15. Ceza Dairesi 2020/9514 E. , 2021/2067 K.
"İçtihat Metni"
Dolandırıcılık suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 04/11/2019 tarihli ve 2019/21990 soruşturma, 2019/32398 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Bakırköy 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 30/12/2019 tarihli ve 2019/6457 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 11/08/2020 gün ve 94660652-105-34-9130-2020 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15/09/2020 gün ve 2020/74545 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet Savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Dosya kapsamına göre, somut olayda, şüphelinin İstanbul Küçükçekmece ilçesi Cumhuriyet Mahallesi 29 pafta, 2788 parsel sayılı taşınmazda inşa ettiği binadaki 6 numaralı daireyi 14.10.2018 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi ile müştekiye sattığı, müşteki taşınmazın teslimini beklerken şüpheli tarafından dolandırıldığını ve şüphelinin aynı binadaki ve başka yerlerdeki taşınmazları birden fazla kişiye satarak paraları alıp kaçtığını öğrendiğini, 29 pafta, 2788 sayılı parselin halen arsa olarak tapu kaydının olduğunu, kat irtifak ve mülkiyeti kurulmadığı, taşınmazın maliklerinin Kazım Yıldırım ve Ahmet Yıldırım olduğunu, şüpheli Erkan Kalkan ile aralarında Bakırköy 17. Noterliğinin 08/06/2017 tarihli ve 09130 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde gayrimenkul vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı, sözleşmeye göre arsa üzerinde binayı yapan Erkan Kaplan"a müteahhit olarak binanın %50 payının devredileceği öğrenildiği, şüphelinin müştekiye sattığı daireyi ayrıca Serkan Koçkan"a da sattığı, şüphelinin müşteki ve başkalarına da aynı taşınmazları satarak dolandırdığı iddiası ile müşteki vekilinin verdiği şikayet dilekçesiyle soruşturmaya başlandığı, anılan savcılık tarafından soruşturma konusu olayın alım satım sözleşmesinden kaynaklı hukuki ilişki olduğundan bahisle dolandırıcılık suçuna ilişkin değerlendirme yapılarak kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmış ise de; müştekinin ayrıntılı olarak beyanının alınması, müşteki tarafından şüphelinin aynı daireyi sattığı iddia edilen Serkan Koçkan"ın tanık sıfatıyla beyanının alınması, şüpheli hakkında benzer şekilde dolandırıcılık suçlarından soruşturma yürütülüp yürütülmediğinin de araştırılması suretiyle, sonucuna göre değerlendirme yapılması ve eksik soruşturma ile verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itiraz üzerine soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, itirazın reddine ilişkin Bakırköy 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 30/12/2019 tarihli ve 2019/6457 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 01/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.