11. Hukuk Dairesi 2019/2132 E. , 2020/319 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 21/12/2017 tarih ve 2017/29 E- 2017/590 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 17/01/2019 tarih ve 2018/651 E- 2019/48 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili ile davalı TPMK vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin “Kaymaklım”, “kaymaklım”, "Sütaş Kaymaklım" ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki "KAYMAKJİ" ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı TPMK’ya başvuruda bulunduğunu, 2015/101487 kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itirazın yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa müvekkiline ait “Sütaş Kaymaklım” markasının da tanınmış “Sütaş” markasından türemiş seri marka olduğunu, “Kaymaklım” ibareli diğer markalarının da bu markanın seri markaları olduğunu, Türkçede “Kaymakji” şeklinde bir kelime bulunmadığından bu ibarenin ayırt edici olmadığını, “J” ve “L” harflerinin yazılış olarak birbirine çok benzeyen harfler olduğunu, “kaymakji” diye Türkçede bir kelime olmadığından bu ibareyi gören tüketicinin ibaredeki “J” harfini, bilinçaltlarında zaten bulunan, tanıdıkları ve güvendikleri müvekkilinin “Kaymaklım” markalarının etkisi ile “L” harfi olarak okuyacaklarını, böylelikle söz konusu ibareyi taşıyacak ürünleri görecek tüketicilerin, müvekkilin tanınmış “Sütaş Kaymaklım” ve “Kaymaklım” seri markalı ürünlerinden birisi sanacaklarını, tüketicilerin iki marka arasında bağ kurması, kullanımın niteliğine göre itibarının zarar görmesi, ayırt edici karakterinin zedelenmesi ve imaj transferinin gerçekleşip müvekkil markasından haksız yararlanmanın ortaya çıkması halinde iltibas oluşmuş sayılacağını, dava konusu başvurunun kötü niyetle yapılan bir marka başvurusu olduğunu ileri sürerek 2016-M-11581 sayılı YİDK kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin “KAYMAKJİ” ibaresindeki “Jİ” eki yazılış şekli ve görünüşü nedeniyle davacı şirketin tescilli markaları olan “SÜTAŞ KAYMAKLIM” ve “KAYMAKLIM” ibareleri ile kesinlikle karıştırılacak nitelikte olmadığını, davacı şirketin markasından haksız yararlanma ve tüketicinin işletmesel bağlantı kurmasının da söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, dava konusu markalar arasında 29. sınıfta bulunan, "et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri; kuru bakliyat; hazır çorbalar, bulyonlar; zeytin, zeytin ezmeleri; yenilebilir bitkisel yağlar; kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar; kuru yemişler; fındık ve fıstık ezmeleri, tahin; yumurtalar, yumurta tozları; patates cipsleri” emtiası yönünden 556 sayılı KHK m. 8/1-b anlamında benzerlik ve iltibas tehlikesi bulunduğu, bilirkişi heyeti raporlarının sonuç kısmında maddi hata sonucu kısmen ifadesini kullanmış ise de, dava konusu mal ve hizmetlerin tümü dikkate alındığında mal ve hizmet benzerliğinin kısmen olmadığı gerekçesiyle, değil markaların kapsamındaki emtiaların tamamında olduğu davanın kabulüne, TPMK YİDK’nın 2016-M-11581 sayılı kararının iptaline, 2015/101487 sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere, davalının başvurusu kapsamındaki "süt ve süt ürünleri (terayağı dahil)" dışında yer alan, 29. sınıftaki, "et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri", "kuru bakliyat", "hazır çorbalar, bulyonlar", "zeytin, zeytin ezmeleri", "yenilebilir bitkisel yağlar", "kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar", "kuru yemişler", "fındık ve fıstık ezmeleri, tahin", "yumurtalar, yumurta tozları", "patates cipsleri" yönünden, davalı ve davacı markasında ortak olarak yer alan "KAYMAK" sözcüğünün ayırt ediciliğinin yüksek olduğu, bu nedenle, davalının KAYMAKJİ ve davacının KAYMAKLIM ibareli markalarının bu ürünler çerçevesinde değerlendirildiğinde 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında benzer olduğu, davalılar vekillerinin bu emtialara yönelik istinaf istemlerinin yerinde olmadığı, öte yandan dosyadaki bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, "Kaymak" sözcüğünün Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü"nde anlamının "Sütün veya yoğurdun yüzeyinde zar durumunda toplanan, açık sarı renkli, koyu yağlı katman, krema" şeklinde olduğu, bu nedenle özellikle "süt ve süt ürünleri(tereyağı dahil)" emtiası için ayırt ediciliği olmayan, ürünü tanımlayan bir kelime olduğu, iş bu davaya konu KAYMAKJİ markasında, "KAYMAK" sözcüğünün sonuna "-Jİ" hecesi eklendiğinden kök sözcükten uzaklaşılarak, özgün, anlamı olmayan bir kelime yaratıldığı ve bu haliyle de "süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil)" emtiası için ayırt edici niteliğe sahip olduğu, doktrinde de genel olarak kabul edildiği üzere, önceki markanın ayırt edici niteliği düşük ise küçük farklılıklarla birlikte iltibas oluşmasının önlenebileceği, buna karşılık ayırt ediciliği yüksek markalarda iltibası önlemek için daha büyük farklılıkların gerekli olduğu, bu bağlamda özellikle "süt ve süt ürünleri (terayağı dahil)" emtiası yönünden davalının KAYMAKJİ markasının davacının KAYMAKLIM ibaresini içeren markaları ile benzerlik teşkil etmediği ve iltibas ihtimali taşımadığı bu yönüyle ilk derece mahkemesi kararının yerinde olmadığı gerekçesiyle, davalılar ... vekili ile davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekillerinin aşağıdaki bent dışındaki diğer istinaf itirazlarının HMK"nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, davalılar ... vekili ile davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile HMK"nın 353/1-b-2. maddesi gereğince Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21.12.2017 tarih ve 2017/29 E.-2017/590 K.sayılı kararın kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile, 2016-M-11581 sayılı TPMK YİDK kararının, 29. Sınıftaki, "et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri", "kuru bakliyat", "hazır çorbalar, bulyonlar", "zeytin, zeytin ezmeleri", "yenilebilir bitkisel yağlar", "kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar", "kuru yemişler", "fındık ve fıstık ezmeleri, tahin", "yumurtalar, yumurta tozları", "patates cipsleri" bakımından iptaline, 2015/101487 sayılı "KAYMAKJİ" ibareli markanın, 29. sınıftaki sayılan emtialar bakımından hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı Kurum vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekili ile davalı TPMK vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 13/01/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.