10. Ceza Dairesi 2018/2730 E. , 2018/4950 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı"nın, 08/05/2018 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan suça sürüklenen çocuk ...’ın TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Tire 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 21/01/2014 tarihli ve 2013/376 esas, 2014/20 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 16/05/2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanığın 19/05/2012 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı Tire Sulh Ceza Mahkemesi"nin 14/02/2013 tarihli ve 2012/655 esas, 2013/110 sayılı kararı ile TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği,
2- Sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerini yerine getirmemesi üzerine yargılamaya devam edilerek Tire 1. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 21/01/2014 tarihli ve 2013/376 esas, 2014/20 sayılı kararı ile TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 51. maddesi gereğince cezasının ertelenmesine ve 3 yıl denetim süresi belirlenmesine karar verildiği ve hükmün yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
3- Sanığın denetim süresi içerisinde yeniden suç işlediğinin ihbar olunması üzerine, Tire 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 11/07/2017 tarihli ve 2013/657 esas, 2014/793 sayılı ek kararı ile erteli cezanın aynen infazına karar verildiği ve kararın yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
4- Kanun yararına bozma yoluna başvurulması üzerine Mahkemece 04/12/2017 ek karar ile infazın durdurulmasına karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, “Dosya kapsamına göre, adı geçen suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içinde yeni bir suç işlediğinin ihbar edilmesi üzerine, bahse konu hapis cezasının aynen infazına dair Tire 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/07/2017 tarihli ve 2013/657 esas, 2014/793 sayılı ek kararının, Tire 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 21/01/2014 tarihli ilk kararın kanun yararına bozma yoluyla bozulması halinde infaz kabiliyetinin bulunmayacağı değerlendirilerek yapılan incelemede;
1- Kayden 28/11/1994 doğumlu olup, suçun işlendiği 19/05/2012 tarihinde 18 yaşını ikmâl etmediği anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin olunan cezadan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31/3. maddesi gereğince indirim yapılması gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesinde,
2- Suç tarihinden önce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin olunan 10 ay kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” hükmü uyarınca anılan maddenin 1. fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmiş bulunulmasında, isabet görülmemiştir.” denilerek, Tire 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 21/01/2014 tarihli ve 2013/376 esas, 2014/20 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Nüfus kaydına göre 28/11/1994 doğumlu olan sanığın suç tarihi olan 19/05/2012 tarihi itibariyle 18 yaşını doldurmadığı anlaşıldığından, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu bakımından TCK’nın 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince hükmedilen 10 ay hapis cezasından TCK’nın 31/3. maddesi uyarınca 1/3 oranında indirim yapılmadan fazla ceza tayin edilmesi, ayrıca sanığın suç tarihinden önce hapis cezasına mahkûm edilmediğinin anlaşılması karşısında, hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasındaki tedbirlerden birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi yasaya aykırı olup, ayrıca sanık hakkında TCK’nın 50/3. maddesine aykırı olarak hapis cezasına hükmedilip TCK’nın 51. maddesine göre ertelenmiş olması ve sanığın erteleme süresi içinde tekrar kasıtlı bir suçtan mahkûmiyetine karar verilmesi üzerine erteli hapis cezasının aynen infaz koşullarının oluşması ve hapis cezasının, adli para cezasına çevrilmesinin hükümlü lehine olması karşısında, artık ertelemeye ilişkin hükümlerinin tekrar sanık lehine uygulanma imkanı da bulunmadığı anlaşıldığından, kanun yararına bozma talebi bu nedenlerle yerindedir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; Tire 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 21/01/2014 tarihli ve 2013/376 esas, 2014/20 sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA; aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendinin verdiği yetkiye dayanılarak;
1- Hüküm fıkrasında sanığın TCK’nın 191/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin birinci paragraftan sonra gelmek üzere;
“Suç tarihinde sanığın onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olduğu anlaşılmakla TCK’nın 31/3. maddesi uyarınca cezasından 1/3 oranında indirim yapılarak 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına” şeklindeki paragrafın EKLENMESİNE,
2- Bu şekilde oluşan yeni duruma göre, takip eden paragrafta TCK’nın 62. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımda yer alan “10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına” şeklindeki ibarenin “6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına” olarak DEĞİŞTİRİLMESİNE,
3- Bu paragraftan sonra gelmek üzere “Sanığa verilen 6 ay 20 gün kısa süreli hapis cezasının suçun işleniş biçimi, sanığın şahsi, sosyal ve ekonomik durumu gözönüne alınarak TCK"nın 50/1-a, 3 ve 52/2 maddeleri gereğince günlüğü 20 TL"den paraya çevrilerek 4.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” şeklindeki paragrafın EKLENMESİNE,
4- Bu şekilde oluşan yeni duruma göre sonuç ceza para cezası olup TCK’nın 51. maddesi uyarınca ertelenmesi mümkün olmadığından, TCK’nın 51. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımların gerekçe ve hüküm fıkrasından ÇIKARILMASINA,
5- Hükmün bu şekilde infazına, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
07.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.