 tarihli adi yazılı sözleşme ile satın aldığını, bedel olarak da 10.000 Mark nakit ve peşin olarak ödeme yaptığını, zilyetliğin kendisine devredildiğini, ancak tapu devrinin gerçekleşmediğini beyan ederek, ödenen 10.000 Markın karar tarihindeki taşınmazın değeri ve paranın karar tarihindeki ulaştığı değer tespit edilerek, sebepsiz zenginleşme ve denkleştirici adalet prensibine göre şimdilik 10.000 YTL olarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar savunmalarında, kesin hüküm ve zamanaşımı itirazının yanı sıra sözleşmede satıcı olarak görülen murisleri Medine "nin sözleşme tarihinde fiil ehliyetine haiz bulunmadığını, sözleşmenin henüz ibraz edilmediği, bu nedenle de sözleşmeye ilişkin itirazlarını sözleşmenin ibrazından sonra bildireceklerini, bu konudaki haklarını saklı tuttuklarını beyan etmişlerdir.
    Davacı tarafından, yargılamanın ilerleyen aşamalarında dava konusu satış sözleşmesi dosyaya sunulmuş, bu sözleşme davalı tarafa 22.08.2011 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı taraf akabinde 09.09.2011 tarihli itiraz dilekçeleri ile sözleşmedeki satıcı altındaki imzanın murisleri Medine"ye ait olmadığını, bu imzanın sahte olduğunu, bu nedenle de sözleşmenin geçerli bulunmadığını beyan etmişlerdir.
    Mahkemece, davalı tarafın diğer itirazlarının yanı sıra, davalının senetteki imzanın murise ait olmadığı yönündeki beyanının süresinde yapılmadığı gibi samimi de görülmediği gerekçesi ile reddedilerek davanın kabulü ile, 27.946,75 TL "nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu uyuşmazlık, geçersiz taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı, taşınmaz satışına ilişkin ödemenin sebepsiz zenginleşme esasları gereği davalıdan tahsili talebine ilişkin bulunmaktadır.
    Davalı tarafından, sözleşmedeki murislerine ait imzanın sahte olduğu iddia edilmektedir. Bu iddia mahkemece, süresinde yapılmadığı gerekçesi ile incelenmeksizin reddedilmiştir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 5.5.2010 tarih, 2010/12-74 E. ve 2010/243 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, senede karşı mutlak defiler senede hamil olan herkese karşı ileri sürülebilir. Senedin hükümsüzlüğünü gerektiren def"iler senet ve eklentilerinden anlaşılsın, anlaşılmasın bütün ya da bir kısım sorunları bakımından hükümsüz sayılmasını gerektiren def"ilerdir.
    Kanunda öngörülüp açık bir hüküm ile düzenlenen bazı durumların dışında gerek doktrinde ve gerekse de uygulamada "imzanın sahte olması", "senet metninde tahrifat yapılmış olması", "borçlunun borçlanma ehliyetinin bulunmaması", "imza sahibinin temsil yetkisinin bulunmaması", "senedin zamanaşımına uğraması", vb...def"iler her hamile -iyi niyetli olsa dahi- karşı ve her zaman ileri sürülebilen mutlak def"i olarak kabul edilmektedir.
    Bu nedenledir ki, borçlunun hamil/alacaklıya karşı senetteki imzanın sahte olduğu iddiası mutlak def"idir ve her zaman ileri sürülebilir.
    Öyle ise mahkemece, bu ilke ve esaslar gözetilerek, davalıların satış senedindeki murise ait olduğu belirtilen imzanın sahte olduğuna ilişkin iddialarının mutlak def"i olduğu ve zaman sınırlaması olmadan her zaman ileri sürülebileceği kabul edilip, satış sözleşmesindeki imzanın davalıların murisi Medine"ye ait olup olmadığının bilirkişi incelemesi neticesinde tespit edilmesinden sonra, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalılar için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine ve sair temyiz itirazları şimdilik incelenmeden.... peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi