16. Ceza Dairesi 2017/3839 E. , 2018/1895 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 62, 53, 58/9 maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden, suç tarihinin gerekçeli karar başlığında "28.04.2015" yerine "2014 yılı" olarak yazılması, mahallinde düzeltilebilecek maddi hata kabul edilmiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip facebook paylaşımında Kobani bölgesinde örgüt üyeleri ile aynı çatıyı paylaştığını ve onlar yatarken nöbet tuttuğunu bildiren sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezaları azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün oybirliğiyle ONANMASINA,
II- Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;
1-Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden, suç tarihinin gerekçeli karar başlığında "28.04.2015" yerine "2014 yılı" olarak yazılması,
2-Terör örgütünün bir talimatı olmaksızın ve örgüte katılma iradesi tesbit edilemeyen sanıkların Kobani bölgesine giderek orada bulunan örgüt mensuplarından aldıkları YPG amblemli silahlarla fotoğraf çektirdikten sonra Türkiye"ye geri döndüklerinin anlaşılması karşısında; terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil olduklarını gösterir biçimde çeşitlilik, devamlılık ve yoğunluk içermeyen, ancak örgüt mensuplarına destek olmaktan ibaret eylemlerinin silahlı terör örgütüne yardım suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafiinin ve sanık ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, üye ..."ın kararın onanması gerektiği yönündeki karşı oyu ve oyçokluğuyla 14.05.2018 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY:
Sanık ... ve ..."ın hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sayın çoğunluğun bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Silahlı örgüt üyeliği suçuna ilişkin Yargıtay uygulamaları hususunda yerleşik içtihatları hatırlamak gerekirse;
Örgüt üyesi olmak; örgütün amacını bilerek ve bu amacı benimseyerek örgüte girmektir. Yargısal kararlarda da kabul edildiği üzere; illegal örgütsel faaliyet ve örgüt üyeliğinin oluşması aşama - aşama gelişir; Sempati, bilinçlenme safhalarından sonra failin silahlı çetenin kurulma amacını kabul ederek örgütün kurulma amaçlarını gerçekleştirme amacıyla örgüte girme - katılma iradesini açıklayarak örgüt ile organik bağ içerisine girilmiş olur. Fail örgüt ile girdiği organik bağ çerçevesinde alt yapı ve taban oluşumuna, yine geri cephe ve kent çalışmalarına yönelik yoğunluk, süreklilik ve çeşitlilik gösteren kent faaliyetlerinde bulunur.
Terör örgütlerinin yapılanması genelde farklıdır. Kimi terör örgütleri tim sistemini, kimi terör örgütleri ise hücre tipi yapılanmayı benimsediklerinden, örgüt üyeliğinin her terör örgütünün yapısına göre ayrı ayrı belirlenmesi gerekir. Bu bağlamda örgüt üyeliğinin her olayda ayrı tartışılarak, failin terör örgütüne katılma iradesinin bulunup bulunmadığının saptanması, bu irade var ise örgütün hiyerarşik yapısına dahil olunan noktada suçun oluştuğunun kabul edilmesi gerekir. TCK"nın 220. maddesinin gerekçesinde belirtildiği üzere, örgüte üye olmak fiili bir katılma olup, örgüte üye olmak için örgüt yöneticilerinin rızasının varlığına gerek yoktur, tek taraflı iradeyle bile örgüte katılmak mümkündür. Bu nedenle örgüt üyeliği suçunun oluşumunda temel ölçü, kişinin rızasıyla örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmasıdır. Hiyerarşik yapıya dahil olup olmadığı failin eylem ve faaliyetlerine bakılmak suretiyle değerlendirilir.
Eylem tek veya az sayıda ise, niteliğine bakılır. Örneğin; bir organizasyon dahilinde kırsala adam gönderme gibi bir fiil, ancak hiyerarşik yapı içerisinde bulunan örgüt üyesince yapılabilecek olan faaliyet olarak kabul edilmesi gerekir. Üye olmayan kişiler yol- yöntem ve muhatap bilmediğinden dağa adam gönderemeyeceği gibi örgüt dahi tanımadığı, güvenmediği ve görevlendirmediği kişilerin gönderdiği elemanları güvenlik gerekçesi ile kabul etmez.
Aynı şekilde esnafa örgütsel güç, temsil ve organizasyonla kepenk kapattırılması eylemini yaptıran kişiler de örgüt üyesi olarak kabul edilmelidir. İş yeri sahibi esnaf, örgüt adına ve temsilen talimat ve talebi kendisine getiren kişileri dinler, aksi halde ciddiye alıp kepenkleri kapatmayacaktır.
Bu kapsamda kişinin örgüt üyesi olup olmadığını belirlenmesinde faaliyetlerdeki süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk kriteri her üç unsurun da bir arada bulunmasını gerekli kılmaz. Örneğin zamana yayılan aynı nitelikteki örgüte yardım fiili çeşitlilik olmadığı halde örgüt üyeliği suçunun oluşumu için yeterli kabul edildiği gibi yukarıda verilen örnekte olduğu üzere bir organizasyon dahilinde kırsal alana yeni katılım gönderilmesi de faaliyet süreklilik arz etmese bile fail örgüt üyesi olarak cezalandırılmakta ve yine başka hiç bir faaliyeti belirlenemese bile ancak örgüt üyesinin yapabileceği duraksamadan kabul edilebilecek yoğunluktaki tek bir faaliyet süreklilik ve çeşitlilik içermese bile örgüt üyeliği suçunu oluşturacağı Türk yargı içtihatları ile sabittir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; sanıkların bir organizasyon dahilinde hakkında kurulan mahkumiyet hükmü onanan ... ile birlikte Türkiye"den Suriye ülkesindeki suç tarihinde çatışmaların olduğu Kobani olarak adlandırılan bölgeye illegal yollardan geçerek burada faaliyet yürüttükleri, sonrasında yine illegal yollardan Türkiye"ye döndükleri, Kobani bölgesinde hücum yelekli ve kaleşnikof silahlarla çekilmiş fotoğraflarını sosyal medya hesaplarından yayınladıkları, sabit olup sanıkların silahlı çatışmaların olduğu Kobani bölgesine yaşanan olayları yerinde görmek için gittiklerine dair savunmalarının hayatın olağan akışına uygun olmadığı gibi, Türkiyeden çıkış ve yeniden girişlerinin de illegal yollardan ve bir organizasyon dahilinde olması, sosyal medya hesaplarında yayınlanan silahlı hücum yelekli fotoğraflar nazara alındığında eylemlerindeki yoğunluk itibariyle sanıkların örgüt üyesi oldukları hususunda mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik bulunmadığından hükmün onanması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun sanıkların eylemlerinin ne suretle maddi yardım fiilini oluşturduğuna ilişkin gerekçe içermeyen bozma nedenine katılmıyorum.