22. Hukuk Dairesi 2016/27856 E. , 2020/827 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ: ... 2. İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının petrol konusunda faaliyet gösteren davalıya ait işyerinde 01/06/2006-10/11/2011 tarihleri arası malzemeci olarak çalıştığını, net ücretinin 2.500,00 TL olduğunu, davacının işçilik alacaklarının ödenmemesi üzerine iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini, haftanın 7 günü 08.00-20.00 saatleri arası çalışıp, her 3 aylık dönemin sonunda 10 gün izin kullandığını, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde de çalışmaya devam ettiğini beyanla, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının personel teminine ilişkin sözleşmeler çerçevesinde başka şirketler bünyesinde çalıştığını, davalı şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, davacının işvereni ... Hiz. Ltd. Şti."ne verdiği istifa dilekçesi ile iş sözleşmesini bir neden olmaksızın feshettiğini, davacının işvereni olan diğer şirketin ise işin sonlanması nedeniyle ihbar öneli vermek ve kıdem tazminatı ödenmek suretiyle iş sözleşmesini feshettiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı dava dilekçesinde haftada 7 gün 08.00-20.00 saatleri arasında çalıştığını, 3 ay hiç ara vermeden çalıştıktan sonra 10 gün izin kullandığını ileri sürmüş, yargılama sırasında dinlenen tanıklar ise davacının ayın 20 gününde, günde 12 saat çalıştıktan sonra 10 gün izin kullandığını ifade etmiştir. Mahkemece tanık anlatımlarına göre hesaplanan fazla çalışma ücreti hüküm altına alınmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının günde 12 saat, haftada (7,5+3) 21 saat fazla çalışma yaptığı sonucuna varılmış ise de, bu kabul şekli hatalı olmuştur. Davacı bir ayda 20 gün çalıştığına göre, haftalık 21 saat çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılması yerinde değildir. Davacının çalışmadığı 10 günlük süre yönünden fazla çalışma ücreti hesaplanması hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de, dosya kapsamındaki bazı imzasız bordrolarda fazla çalışma tahakkuku mevcut olup, bu bordrolardaki fazla çalışma ücreti miktarları banka kayıtları ile karşılaştırılarak, birbiri ile örtüştüğünün anlaşılması halinde hesaplanan fazla çalışma ücretinden mahsup edilmesi gerekirken bu yön gözetilmeden karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacının hafta tatili ücreti ile ilgili olarak, yazılı kayıt bulunan dönem yönünden bu kayıtlara göre hesaplama yapılmış, diğer dönem yönünden tanık anlatımlarına göre sonuca gidilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı tanıklarının beyanlarına göre davacının ayda 20 gün çalışıp 10 gün dinlendiği, böylece ayda iki hafta tatilinde çalıştığı kabul edilerek hafta tatili ücreti alacağı hesaplanmıştır. Ancak işçinin toplu olarak izin kullandığı (10 günlük) dönemde, çalışma karşılığı olmayan 1 yevmiye tutarındaki ücretin de davacıya ödendiği dikkate alındığında, davacıya sadece 0,5 yevmiyesi kadar ödeme yapılması gerektiği açıktır. Bir diğer anlatımla davacının 20 günlük çalışmasına karşılık, ayda 10 gün izin kullanması halinde bu toplu iznin 1 gününün hafta tatili izni olarak kullanıldığının kabulü gerekir. Davacının diğer 9 günlük izninin ise hafta tatili olarak kabulü mümkün değilse de, sonuç itibari ile davacı fiilen bu günlerde çalışmamış ve fiilen çalışmadığı halde davacıya 9 günlük ücret ödemesi yapılmıştır. O halde, 9 günlük hafta tatili ücreti olarak yevmiyenin 1,5 katı üzerinden ödenmesi gereken 13,5 yevmiyelik ücretten, fiilen çalışılmayan 9 gün için ödenen 9 yevmiye ücretin mahsubu ile davacının bakiye hafta tatili ücreti alacağının 4,5 yevmiye olduğunun kabulü gerekir. Buna göre de, mahkemece davacının toplu olarak kullandığı izinlerin hafta tatilinden sayılmayan ve fiilen çalışılmayan her bir günü için, 0,5 yevmiye üzerinden hesaplama yapılmalı ve davacının hafta tatili alacağı belirlenmelidir. (Dairemizin 25.11.2019 T, 2016/23777 E., 2019/21345 K. sayılı kararı da bu doğrultudadır) Mahkemece davacının hiç hafta tatili izni kullanmadığı kabul edilerek hesaplanan alacağının hüküm altına alınması anılan nedenlerle hatalı olup kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.01.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.