3. Hukuk Dairesi 2013/17136 E. , 2014/182 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/05/2013
NUMARASI : 2011/443-2013/257
Taraflar arasında görülen alacak (sebepsiz zenginleşme) davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalılar vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalılardan Ş.. K.. Vek.Av.S.. M.. ile davalı Ö.. O.. K.. vek.Av.B.. O.. geldiler. Aleyhine temyiz olunan davacı vek.Av.Ş.. S.. geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Asıl dava ve birleşen davada davacı vekili; ayrı ayrı parseller üzerine yapılmış 57 konutluk sahil evleri sitesinin Kat Mülkiyeti Kanununa göre oluşturulmayan site yönetiminin yapacağı hizmetleri yapmak üzere kurulan Dernek tarafından sunulan hizmetler karşılığı olarak istenen bedelin davalılardan tahsili istenilmiştir.
Mahkemece asıl dava ve birleşen davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
HUMK 275.maddesi (yeni HMK 266) hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerektiği kuşkusuzdur.
Uyuşmazlık; birden çok parsel üzerinde kurulu bulunan ve bu nedenle de Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmayan sitede ortak giderlerin tahsiline ilişkindir.
Sitede kat mülkiyeti uygulanmadığından ötürü genel hükümler çerçevesinde uyuşmazlığın çözümü gerekmektedir. Davacı dernek; davalıların yapılan hizmetlerden faydalandığı iddia edildiğine göre, davalıların payına düşen yapılan faydalı ve zorunlu masraflar talep edildiğine göre, uyuşmazlık sebepsiz zenginleşme veya vekaletsiz iş görme hükümlerine göre çözümlenecek mahiyettedir.
Maddi olay ile bağlı olan hakim, hukuksal nitelendirmeyi kendiliğinden yapmakla yükümlüdür.
Somut olaya gelince; davalıların (asıl ve birleşen dosya) 57 konutluk bir site içinde yer alan konutların malikleri olduğu, sitedeki konutların ayrı ve birden çok parselde yer alması nedeniyle kat mülkiyetine göre yönetim oluşturulamadığı, bu nedenle site yönetimi, idamesi ve bakımını üstlenmek üzere davacı S..Evleri Koruma ve Geliştirme Derneği kurulması yoluna gidildiği davacı derneğin davalıların da konutunun bulunduğu sitede yer alan yolların bakımı, aydınlatma, temizlik yağmur sularının deşarjı, güvenlik hizmeti, site içindeki yeşil alanların, çimlerin, ağaçların bakımı, ilaçlanması, sulanması, tenis kortu, futbol sahası gibi sosyal tesislerin, kapalı-açık havuzların bakımı gibi hizmetler verdiği, davalıların bu hizmetlerden dolaylı da olsa yararlandığı ve kendilerini bu hizmetlerden ayırmalarının mümkün olmadığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece, hükme esas alınan 03.01.2013 tarihli rapor denetime elverişli olmayıp, davacı derneğin davalılardan talep ettiği genel gider kalemlerinin hangisinin yer aldığı tespit edilmesi, dernek hizmetlerinden yararlanma sözkonusu ise bu yararlanmanın karşılığı olan genel giderlerin neler olduğunun belirlenmesi gerekirken hangi hizmetlerden ne oranda yararlandığı yeterince açıklanmamıştır.
Hal böyle olunca mahkemece; dava dosyasının uzman 3"lü bilirkişiler vasıtasıyla derneğin defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılıp uyuşmazlık konusu hakkında görüşleri alındıktan sonra sonucu dairesinde hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalılar için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.