21. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/19330 Karar No: 2016/4911 Karar Tarihi: 22.03.2016
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/19330 Esas 2016/4911 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2015/19330 E. , 2016/4911 K. "İçtihat Metni"
ESAS NO : KARAR NO : T.C. YARGITAY 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : KARAR NO : Y A R G I T A Y İ L A M I
Davacılar murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle 123.306.33.TL. maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalı alınarak davacılara verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalılar vekillerince istenilmesi ve de duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 22/03/2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılar ile karşı geldiler. Başka gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. KARAR Hakimin son oturumda tutanağa yazdırıp tefhim ettiği karar, esas karar olup, sonradan yazılan gerekçeli kararın bu karara aykırı olmaması gerekir. Oysa zaptın 18.11.2014 günlü oturumda tefhim edilen ve uyap ortamında elektronik imzalı kısa kararda davacılar yararına hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminatların kimden tahsil edileceğine ilişkin bir açıklama olmadığı davalıların tamamının mı yoksa birinin mi sorumlu olduğunun belli bulunmadığı halde, gerekçeli kararda; hüküm altına alınan tazminatların den tahsiline, davalı yönünden ise husumet yokluğu nedeniyle reddine, karar verildiği, giderek kısa karar ile gerekçeli kararın aykırı olduğu zaptın ve Kararın incelenmesinden açıkça anlaşılmaktadır. Öte yandan konuyla ilgili 10.4.1992 günü ve 991/7 Esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bu aykırılığın giderilmesi suretiyle gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gereği açıktır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazların kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının ilerde incelenmesine, davalılar yararına takdir edilen 1.350.00. TL. Duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 22.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.