Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde ... gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -
Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine giriştiği icra takibinde usulsüz tebligat sonucu takibin kesinleştiğini, takip dayanağı senetteki imzanın davacıya ait olmayıp, sahte olduğunu ve müvekkilinin davalıya borçlu olmadığını iddia ederek borçlu bulunmadıklarının tespiti ile davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, iddianın asılsız olup, bonodaki imzanın davacıya ait olduğunu, dava dışı . ..." nin ciro ettiği senedin bedelinin tahsili için icra takibi yaptıklarını davanın reddi ile lehlerine tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve Adli Tıp Kurum Fizik İhtisas Dairesi raporuna göre, takip ve dava konusu senetteki imzanın davacının eli ürünü olduğu, İİK."nın 72/4 maddesi uyarınca asıl alacağın % 20 "si olan 10.940,00 TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine ve davalı yararına % 20 tazminata hükmolunmuş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-İcra Hukuk Mahkemesi kararları takip hukuku ile ilgili olup, genel mahkemede açılan dava yönünden kesin hüküm oluşturamayacağı gibi, İcra Hukuk Mahkemesince yaptırılan imza incelemesi sonucunda düzenlenen raporun da taraflarca kabul edilmedikçe menfi tespit davasında hükme esas alınması doğru değildir. Bu durumda mahkemece davacının imza inkarı yönünden yeniden imza incelemesi yaptırılarak, deliller hep birlikte değerlendirilip varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının redddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.350.00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 07/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.